๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 16:32:36



Konu Başlığı: Zahir ve batın ilişkisi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Aralık 2010, 16:32:36
Zahir ve Batın İlişkisi


Fe-ke-he: anladı, çözdü, fakih: dini kuralları ( ki; aynı zamanda, iki dünya saadetini getirici olan kurallardır) bilen kişiye denir.
Kural koyucu, insanı bilen olmalı. Yeryüzünde yaşayan binlerce ayrı tabiatlı insana Avrupai mod¬elle hüküm koyma zarar vermiştir. Nitekim Cumhuri¬yet tarihinde Anayasa ki; insan tarafından üretilen, toplumu düzenleyici, insanı koruyucu olarak bakılan hukuk kuralları maalesef tam bir hüsrandadır. Çünkü tam ondokuz kez değişime uğramıştır.
Dini kuralların hâkim olduğu toplumlarda insanlığın temel birimi olan aile yapısını fıkıh, ko¬ruma altına almıştır. Memleketlerin ve milletlerin oluşumunu sağlayan sağlıklı aile kurumunun reisi baba olmasına rağmen, asıl eğitmen ve yönetici rolü anneye aittir.
İlahi sistemde zahiri olan fıkıh kurallarının yanında(bunlar kısaca ana-baba ve çocuk hakları, komşu-çevre hakları, amir-memur hakları, hayvan-kabir hakları diye sıralanabilir...) Batıni kurallarda vardır ki; batini kurallar zahirden daha etkendir. Bu konuda Sultan-ı Cihan MUHAMMED MUSTAFA sallallahu aleyhi ve sellem derki:
‘’ Bedende bir et parçası vardır, eğer ıslah olursa bütün beden ıslah olmuştur. O da muhakkak ki, kalptir.’’
Dış kabuk olan zahiri temizlik; bir ismi İslam, diğer ismi fıkıh, başka bir ismi ise şeriatın sağlamlılığı ile, meyve hükmündeki iç temizlik ise, bir ismi iman, diğer bir ismi ise akidenin sağlamlılığına dayalıdır. Yani kabuk ne kadar sağlam olsa da, içi puf (içi boş kof) ise hiç bir değeri yoktur. Bununla birlikte, kabuğun sağlamlılığı yani şeriatı yaşama, özü korur. Kabuğu soyulmuş bir elma kaç saat kokuşmadan dayanabilir ki?
Kısaca, sakın sen ‘’kalbime bak ‘’ deyip, başını açıp, kısa etek giymeye kalkışma ‘’puf’’ olursun.
Arapçada (fe-se-ga) kelimesi kabuğundan çıkan hurma için kullanıldığı gibi, (fasık) yani zahiri kurallarla kurallaşmayan, emredileni yapmayıp, yasakları çiğneyene denir. Zarından çıkan hurma ‘’ fasık oldu kokuştu’’ derler. Tıpkı bunun gibi şeriat çizgisinden (zarından) çıkan canlar uçsalar da fasıktırlar.
Zahir, batınsız olamayacağı gibi batında zahirin koruması, kollaması olmadan yaşayamaz. Özün bekası ilahi kurallardır. Şeriata önem vermeyen kişinin hakikati de boştur.
Kısaca, dini kuralları tanımayan bir ananın eğitmenliği yukarda anlattığımız neticeye varan puf bir aileyi ortaya çıkarır. ‘’Kalbim temiz’’ diyen bir ananın dini kuralları rencide edecek şekilde açılıp saçılarak, dünyevi korkularla yetiştireceği evladı, memleketin en kariyer üniversitesinden mezun olsa bile, ne kendine, nede topluma fayda verecektir.
‘’Ya İlahi, sevgili Habib’inin doğum ayının hatırına bizi kendi kurallarını kusursuz tatbik eden kullarından eyle!’’

Seyyide