๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 22 Temmuz 2010, 13:42:27



Konu Başlığı: Yaz yağmurunun mırıldandığı siir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Temmuz 2010, 13:42:27
Yaz Yağmurunun Mırıldandığı Şiir



Bir anda şehrin üzerine yağmaya başlar yaz yağmuru Kalabalık şehrin gürültüsü, yağmurlu bir şarkıya bırakır yerini Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, tatlı bir kaçışmayı da beraberinde getirir


Evler, arabalar, caddeler, parklar ve kaldırımdan karşıya geçmeye çalışan küçük kedi her şey ama herşey ıslanır Sıcaktan kavrulan ağaçlar, susuz kalan yapraklar ve susuzluktan çatlayan toprak suya kanar

Yaz yağmurunu pencere kenarından usulca izlerken, tuhaf bir duyguya kaptırıyorsunuz benliğinizi:

“Yağmur nasıl oluyor da hiçbir ayrım yapmaksızın herşeyin üzerine yağabiliyor Nasıl bu kadar cömert davranabiliyor?” diye soruyorsunuz kendi kendinize

Hayata “kuru kuruya” bağlı olanlar için önemsenmeyecek bir konu belki ama, hayatın kalp atışlarını yüreğinde hissedenler için hayati bir mevzu

Keza; dünyanın en değerli varlığı olan insanlar olarak birbirimizde kusur bulmakta inanılmaz hünerler sergileyip, karşımızdakini kırıp dökmek için fırsat kollarken, yağmurun verdiği bu ders asla görmezlikten gelinemez

Yağmur; çirkin güzel, küçük büyük, zengin fakir, yaşlı genç, doğulu batılı, siyah beyaz, canlı cansız hiç ama hiçbir hesap yapmadan kendini herkese sunuyor Belki bu yüzden seviliyor Belki de bu yüzden insanlar yağmura “berekettir–rahmettir” diye methiyeler diziyor

Yaz yağmuru için, yağdığı yerin önemli yoktur O ayrım yapmaz Herkesin ve herşeyin üzerine aynı güzellikte, aynı ritimle yağar Ve bundan dolayı herkes onu sever Kimsecikler şikayet etmez ondan

Bu sabah yine yaz yağmuru yağdı şehrin üzerine Her damla sanki dudağında bir şiir mırıldanır gibiydi Bir şiir insanda rahatlık hissi uyandıran ayrımcılık yapmamayı öğütleyen, küçük görmeyi yasaklayan ve herkese kucak açmayı öğreten bir şiir

Sizce kaçımız yağmur kadar vefalı, yağmur kadar cömert yaşabiliyor hayatı?

Maalesef dostlar maalesef, acı ama gerçek ki; dünyanın en değerli varlığı olan insanlar olarak, bir yağmur damlası bile etmiyoruz çoğu kez!

Ve kaybediyoruz, kazanmamız gerekenleri Bir bir dökülüyoruz bu yolda

Ve yağmur kazanıyor, kazanmamız gerekenleri

Bu yüzden hep havada özgürce dans eden o oluyor Öyle bir dans ki; görenleri kendine hayran bırakıyor Bizse başımız eğik sadece seyretmekle yetiniyoruz bu güzelliği

Gökyüzünden salınarak yere inen yağmuru birazdan bir çift ayak çiğnemeye başlıyor Ama yağmur buna da aldırış etmiyor Çünkü; yeri geldiğinde ezilmenin de kendisine birşeyler katabileceğini, acılardan da dersler çıkarılması gerektiğini iyi hesap ediyor Yani kaybettiğinde de kazanmasını biliyor

Ve mutluluğu, asla mutsuzluğun kollarına terk etmiyor Ve sonunda kazanan yine o oluyor

Ne olurdu, bizlerde yağmur kadar tertemiz yaşayabilseydik hayatı Kirletmeseydik tertemiz duygularımızı Ne kaybederdik ayıplarımızı birbirimizin yüzüne vurmak yerine, örtmeyi deneseydik Karşımızdakileri yaralamak ne kazandırdı ki bizlere bugüne dek Ne geçti ki elimize sanki?

Ne olurdu yaz yağmuru kadar vefakar olabilseydik!

Biz nasıl yaşarsak yaşayalım; yağmur yağmaya devam ediyor şehrin üstüne, herşeyin üstüne

Kadir ÇAÇA