๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 29 Kasım 2010, 22:08:14



Konu Başlığı: Yunus gibi
Gönderen: Ekvan üzerinde 29 Kasım 2010, 22:08:14
       Yunus gibi

Balıklar ölüyor… Su yüzünde yüzen cansız bedenlerini görünce içimde hüzün dereleri akmaya başlıyor Hele nicedir akvaryumumda olan balıkları böyle görünce daha bir acı çöküyor bağrıma…
Yemek yerken masada, zor çeviriyorum yüzümü akvaryuma doğru… Lokmalar ağır gidiyor boğazımdan… Lezzetleri acılaştırıyor ölüm
Alıştıklarımızdan ayrılmak acıtıyor içimizi… Balık da olsa, baktıklarına ne de çabuk bağlanıyor insan… Dünyayı ve sevdiklerini bırakamamak bundan olsa gerek Alışmaya görsün insan, zor kopuyor sonrasında…
Akvaryum heyecanımı hüzne çeviren sadece ölümü hatırlatması değil Hesaplarını verme korkusu da incitiyor içimi… Günlük hayatın günah rüzgârlarında savrulurken akşam da akvaryumu öyle görmek dayanılası değil doğrusu…
Yemini zamanında ve yeterli verdim mi, suyunu temizledim mi, ilaçlama yaptım mı? Uzayıp giden sorular doğru cevap arıyor… Balıklarla başbaşa kaldığımda kendimi kandırmadan rahat konuşabilecek miyim? Belirsiz bakışlarla bakıyorum onlara… Boşlukta buluşuyoruz
Sanki sadece onlarla hesaplaşacağız? Çobanlığım balıklara bakmaktan ibaret değil elbette ki… Hane halkı, komşu hakkı… Sıralandığında akvaryumdan okyanuslara sürecek sorumluluk uzantısı…
İnsan doğmak, insan olmak, insan olarak ölmek… İhsan edeni bilmek, edeble ubudiyet elini uzatabilmek… Ömrün uzunluğu veya kısalığı değil… Uzanan Rahman elini ‘an-ı seyyale’de tutabilmek… Sonsuz okyanuslarda yüzebilmeye yüzü olacak bir hayat sürebilmek…
Akvaryum içindeki hayatta küçük yemlere yem olan nasıl yüzsün derin denizlerde… Yüzünüzü nereye çevirirseniz orasını görürsünüz Denî dünyanın işleri yürekte yer ederse, yerimiz de yeryüzünden ötesi olmaz
Biz balık değiliz… Tefekkür heyecanını tezekkür şevkiyle sürdürüversin insan, büyük denizlerin büyük coşkusu çok sönük kalır onun yanında… Dünyanın taka işlerine hiç takmaz böylesi… Olsa ne yazar, olmasa ne yazar… Aziz olan Allah mahcup etmesin yeter ki…
Kâinat bizim… Bakışlarımız bayağılığı ve baygınlığı bırakıp belirgin baksın güzelliklere, yüreğimiz yüceliklere yönelsin… O zaman insan olarak ölmeye hazırız demektir
Kâinat kapanmadan kendi hesabımızı kendimiz görmemiz lâzım… Yalnız ve biz… Kandırmadan ve kaçmadan… Yüzleşebilmek kirli yüzüyle… Akvaryumda iyi yüzmesini bilmeliyiz
Balık dostlarım, affeder misiniz beni? Af dileyeceğim sadece sizler de değilsiniz… Kâinatı adımlamayalım bunun için Nefes aldıkça yürüyebildiğim kadarıyla yürüyebilmeliyim bu yolda… Boğulmadan yüzebilmeliyim bu denizde…
Akşam olup yemlerken sizi, hikmet yemlerini de vermeliyim yüreğime… Yoksa ne farkım kalır sizden Biz de buralı değiliz, elbet gideceğiz aslımıza Ölümde asılmadan önce hesaplaşmalarımı öncelikli işlerin başına koymalıyım Diğerleri sevilesi veya üzülesi işler değil
Baş koyduğumda yastığa, hangi davaya baş koyduğumu düşüne düşüne uyanmalıyım Rüyalarımda hakikat denizlerinde yüzebilmeli, aynalarda yüzümü yıkayabilmeliyim
Balıklarla barışık, kâinatla yüzleşmek için yapmalıyım bunca zaman yeterince yapmadığım tefekkür denizinde şevkle yüzmeyi… Af dilemeliyim kâinatın huzurunda kâinatın Sahibinden…
O affettikten sonra deryalar diz çöker, gece merhaba der, Yunus yoldaşım olur Ben de selamete çıkarım Yunus gibi

Alıntıdır