๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 06 Temmuz 2010, 20:22:00



Konu Başlığı: Zamanın Kıblesi
Gönderen: Hadice üzerinde 06 Temmuz 2010, 20:22:00


 

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla…

 

    Sonsuz kerem ve ikram sahibi olan Rabbime, Hamd-ü senalar, mahlukatı adedince salat selamda O’nun Rasulu İki cihan serveri Efendimiz s.a.s. üzerine olsun inşallah…

 

  “Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin…”(Tevbe Suresi, 36.ayet)

 

          Zamanın kıblesi olarak adlandırdığımız mübarek üç aylar mevsimine sayılı günler kaldı, ha girdik! Ha gireceğiz derken elhamdülillah zaman vuku buldu ve kutlu ayın atmosferini gönüllerimize, dimağlarımıza teneffüs eder olduk.

 

          Üç aylar gönül dünyamıza sunulan bahar neşesi, imani heyecan, ahlaki güzellikleri kuşanma konusunda yeniden derlenip toplanma, dirilme mevsimidir. Bu öyle güzel bir mevsim ki; insanı basamak basamak temizliğe tutuyor. Elimize, dilimize, gönlümüze, bütün uzuvlarımıza sahip olma şuuru geliştiriyor.

 

        Kamil mümin, bu mübarek zamanın kıblesi olan aylarda, ibadetlerine, kulluk görevlerine daha özen ve önem göstererek, Salih amellerini çoğaltmaya çalışır. Nitekim Hak Peygamber Hazreti Muhammed a.s.v. “Ey Rabbim! Recep ve Şaban ayında bizi bereketlendir ve bizi Ramazan’a ulaştır.”  Buyurmuşlardır.

 

Bu dua ile bizler de Peygamber dilinde üç ayları karşılıyoruz, duadan anlaşıldığı üzere de hedefimiz olan Ramazan ayıdır. Peki, Habibi zişan neden bereketlenme kelimesini sarf etmiştir? Neden Ramazan ayına özellikle bereketlenerek ulaşmayı Yüce Allah’tan niyaz etmiştir?

 

         Ramazan ayı, Kuran-ı Kerim ayıdır… Oruç ayıdır… Şeytanın bağlandığı aydır… Bin aydan daha hayırlı bir aydır… Kadir gecesinin saklandığı aydır…

 

          Ramazan ayında bereketi kuşanmak demek, Üsame bin Zeyd’in sualine işaret etmek demektir. Hz. Üsame sorar:  "Yâ Resulallah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim." Bunun üzerine Peygamber s.a.s şöyle buyururlar:
"Receb ve Ramazan ayları arasında şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim."  Buyurarak ümmeti için cenneti kazanma yollarında tüyolar veriyor. Nitekim Peygamber Efendimize uyarak sevap ve mükâfatına nail olmak için ince çizgideki sünnete riayet etmekte gayret göstermeliyiz.

 

        Üç aylar kelimesinin evimizde ayrı bir hazzı ve manevi iklimi vardır. Üç aylar gelmeden temizliğimizi halledelim..Üç aylar gelmeden erzak eksiğimizi alalım..Üç aylar gelmeden yoksul kardeşlerimizin ihtiyacını giderelim..Derken derken üç aylar kapımızı çalıverdi ve bizde buyur ettik! Temiz evimize..Yemeği hazır oruç sofralarımıza..Tok karınlı komşularımız ile rahat uyku günlerimize… İlkbaharda açan çiçek bahçeleri gibi evimiz mis kokar o günlerde, gönlümüz sevinçli, muhabbet eser… Anlatırken biraz Ramazan günlerini anımsatır gibi oldum ama esasen evimizde bu manevi havayı soluruz. Elhamdülillah…

 

          Abdülkadir Geylani Hazretleri üç aylar mevsimi hususunda; Receb ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.” Buyurarak kendimizi denetleme, değerlendirme bakımından muhasebe yapıp, geleceğe hazırlı tedbirler almalı ve kendimize sormalıyız:

 

“Aldığın nefes hürmetine, bereketine Allah diyen kul! Borçlu olduğun kulluk vazifeni yapabiliyor musun?

 

“Ahh..Peygamber olsaydı da yüzünü bir görseydim diyen kul! Sünneti ve ahlakı yaşıyor musun?

 

“Fatihayı dilinden düşürmeyen kul! Ne zaman ne dediğini anlayabiliyor musun? Ve Ona ne kadar sarılıyorsun?

 

“Suyu bol ama imkanı olmayıp da gölekten çamurlu su içen insanların zıttın da çeşmenden akan, içtiğin bir bardak suyun şükrünü eda edebiliyor musun?

 

“Ölüm hak diyorsun, şüphe yok. Peki, ama şu an ölüme hazır mısın?”

 

           Son soru ne ağır ve ne denli hücreleri paramparça ediyor öyle değil mi? Gelip geçici, damağında esamesi kalmayan lezzetlere aldanan, faniye kapılan, hiç ölmeyecek gibi dünyaya ram olmuş kalpler için bu aylar Rahmeti Rahmandan bir uyarı ve bir hatırlatmadır. İntibaha gelmemize, gafletten uyanmamıza, silkinip kendimize çekidüzen vermemize ve mağfiret olunmamıza vesiledir.

 

           "Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi" Dualarımızı Rahmana arz etmeden evvel; Allah-u telala’ya secde etmek için minarelerden gelen davette beyler en yakın camilerde soluğu alıp, cemaatle namaz kılmaya özen gösterecek. Hanımlar ise çoluk çocuk toplayıp evde kendi cemaatlerini oluşturarak Rahmet sağanağına adım olunmalı. Hergün düzenli olarak Ku’an Azimişşan’a zaman ayırarak  Kur’an okunmalı. Günlük zikirlerde aksaklık olmaksızın, kalp kırmadan, gönül yaparak, fakir doyurarak, bol oruç tutarak hayırlı ameller için gücümüz nisbetinde yerine getirmeye çalışacağız. Bu kutlu, manevi hazzı doyumsuz olan günleri değerlendirmekte geç kalmaz isek, gün ve gecelerimizi daha verimli kurani, sünneti ameller ile donatırsak, bu ayın feyzinden daha fazla istifade etmiş oluruz. 

 

            Cenab-ı Allah bizleri Şaban ayının nurundan ve bereketinden en azami mertebede istifade eden, hissedar olan kullarından eylesin inşallah.. Amin.. Amin…

 

İki Cihan Saadeti ve bakii muhabbetlerimle..

 

Vesselam..