> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Yarınlara ümitle bakmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yarınlara ümitle bakmak  (Okunma Sayısı 573 defa)
20 Kasım 2010, 16:58:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 20 Kasım 2010, 16:58:08 »



Yarınlara Ümitle Bakmak


İnsanlık giderek büyük bir ümitsizliğin içine girmektedir. Etrafında olup biten olaylar, güçsüzlerin sürekli ezilmeye, horlanmaya, itilip kakılmaya mahkum edildiği bir dünyanın güçlülerin tahakkümlerini arttırmalarına adeta zemin hazırlaması, her gün onlarca yerden kan kokularının, çığlık seslerinin yükselmesi, bireysel ümitsizliği aşmış toplumsal ümitsizliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bir yandan yıllarca İslâm’la birlikte yaşayıp onu bir türlü kucaklayamayan kuru kalabalıklar, öte yandan da bu kuru kalabalığı dilediği yöne çevirebilmek için akla gelmez tuzakların peşinde koşan İslâm ve insanlık düşmanları... Bir yandan yıllarca çözülememiş, üst üste binmiş sorunlar, diğer yandan da bu sorunların çözümünü kolaylaştıracak formüllerin ortaya konamaması… Vitrinlerde boy gösteren kafası boş, ufku dar sözde yol göstericiler… Helal lokma yiyebilmenin yollarının birer birer tıkatılmaya çalışılması… Özgürce düşünüp bilerek yaşamanın hayalden öteye gidememesi… İşgal edilen ülkeler… Yağmalanan kaynaklar… 

Yüz yıl gibi kısa bir sürede öylesine çok olayla karşılaşıldı ki, hemen her toplumda bir korku ve belirsizlik, yarınlarla ilgili endişe hissi bulunmaktadır. Dünya sistemi kontrolden çıktıysa, belirsizlik, korku ve endişe ortamında küresel adaletin ve barışın sağlanması sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Zira bu tür toplumlarda bireyler ruhsal çöküntü içinde olacak, bırakın yarınlara ümitle bakabilmeyi, gündelik yaşam dahi bir yük haline gelecek ve birey kavgacı, üretemeyen, cesaretsiz, haklarını koruyamayan bir hale gelecektir. Öyle ki bireyler artık yaşadığı topluma bir katkıda bulunamayacak; aksine o toplumun artılarını tüketecektir. Çünkü gelecekten ümidini kesen insanlar bugünlerini de kemirmeye başlarlar.

Adaletin gerçek bir değer olduğuna ilişkin inanç yitirilmiştir. Dünya nüfusunun küçük bir kısmını oluşturan Batılı toplumlar dünyadaki kaynakların  %80’ine yakın kısmına hükmetmektedir. Savaşlar; açlık, eğitimsizlik, salgın hastalıklar gibi temel sorunların gündemden düşmesine neden olmuştur. Mallarını satmak için tüm ahlaki ilkeleri çiğneyen kapitalist patronlar küresel sermayeleri ile ulusal ve bölgesel sınırlar tanımamaktadır.

Değişik kültür ve uygarlıklar bir zamanlar dışarıdan çok fazla etkilenmez ve kendi kimliklerini muhafaza edebilirlerdi. Bugün ise yayılmacı kapitalist sistemin hemen her tarafa rahatlıkla gidebildiğini herkes görmektedir. Giderek yoğunlaşan göç hareketleri birçok sorunu da birlikte getirmiştir. Ucuz işgücüne ulaşabilmek için olmadık yolları deneyen Batılı ülkeler kendi topraklarındaki göçmen işçilerini sindirmeye çalışmaktadır. Bütün bu gelişmeler güvensizlik duygusunun artmasına ve tehdit algısına neden olmaktadır. Günübirlik politikaların peşinden koşan siyaset adamları ise bu güvensizlik duygusu üzerinden iç politikayı yönlendirmekte, yabancı düşmanlığını açıkça desteklemektedirler. Kendilerinden olmayanları bir tehdit ve düşman olarak gören Batılı toplumlar ‘İslâmi Terör’, ‘Küresel Terör’ tanımlamaları yaparak kendilerinden başkalarının yaşama haklarını hiçe saymaktadırlar.

Güvensizlik, ümitsizlik ve tehdit algılamasının yaygınlaşması sonucunda kavmiyetçilik tehlikeli olacak şekilde güç kazanmıştır. Başkalarını bir öteki ve düşman olarak görenler, çözümü kendi içlerine kapanmakta bulmaktadırlar. Etnik ve kültürel zenginlik güvensizlik duygusunun artmasına neden olmuş, başkalarına karşı güvende olabilmek için bireysel ve toplumsal önlemler alınmaya başlanmış, bu yöndeki refleksin ortaya konması için etkili ağızlar mesajlar yayınlamıştır. Dolayısıyla, avantaj olması gereken etnik ve kültürel zenginlik gibi değerler tersi bir niteliğe bürünmektedir.

Küresel gelişmelerden ve etrafımızda olup bitenlerden kaçmak bireysel bir ütopya olacaktır. Verilecek bir mesajımız vardır ve o da bütün insanlık içindir. Ütopyaların aşılması evrensel manada diğer insanlarla yardımlaşmayı, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendirecektir.

Kendi tarihinin, kültürünün ve coğrafyasının aktörü olamayanlar sonuçta kendilerine efendi üretirler ve kendileri de o efendilerin gönüllü köleleri haline gelirler. Geleceğin kendi değerlerimiz üzerine kurulmasını istiyorsak İslâm Tarihi’nden alacağımız çok sayıda ders vardır. Yahya Kemal ‘İleri atılmak için önce birkaç adım geri gitmek gerekir.’ diyerek önemli bir gerçeğe vurgu yapmaktadır.

Kültürümüzü ve coğrafyamızı tanıdıkça hem var olan sorunlar karmaşıklıktan arınıp açık bir şekilde ortaya çıkacak hem de bu sorunların çözüm yolları kolektif bir şekilde bulunmaya çalışılacaktır. Batılıların Irak’ı, Filistin’i ya da halkı Müslüman olan bir ülkeyi tanımlama biçimi bizim tanımlama biçimimizden farklı olacaktır. Onlar için bu ülkelerin insanları ucuz işgücünü, yeraltı ve yer üstü kaynakları ise sömürülecek alanları oluşturmaktadır; oysa bizim bakış açımız böyle değildir. Bu ülkelerdeki Müslümanlar kardeşimizdir. Onlarla köklü bir tarih ve kültür birlikteliğimiz bulunmaktadır. Aynı uygarlığın insanlarıyız. O ülkelerin yeraltı ve yer üstü kaynakları orada yaşayan halklarındır, kutsaldır. Bu kaynaklara onlardan başka kimse dokunamaz. Bu kaynaklar şuna buna devredilemez; yandaş gurupların tekeline bırakılamaz.

Küresel ümitsizlikle mücadele etmek zorundayız. Bu ümitsizliğin önüne geçilemediği takdirde içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmak zor olacaktır. Başkalarının hep üstün, bizim de hep beceriksiz, korkak ve pısırık olduğumuz şeklindeki kompleksten kurtulmadıkça ikinci sınıf insan muamelesinden kurtulmak sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Yarınlara dört gözle, ümitle ve özlemle bakılmalıdır; çünkü yarınlar birçok sorunun yanıtı olacaktır.


 

Altan Murat Ünal

 

 

 

 

 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yarınlara ümitle bakmak
« Posted on: 24 Nisan 2024, 13:10:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yarınlara ümitle bakmak rüya tabiri,Yarınlara ümitle bakmak mekke canlı, Yarınlara ümitle bakmak kabe canlı yayın, Yarınlara ümitle bakmak Üç boyutlu kuran oku Yarınlara ümitle bakmak kuran ı kerim, Yarınlara ümitle bakmak peygamber kıssaları,Yarınlara ümitle bakmak ilitam ders soruları, Yarınlara ümitle bakmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes