> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Yürüyorum öyleyse ahiret var
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yürüyorum öyleyse ahiret var  (Okunma Sayısı 932 defa)
24 Ekim 2010, 12:50:16
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Ekim 2010, 12:50:16 »




Yürüyorum,Öyleyse Ahiret Var


Bir defasında geç saatte başka bir yerden oturduğum semte gelmiştim. Oturduğum yer buraya oldukça uzaktı. Minibüse binmem gerekiyordu. Ancak vakit bir hayli ilermiş olduğu için minibüs de kalmamıştı. Belki taksi ile gidebilirdim ama gece çift tarife işlediği ve üzerimde de yeterli miktarda nakit olmadığı için yürümek zorunda kalmıştım.
Yürümeye başladım. Bir müddet yürüdükten sonra paralel bir caddeye geçmek için ana caddeden dar bir sokağa girdiğim. Sokakta loş bir ışık vardı. Sokağın bir ucunda bir tane, öteki ucunda da bir tane olmak üzere iki sokak lambası vardı. Sokağa ilk girdiğimde baştaki ışık arkamda kaldı. Yürürken, önümde yürüyen kendi gölgemi izliyordum. En çok dikkatimi çeken şey ise attığım adımlar olmuştu.
Bir anda “nasıl yürüdüğümü” düşünmeye başladım. O an yürümek bana o kadar muazzam geldi ki! Bacaklarımı düşünüyorum. “Ben şimdi yürümek için bunlara ne dedim?” diye soruyorum kendi kendime. “Durun!” diyorum ama durmuyorlar. İçerden bir şeyler durmalarını istediği zaman duruyorlar. Kim onlara durun diyor? Ben diyorum ama nasıl dediğimi bilmiyorum.
O anda hatırıma fabrikalar geldi. Hani içerisinde yüzlerce, binlerce birbirine bağlı çarklar olan fabrikalar vardır ya! Onlar geldi. Orada bir cihazı çalıştırmak için bir düğmeye basılır ve büyük bir gürültüyle ağır ağır çalışmaya başlar. Hızlandıkça gürültü de artmaya başlar. Bu çarklardan biri görevini yerine getirmediği takdirde, fabrikadan istenen netice elde edilmez.
İnsan vücudu da bu fabrikadaki gibi birbirine bağlı düzeneklerden oluşur. Bir tanesinde bir hasarın oluşması bütün sistemi olumsuz etkiler.
Yürüyebilmek için bu düzeneğin tastamam yerinde olması ve her parçanın düzgün çalışıyor olması gerekir. O kadar çok karışık bir sisteme sahibiz ki eğer bunları çalıştırmak için biz görevlendirilmiş olsaydık, herhalde ya hiç yürüyemez veya nasıl yüründüğünü öğreninceye kadar yaşlanırdık.
Örneğin her hareket için bir düğme yapılmış olsa ve bizden bunlara basmamız istenseydi, kim bilir hareket etmek ne kadar zor olurdu. Yürümek için kırmızı düğmeye, koşmak için yeşile, zıplamak için maviye, durmak için siyah düğmeye… gibi düğmeler olsaydı herhalde şimdiki gibi rahat hareket edemezdik.
Bir futbol oyuncusunu düşünelim. Bazen yavaş koşar, bazen hızlanır, bazen ani duruşlar yapar, bazen ani dönüşler yapar, bazen zıplar... Hâlihazırdaki sistem haricinde bir sitem olsaydı, hiç şüphesiz bu kadar rahat hareket edemezdik. Herhalde futbol denen bir sporu yapmak, insan için imkânsızlar arasında olurdu.
Oysa o kadar hikmetli bir tarzda yaratılmışız ki futbol oynamak çok “sıradan” bir şeydir. İskelet sistemimizden tutun, sinir sistemine, kas sistemine, organların yerleştirilmesine kadar birbiri içinde sayısız hikmetli bir tertip var. Bir de bunların detaylarına inersek olağanüstü bir sistemler manzumesi çıkar karşımıza. Kemiğin içyapısı, saç telinden çok ince olan sinir tellerinin taşıdığı elektrik sinyalleri, kasların yapısı… O kadar ince ve hassas ölçülerle yapılmışlar ki akıllar hayranlıktan kendilerini alamıyor.
Bir de sahip olduğumuz akıl, kalp, ruh gibi duygular vardır ki bütün bunlar kütüphaneler dolusu kitaplarla ancak anlatılabilir…
Bizi böyle mükemmel yaratan ve bize başta yürümek olmak üzere sayısız hareket kabiliyeti veren Rabbimizin gücü her şeye yeter. Bizi bu kadar muazzam yaratan Rabbimiz, elbette biz öldükten sonra bizi yeniden diriltecek ve ebedi bir âlemi getirecektir. Aksi takdirde bu mükemmel varlık israf edilmiş olacaktır.
“Allah, hareket eden her canlıyı bir çeşit sudan yaratmıştır. Onlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayak üstünde yürür, kimi dört ayak üstünde yürür. Allah dilediğini dilediği şekilde yaratır. Muhakkak ki Allah'ın kudreti her şeye yeter.”


(Nur, 45)
***
Sadece yürümek fiilinden yola çıkarak bile ahiretin varlığını anlamak mümkün. Hatta bütün iman esaslarını öğrenebiliriz. Çünkü iman esasları birbirinden ayrılmaz parçalardır.
Demek ki her şeyden Allah'a giden deliller vardır.



İkram ASLAN
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yürüyorum öyleyse ahiret var
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:40:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yürüyorum öyleyse ahiret var rüya tabiri,Yürüyorum öyleyse ahiret var mekke canlı, Yürüyorum öyleyse ahiret var kabe canlı yayın, Yürüyorum öyleyse ahiret var Üç boyutlu kuran oku Yürüyorum öyleyse ahiret var kuran ı kerim, Yürüyorum öyleyse ahiret var peygamber kıssaları,Yürüyorum öyleyse ahiret var ilitam ders soruları, Yürüyorum öyleyse ahiret varönlisans arapça,
Logged
24 Ekim 2010, 13:30:09
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 24 Ekim 2010, 13:30:09 »

Allah razı olsun ablam

“Ben Allah’tan (cc) kopmakla bu hale geldim. Öyle ise, ancak O’na (cc) yeniden bağlanmakla bu durumdan kurtulabilirim.” diyerek Cenab-ı Hak’la olan irtibatla kuvvetlendirilebilir.

Bir kutsi hadiste Allah (cc):

“Bana yürüyerek gelene ben koşarak gelirim” buyurmaktadır.

Bu irtibatın kuvvetlenmesi için şunlara dikkat edilebilir:

• Namazları Kuran’ın emrettiği şekilde huşu ile ve hakkını vererek kılmaya gayret göstermek.
• Namazlardan sonra Peygamber Efendimizin (asm) bir sünneti olan tesbihati terk etmemek.

• Sık sık Kuran-ı Kerim okumaya gayret etmek. Günde bir sayfa dahi olsa Kuran-ı Kerim'le veya Kur’an harfleriyle iştigal etmeye çalışmak.

• Allah’ı (cc), O’nun yüceliğini, merhametini, sevgisini, azametini, kudretini, büyüklüğünü, adaletini, azabını vs. unutmamak ve sık sık hatırlamak.

• Cenab-ı Hakka olan sevgi güçlendirilmeli hep taze tutulmalı.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes