> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Yakîn
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yakîn  (Okunma Sayısı 784 defa)
16 Şubat 2011, 15:44:23
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Şubat 2011, 15:44:23 »



Yakîn

 Kur'an'da kullanıldığı şekliyle yâkîn, ikan, İstikan ve teyakkun aşağı yukarı aynı anlamdadır; aralarında­ki fark aynı kelimenin çeşitli türevleri olmaktan öte geçmez.

Yakîn, Ragıbın tanımına göre, ilm'in. sıfatı olup, anlayışın sebatıyla nefsin her türlü şüpheden kurtula­rak sükûna ermesidir. Marifet, dirayet ve benzerleri­nin üstündedir. Ilm-ı yakın denilir, fakat 'ma'rifet-i yakîn'i denilmez. Aynı şekilde, yakîn'de şüpheden kurtul­mak söz konusu olduğundan, Allah'ın ilmi için de yakin kullanılmaz. [344]

Yakın, ilmin sıfatı olarak, artık kesinliğe ulaşmış, kendisinde teorik veya pratik olarak hiç bir şüphe kal­mamış, vakıaya uygun düşmüş, şimdi kesin olduğu gi­bi, gelecekte de kesinliğinde herhangi bir "kuşkuya yer kalmamış ilimdir. 'Şu anda şüphem yok ki, bu böyle­dir; ilerde de şüphe edilmez ki, böyledir; başka türlü ol­masına da imkân yok ki, böyledir” dediğimizde yakîn ifade etmiş oluruz. [345] Bu bakımdan, iman esaslarına kalpten ve hiç bir şüphesi kalmamış ve hiç bir şüphe­ye düşmeyecek şekilde iman etmiş kişinin imanı da ya­kın bir imandır:

“Ahiret'e yakîn sahibidir onlar” (Bakara: 4, Lok­man: 4, Nemi: 3).

Gerçek, kâmil müzminlerin imanı olan bu iman yakin ilim üzere hasıl olan imandır. Böylesi iman için Al­lah ayetlerini ortaya kor, emr'i yerine getirir, ayetleri açıklar ki, insanlar yakîn'e ersin ve yakîn sahipleri baş­kaları için de önder olsun:

“Allah ki, görebildiğiniz direk olmadan gökleri yük­seltti, sonra Arş üzerine istiva etti ve güneşle ayı teshir etti. Hepsi belli bir süre için akıp gider. Emri yerine getirir, ayetleri açıklar; umulur ki, Rabbiniz'e kavuşacağınıza yakîn'iniz olur” (Ra'd: 2).

“Sabredip, ayetlerimize yakînleri oldukta, içlerin­den emrimizle hidayet eden imamlar var ettik” (Secde: 24).

“Böylece İbrahim'e göklerin vs yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, yakîn sahiplerinden olsun”(En'am: 74).

Yakîn melekût'la ilgilidir. Melekût, kendisine veri­len çeşitli anlamların yanısıra, her şeyin, her varlığın aslı, kökü anlamına da gelir. İşte, yakîn sahibi olmak zahirden batına inip, ayetten ayetin işaret ettiğine var­maktır, önce, batında yer alan hakikat hiç bir şüphe­ye yer kalmayacak şekilde bilinir ki bu ılm'ül-yakîn' dir. Ahiret, bir bakıma dünyanın batını olduğundan, dünyadayken ılm'ül-yakîn'le bilinen ve inanılan Ahiret insan öldüğü zaman görülür, müşahede edilir ki, bu ayn'ül-yakîn'dir:

“Hayır, ılm'el-yakîn bileydiniz; elbette Cehennem'i görürdünüz; sonra elbette onu ayn'el-yakîn görür­sünüz” (Tekâsür: 5-7).

Dünyada, zahirde batını ilm'el-yakîn bilenlerin bu bilgisiyle ayn'el-yakîn görmesi arasında fark yoktur; bu bakımdan İmam-ı Ali “perdeler açılsa yakînim art­mayacak” buyurmuştur. Fakat, gerçeği üm'el-yakîn bilmeyenler öldüklerinde ayn'el-yakîn göreceklerdir. Bu yüzden, gelmesi kesin olan ve ilm'el-yakîn'e engel olan perdeleri ortadan kaldırıp, ayn'el-yakîn'in. kapılarını açan 'ölüm'e de yakîn denilir:

“Sana yakîn gelinceye kadar Rabbine ibadet et” (Hıcr: 99).[346]

“Andolsun, sen bundan gaflet içinde idin, biz sen­den perdeni kaldırdık, bugün artık gözün keskin­dir” (Kât: 22).

İşte, tüm bilme, anlama, farkına varma., melekele­rinin olduğu gibi, yakînın de merkezi kalptir. Yakîn'e engel olan perdeler kalbe vurulan mühür, onu kirleten ve örten günahlardır. Ahiret'te perdeler kalkıp, hakk ortaya çıkınca her şey açıkça belli olur; bu da hakk'al-yakîn, yani 'hakkın hakkı', veya 'yakîn'in yakînidir’:

“... Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, kaynar su­dan bir ziyafet, Ve Cehennem'e atılma var. Hakk'ul-yakîn budur işte” (Vakıa; 92-95).

Ilm'ül-yakîn mertebesindekiler için, dünyadayken nefslerinde ölüp ruhlarında dirilenler, yani  “ölmeden önce ölenler” için gerçeğe ulaşmada ölmek Cennet ve Cehennem'i görmek şart değildir; çünkü onlar yakîn sahibidirler;  bilgileri kişilikleriyle birleşmiş,  (bilen-bilinen-bilme' birbiri içinde erimiştir.

Zahirî duyularla alınıp akılda bilgi haline getiri­len, deney ve tecrübelerle gerçekliği denenen kimya ve fiziğin İfade ettiği 'gerçekler' 'zarurî' olmayarak 'yakînî' dirler; şu anda yakîn belirtseler de, bu zarurî olmayıp değişebilir; fakat, bunlardan fasit akıl yürütmelerle va­rılan sonuçlar birer zandan öte geçmez. Fiziğin ve ben­zeri ilimlerin verilerine dayanarak uçağı yaparız, daha başka aletler üretiriz, ama bir çimeni, bir böceği veya serçenin bir tüyünü bîle yapamayız; acaba bunlar da mümkün değil midir? Elbette mümkündür ve bir gün gerçekleşebilir de. Allah onları evvelen ve bizzat, sonra da maddeleri, tohumları vasıtasıyla yarattığı gibi, bi­zim elimizle de yaratabilir. Nitekim, peygamberlerinin elinde yaratmıştır: “Ey Meryem oğlu İsa..[347]. Ben'im izilimle çamurdan kuş şeklinde bir şey biçimlendiriyor ve içine üflüyor dun da. Benim iznimle kuş oluyordu” (Mai-de: 110). Eğer, insanlar da bir gün böyle bir şey yapar­larsa, bu iman edenleri hiç bir şekilde şüpheye düşürmez, aksine onları yakîn'e erdirir. [348]


[344] Müfredat, 552.

[345] Hak Dini Kur'an Dili, IX 6055.

[346] Bu ayete dayanarak bazıları 'yakin' sahibi' olma id­diasıyla ibadetlerin artık gerekli olmadığı vehmine kapılmak­tadırlar, bazı melâmîler gibi. Ayette 'yakin'den kasıt mutlak anlamda ölümse, ölünceye değin ibadet edilmesi gerektiği or­taya çıkar. Ölümün yakin olduğu açıklanıyorsa -ki  öyledir-İbadetin yakine ulaşma aracı olduğu anlamı çıkar, yoksa yakîn'e ulaşılınca ibadetin bırakılacağı değil, Rasûlüllah 'hakk* al-yakîn' sahibi' olduğu halde ibadetleri bırakmak şöyle dur­sun, en çok ibadet edendi ve üstelik,  “ey ma'bud, sana gereği gibi ibadet edemedik” derdi.

[347] Hak Bini Kur'an Dili, I, 202.

[348] Ali Ünal, Kur’an’da Temel Kavramlar, Beyan Yayınları: 468-471.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yakîn
« Posted on: 26 Nisan 2024, 19:23:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yakîn rüya tabiri,Yakîn mekke canlı, Yakîn kabe canlı yayın, Yakîn Üç boyutlu kuran oku Yakîn kuran ı kerim, Yakîn peygamber kıssaları,Yakîn ilitam ders soruları, Yakînönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes