> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Yol düşünceleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yol düşünceleri  (Okunma Sayısı 837 defa)
29 Mayıs 2010, 18:27:33
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 29 Mayıs 2010, 18:27:33 »



Yol Düşünceleri

Yollar uzadı ben yürüdüm, yollar uzadı ben yürüdüm. Uzayıp giden meşcereler (ağaçlıklar), ormanlar koynunda derin ve serin dereler gördüm.

Deryâlar üstünde bir serin bulut, Yüce Rabbimiz'den gönlümüze yağdı umut. Sağanak rahmetler gördüm.

Rüzgarlı bayırlar, heybetli kayalar gördüm. Haramla yoğrulmuş mayalar, vicdanları kaplamış karalar gördüm.

Bütün dağ tepelerinde sükûnetler, dağdan dağa ses veren metânetler (sağlam bünyeli, sağlam karekterli çobanlar) gördüm.

Yüzlerce taş merdiveni, yaramaz çocuklar gibi, şakır şakır akarak inen derecikler gördüm. "Sular bize ne söyler ya Rabbelâlemîn?" diyerek, suâl kesilmiş dikkâtli talebeler gördüm.

Bulutlar umutlar, dağlar dumanlar, pek güçlü îmanlar gördüm.

Yollar bayır mı bayır, işleri güçleri hayır, dinle îmanla tanışmış, kendisiyle barışmış, birbiriyle kaynaşmış benî Âdem'ler gördüm. Ölümlü dünyâda ağaç altında gölgelenen yolcu ya döndüm. Târ-u mâr olmuş bağlar, bahçeler, yürekler acısı batmışlıklar bitmişlikler gördüm. Sağıma baktım, soluma baktım, yer demir gök bakır... Giderim gözüm hayâllerde kalır.

Dağ taş, dere tepe, bulut ve rüzgârvazîfesini yapıyor, yaşama sevinci sel gibi akıyordu. Ağlayış kayalarından tebessüm pınarlarına indim, vâdiler ortasında dağılan bir duman kesildim. Herşey, herşey vazîfesini yapıyor. Ne tuhaf, insan şaşkın şaşkın bakıyor, boz bulanık Cehennem'e doğru akıyordu. "Mûsâ'ya inanıp Firavun'a tapıyordu."

Yollar uzadı ben yürüdüm, yollar uzadı ben yürüdüm. "Cümle zerrât-ı cihânı"bir kitap gibi okuyan ne keskin gözler gördüm.

Kalıbı yerde kâlbi semâda, antenleri Arş'a ayarlı erenler gördüm. "İmânıma muhâlefet edemem" diyerek şahsiyetine toz kondurmayan, ağır başlar gördüm. Pür sadâkât ne samîmî mü'minler gördüm. İsimsiz izzetler, karşılıksız hizmetler, ne hasbî (sırf Allah rızası için yapılan) hareketler gördüm. Güzel ölümler, çirkin yaşanmış hayatlar gördüm.

Yollar uzadı ben yürüdüm, yollar uzadı ben yürüdüm. Terlemiş alınlar, yorgun vücutlar gördüm. Varlığın, bolluk ve bereketin harman olduğu mekânlar gördüm.

Yürüdüm, yürüdüm... Secdesiz alınlar, paslı vicdanlar, aldırmaz yürekler, incelmiş beller, işlemez kollar... Sefâlete açılan yollar gördüm.

Hırsızlar arsızlar, ezilenler üzülenler gördüm. Tâğutlar, tuğyanlar (ölçü ve sınır tanımayan taşkın söz ve davranışlar) gördüm. Kula kulluk pirim yapıyor, insan parayla pula, şehvete şöhrete batıyordu. Sarı mangırla beyaz.... dır etrâfında dönüp duran ne yılışık haller gördüm. Modern zamanların zavallı sürüler hâline getirdiği, kutsalı olmayan insanlar gördüm. Yalanlar dolanlar, çalanlar çırpanlar gördüm. Sonsuzluk unutulmuş, ebedilik hiç hesâba katılmamış, fânî (gelip geçici) olana sonsuz bir değer yüklenmiş... Bir avuç arpaya bir hazine verilmiş, ne nisbetsiz satışlar gördüm.

Ne Yaratan düşünülmüş ne yaratılan, ne hak ne vazîfe. Hayâtın mânâsı ölmüş, sırf maddî yaşantı rûhu sıkmış, çağdaş firavunlar havâsını çalmış, zavallılar bu havâya göre oynamak zorunda kalmış... Ne acınacak hâller gördüm.

Zaman eskimiş, insan daralmıştı. Çocukların ufku kararmıştı. Asrın azmanları şahlanmış, hak ve adâletin öncüleri yalnız kalmıştı. Uğraşıp didinen, yaralı kuş gibi çırpınan ne samîmî insanlar gördüm. Baştan ayağa gayret ve ciddiyet kesilmiş merd-i mü'minler (mü'min adamlar) gördüm.

Yürüdüm, yürüdüm... Sürüp giden mücâdelenin taraflarına baktım, Habille Kabiller, Muhammedler muannîdler (inkârda inadına direnenler) Hüseyinler, Yezidler gördüm. Dostları az, düşmanları kalabalık gördüm.

İşleri güçleri oyun üstüne oyun, hîle üstüne hîle. Aldanmak ve aldatmak tek hünerleri. Güçlüye tapan, güçsüzü tepen uşak ruhlu köleler gördüm. Dünyayı cehenneme çevirmiş, umutlar yıkmış, ideâller devirmiş, aklını şerre, vicdânını tersine çevirmiş, karanlık düşünceli, kara vicdanlı şeytan borazanları gördüm.

Salonlar dolusu şakşakçı, sahte adamlar, yakışıklı odunlar, odunlar gördüm. "Bir kalpten bin kitap çıkarmış", lâkin bin kitaptan bir kâlp çıkmadığını gördüm.

Ben bu yollarda yoruldum. Gevşek yapılı, gayret yoksulu dostlarıma kırıldım. Azmini ve umûdunu kaybetmeyenlere vuruldum.

Dert ve kaygılarının üzerine kapanmış, güzellikleri görecek hâli kâlmamış, dünyâsı zindana dönmüş, darda kalmış, nefes alma imkânı bulamamış ne canlar gördüm.

Alev alev istikbâl yangınları, bağırlara düşmüş ne ateşlar gördüm. "Toplumun problemlerine baktıkça dipsiz kuyulara sarkmış gibi başı dönenler" gördüm.

Yollar uzadı ben yürüdüm, yollar uzadı ben yürüdüm. Sıra sıra mezarlar, mezarlara dikilmiş nazarlar gördüm. Gencecik bedenleri taşıyan taputlar, taputlar ardından çırpınan analar boyun bükmüş mâsum çocuklar gördüm. Dağ gibi durmuş, kolay sarsılmayan babalar gördüm. Ölüm bir kere yaşanan tecrübedir. "Ölümle güneşe dik dik bakılmaz." Ne çözülmez sırlar gördüm. Gürül gürül ailenin, tam orta direğinden yıkıldığını gördüm." Hikmetini nerden bilelim?" diyenler gördüm.

"Her mezar bir dünyanın bittiği yerdir." Şen şakrak dünyaların ansızın bittiğini gördüm. Buram buram acı tüten kabirler ibret ve derse engel kibirler, gözleri ve gönülleri berbat etmiş ne kinler gördüm.

Kabir dipsiz bir karanlık mıdır, bir nûr, bir huzûr mekânı mıdır? Hiç düşünmez başlar, bir türlü göze inmeyen yaşlar gördüm. Ölüm ve sonrasını hayâtına eklemek yerine koparıp attığını sananlar gördüm.

Hafif tınazımsı bir toprak yığını, uçlarında iki alâmet taş. İşte insanoğlundan iki nişan. "Öleceksek niye doğduk? Mezar ne, ötesi ne?" suâlleriyle geniş dünyalara yol bulmuş mesûd insanlar gördüm.'

Bir namazlık saltanat, Namazsız ezanla, ezansız namaz arasında, göz açıp yumuncaya kadar geçen bir an. İki feryâd arasında bir yâd. İşte dünya. İşte ben bunları gördüm.

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yol düşünceleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:14:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yol düşünceleri rüya tabiri,Yol düşünceleri mekke canlı, Yol düşünceleri kabe canlı yayın, Yol düşünceleri Üç boyutlu kuran oku Yol düşünceleri kuran ı kerim, Yol düşünceleri peygamber kıssaları,Yol düşünceleri ilitam ders soruları, Yol düşünceleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes