๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Kasım 2010, 16:35:06



Konu Başlığı: Yüreğinin yüreğime desteğini nasıl unuturum?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Kasım 2010, 16:35:06

Yüreğinin Yüreğime Desteğini Nasıl Unuturum?


‘Gözlerimde hasret yüklü bulutlar                         

Yağmurum ha yağdı ha yağacak anne.

Ellerimde hasret yüklü dualar

Kelimeler beni ha terk etti ha terk edecek anne.’

                                                                             

Ayrılık neden bu kadar zordur anne?

Neden harfleri bile bu kadar yakar içi?

İnsan neden bile bile omuzlanır bu ağır yükü?...

Günlerime yorgunluklar değdi anne.

Yoruldu yüreğim ve yoruldu günlerim.

Hani, ‘hayat da bir hikâye mi’ demiştim ya sana… Hikayemizin payımıza düşen kısmı mı bu da?

Gözlerimde bulutlara denk bir ağırlık anne. Günlerimde yetimlere özgü bir mahzunluk…

Yüreğinin yüreğime desteğini nasıl unuturum anne?

Avuçlarıma üflediğin dualarımı nasıl unuturum?

Sabahı-akşamı, yazı,kışı, acısı ve tatlısıyla beraber adımladığımız onca yılı nasıl?

Hayatda en güzel lütuflardan biridir, bir anneyle aynı davayı omuzlamak. Annenin o şefkatli dilinden Rabbinin adını duymak…

Daha küçücükken beraber okuduğumuz o güzel kitaplar, peygamberlerimizin hayatları, sahabeler, yüreğimize işlediğin ayet ve hadisler, yol boyunca adımlarım olacak anne. Yol boyunca ışıtacak ve ısıtacak beni.

Yüreğinin yüreğime desteğini nasıl unuturum anne?

Bizi en heyecanlı marşlarla, bant tiyatrolarıyla büyüttüğün günleri nasıl unuturum?

Ninnilerimizde söylediğin şehadeti, öylesine özendirerek anlattığın cenneti ve her anımızı dolu dolu geçirip Rabbimizin rızasını kazanma bilincini nasıl unuturum?

Dünyalık ideallerle çocuklarını büyüten onca müslüman anne-babaya karşı, bizim sadece iyi bir mü’min olmamız için gösterdiğin çabaları, yorgunluklarını nasıl unutabilirim?

Kalbimizin dünyanın dört bir yanında atmasını, müslüman kardeşlerimiz için elimizden geleni yapmayı ve Malcolm’u, Halid İslambuli’yi, Azzam’ı, tüm şehid ve mücahidleri anlattığın için bizlere ne kadar da şanslıyız.

Pasif ve mücadelesiz bir hayatın nasıl da değersiz olduğunu ve asıl olması gerekenin her an uyanık, mücadele dolu bir hayat olduğunu bizlere yaşantınla da gösterdiğin için ne kadar da şanslıyız.

Vatanımızın doğduğumuz yer değil, İslamı yaşayabildiğimiz her yer olduğunu, bunun için gerektiğinde sadece mahalle, şehir değil, ülkenin dahi terk edilebileceğini, bize uluslar arası bir bilinç vererek, ırkın değil, ümmetin-İslam milletinin önemli olduğunu öğrettiğin için ne kadar da şanslıyız…

Ve şimdi,

Hayatın o ağır imtihanlarına karşı senin kadar güçlü olabilir miyim bilmiyorum anne?

Ama şunu biliyorum ki, senden de daha güçlü olabilmeliyim.

Senin beynimize, yüreklerimize, tüm hücrelerimize işlediğin o bilinç sebebiyle senden de daha güçlü olmalıyım.

Ve şunu bil ve sevin ki anne,

Allah için attığım her adım, senin de derecelerini yükseltecek.

Ve ne kadar ağır gelse de ayrılıklar, beni cennette beraber olabilme umudumuz ayakta tutacak …

 

Raziye Nur Tuna