๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Haziran 2010, 17:55:34



Konu Başlığı: Yalnız değiliz
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Haziran 2010, 17:55:34
Yalnız Değiliz


Bütün varlık, Cenab-ı Hakk'ın kudret eliyle yaratılmıştır Yaratılan varlıklar da kendi hallerine bırakılmamış, hayatları devamlı müşâhede altında tutulmuştur Mahlûkatın en şereflisi olan insanoğlunun da durumu böyledir Evet, onun her hareketi, ağzından çıkan her bir kelime hatta kalbinden geçen şeyler yani tasavvur edip de hayata geçirmediği düşünceleri dahi kontrol altındadır Kur'an-ı Kerim'in beyanıyla; “Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde herşeyi görüp gözetendir” Yani, Allah her zaman üzerinizde gözcüdür Bütün hareketleriniz Allah'ın kontrolü altındadır Fiillerinizden, sözlerinizden, niyetlerinizden hiç biri O'ndan gizli kalamaz

Allah yemez, içmez, üzerinden zaman geçmez, tebeddülden, tegayyürden berîdir Evet, O aşkın, müteâl bir Yaratıcı'dır “ O öyle bir Zât'tır ki hiçbir mekânda olmadığı halde, her mekânda ilim ve kudretiyle hâzır ve nâzırdır ” İşte böyle bir Zât, halifesi olan insanın da her an yanındadır “İnsanı biz yarattık Onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de biz pek iyi biliriz Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız” âyeti de bunu ifade etmektedir “Evvel O'dur, Âhir O Zahir O'dur, Batın O O her şeyi hakkıyla bilirYere gireni, yerden çıkanı, gökten ineni ve göğe yükseleni bilir Hasılı siz nerede olursanız olun O, ilmi ve kudreti ile sizinle beraberdir Allah bütün yaptıklarınızı görür ”

İnsanın yanından ayrılmayan muhafızlar vardır “O muhafızlar değerli, şerefli kâtiplerdir” Onlar hepimizin “ Kirâmen Kâtibîn” diye bildiği meleklerdir Bunlar yazıcı meleklerdir ve günah olsun, sevap olsun yaptığımız herşeyi bilir ve yazarlar Bu melekleri Kur'an “kirâmen” yani şerefli sıfatıyla zikrediyor Bu sıfat onların yazma, kaydetme konusunda tam bir tarafsızlıkla hareket ettiklerini ve gözlerinden kaçan hiçbir şeyin bulunmadığını ifade eder Onlar herşeyi bilir demiştik Fakat bu bilme ameliyesi dışa akseden, görünürde olan hareketlerimiz ve davranışlarımız îtibariyledir İçimizde olanları ise o ezelî ilmiyle yalnız Allah bilir Kısacası, yaptığımız işleri melekler kaydederKalbimizden geçenleri, hislerimizi ise Allah kaydeder ve bu nedenle biz ahirette sürpriz üstüne sürpriz yaşayabiliriz Müsbet veya menfî, “Bu da nereden çıktı?” diyeceğimiz bir çok şeyle karşılaşabiliriz diğer tarafta Bundan dolayı ağzımızdan çıkan sözlere vize sormamız gerektiği gibi düşüncelerimize, hislerimize de vize sormamız gerekiyor

Bizi gören, gözetleyen birinin varlığından bahsetmiştik Evet, Allah, Alîm'dir; herşeyi bilir, Basîr'dir; herşeyi görür Efendimiz de ihsan hadisinde bunu vurgulamakta ve “sen O'nu görmesen de O seni görüyor” diye buyurmaktadır Kur'an'da da “Gözler O'na erişemez, O'nu idrak edemez Onun ilmi ise bütün gözleri ihata eder (Gözlerin görmediği herşeye nüfûz eden, herşeyden haberdar olan) Latîf ve Habîr O'dur” buyurulmakta ve insana, kendisini yaratan, yoktan vâreden Yüce Yaratıcı'nın varlığı bir kez daha hatırlatılmakta: “O, Allah'ın kendisini gördüğünü bilmez mi?” denmektedir Efendimiz hicret esnasında; “kâfirler O'nu Mekke'den çıkardıklarında, iki kişiden biri olarak mağarada iken arkadaşına: “Sen hiç tasalanma, zira Allah bizimle beraberdir” diyordu” Evet, onlar iki kişiydiler ama Efendimiz yanlarındaki üçüncü Zât'ın Allah olduğunu çok iyi biliyordu

Yalnız kaldığımız anlarda dahi tek olduğumuzu, yanımızda kimsenin olmadığını zannetmeyelim Bizim gibi sıradan insanlara bu düşünceyle yaşamak düşer Öyle yüce ruhlu insan-ı kâmiller de vardır ki onlar “nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir” âyetinin ne ifade ettiğini çok iyi bilirler ve her zaman “edep ya hû” soluklarlar İhtiyaç yerinde haddinden fazla açılıp-saçılmayı edepsizlik sayarlar, çamaşır değiştirirken üzerlerine birkaç kat elbise sararlar, banyo yaparken karanlık bir ortamda iki büklüm olup öyle banyo yaparlar, yataklarına girdikleri zaman dizlerini sînelerine kadar çekip, toplanmadan uykuya dalmazlar ve her zaman “Edeptir kişinin dâim libâsı Edepsiz kişi üryâna benzer” der ve hayatlarını bu çizgide geçirirler Bazı eroğlu erler de vardır ki görülüyor olma mülâhazasını geride bırakır, ihsan hadisinde yer alan “sen O'nu görmesen de” sınırını zorlar ve namazda iken rükûya, secdeye gittiklerinde bir yanlarının arşa, kürsüye çarpacağı endişesiyle kıvrım kıvrım olurlar

Hayatımıza şöyle bir baktığımız da Rabbimizin bizimle birlikte olduğunu gösteren bir çok hâdiseyle karşılaştığımızı görürüz Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Allah, içimizdeki şeyleri açığa vursak da, gizlesek de hepsini bilmektedir Aklımızdan kötü birşey geçirdiğimizde, birisi hakkında kötülük düşündüğümüzde bir-iki saniye geçmeden, anında ufak bir şefkat tokatına mâruz kalırız; ya başımızı bir yerlere çarpar ya da dilimizi ısırırız Bütün bunlar Allah'ın bize kendisini hatırlatmasının bir sonucudur Kâinatta hiçbir olay tesadüf eseri ortaya çıkmazYolda giderken ayakkabımızın bağı çözülse sendelesek, çay içerken bardağı devirsek, yemek yerken ağzımız yansa, elimize diken batsa, imtihanda zayıf alsak; biraz oturup düşünmemiz gerekir İşte bunun manası; o anlarda gafil davranmışız, herşeye nigehbân olan Yüceler Yücesi'nin bize şahdamarımızdan daha yakın olduğunu unutmuşuz demektir

Bu kâinat da herşeyin yegâne sahibi olan Allah'ın mülküdür ve Allah, Bediüzzaman Hazretleri'nin ifadesiyle, “mülkünde cereyân eden herbir hâdise ve herbir vâkıanın sûretlerini, fotoğraflarını alıp tesbit ve hıfz eder” Bütün bu kontroller, takipler bir mahkeme-i kübra içindir“İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?” beyânıyla bu bir kez daha gözler önüne serilir İnsan olmak gerçekten de zordur; insan olmak mesûliyet ister, insan olmak dikkat ister Çünkü ahirette verilecek tâç “bi hasebi'l mağrem bi'l-mağnem” kâidesince böyle bir çalışma karşılığında verilecektir Hepimiz bir imtihan içindeyiz Bu imtihan sırasında her hareketimiz izleniyor ve sorulara verdiğimiz cevaplar anında kaydediliyor Bu imtihanı kazanmak için gayret bizden tevfik de Allah'dan


Fatih Harpcı