> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler  (Okunma Sayısı 694 defa)
20 Haziran 2010, 14:50:13
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 20 Haziran 2010, 14:50:13 »



Ya Kahhar Zorbalar, Gazabın Bekler!


“Nuh ‘Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma’ dedi Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir’den) kâfirden başkasını doğurmazlar Rabbim, beni, annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma” (Nuh: 26–28)
Ey Asuman! Ey Mü’minlerin baharına rahmet güllerini yağdıran haşmetli arş kapısı! Acılar ülkesinin mütebessim kubbesi… Nazarlara Rahmaniyeti, Rahimiyeti merhamet ışıltısıyla gösteren İlahi rahmet aynası!
Gözler her bir darlıkta sana çevrilir niçin, bilir misin? Ağıtlar hep sana doğru yükselir neden? Bilir misin ki dualar, niyazlar ve nidaların yüzü sana dönüktür, niye?
Çünkü sensin Mevlamızın rahmet sahrasına açılan pencere Ve sensin Rabbimizin azametine, kudret ve celaline en güzel nişane
Sen, rahim olan Kerim Rabbimizin mü’minlere olan rahmetine en cilvesâz ayinesin Ve Sen, Kahhar olan Cabbar Rabbimizin kâfirlere ve zalimlere olan gazabına en güravaz karinesin…

Ahu efganla dolan dünyamızın nazenin gökkubbesi! Ey sen pembe düşlerin mavi gelini!
Mü’min feryadına müstağrak kaçıncı yıl’dır bu gördüğün?… Bu gördüğün kaçıncı bela, kaçıncı yangın, kaçıncı tufandır böyle İslam’ın canevinde?
Usanmadın mı masumların katledilişini seyretmekten? Annelerin ağıtlarından, yavruların feryadından bıkmadın mı?
Zulüm ateşinin katran dumanı, şehla gözlerini yakmıyor mu ey rahmetiyle Rabbimin, bâlâ çehresine nurlar saçtığı gök!
Kızgın kumlara başsız düşerken Hüseyin kerb–u bela gurbetinde; ateş olup lanetli gaddarların tepesine inmekten seni alıkoyan neydi? Kaç asırdır yüreğine hapsettiğin öfkenin amansız bir kasırgaya dönüşmesi için bütün Hüseyinlerin bir bir yere serilmesi mi gerekir?
Her gün bir Hüseyin yüreğimin Kerbelasına düşerken ey gök, söyle nasıl sen gibi sabredeyim Milyon Zeyneb’in feryadı bağrımı deşerken sen, tüm bunlara sağır bir uzlete mi çekileceksin Hâlâ ne duruyorsun? Neden tufan vaveylasını koparmıyorsun zulmün Kerbelasında?
Bilirim… Merhamet elbisesi daha çok yakışır sana Yıldızlar eteklerinde raksederken sen, onları Ya Rahim tesbihleriyle çevirirsin sema ayinlerinde Bilirim… baharlar senin avuçlarında doğar Güller, papatyalar, menekşeler ve güzel insanlar senin ellerinle sulanırlar ve bundandır ayyüzleri hep sana dönüktür güzellerin
Bilirim… Geceleri vakar içinde Rabbini tesbih ederken, melekler huşu içinde dinler zikrini Ve gündüzleri mahmur gözlerle zikrine devam ederken cezbeye düşürürsün yeryüzü sakinlerini
Bilirim… Marifetullah okulunun öğrencileri maveraî derslerin bir çoğunu sende okudular ey ariflerin can dostu, cevelan ülkesinin kapıcısı!
Fakat şimdi başka… Firavun tekrar Nil’e indi ey gök! Nemrut yeryüzüne hâkim oldu yeniden Deccalın ayak sesleri gelir her zaman ve zeminden Zulüm alevleri yükselir dünyanın her yerinden Can yakıcı ağıtlar duyulur Allah’ın hareminden… Domuz türevi mel’un kavim, kan akıtır İslam coğrafyasının her yerinden
Allah aşkına söyle ey Rabbimin serfiraz göğü; zulüm ateşinin yakmadığı, zorbaların şer ve fitne kusmadığı, mazlum feryatlarının kopmadığı bir avuç toprak parçası kaldı mı şu mahzun yerküremizde
Öyleyse anlat zorbalara ki Kahhar kimdir Cebbar’ı en müraşşah beyanınla tefsir et zulüm saraylarına Şedid’ül Batş Kitabını öyle bir şerh et ki yürekleri hoplasın yüreksiz diktaların Elim’ül ahz risalesine haşiye düş en hünermend kaleminle ki gözleri yerinden fırlasın zallam küffarın
Züntikam kimdir söyle ey haşmetli sema! Söyle ki hesapsız cürümler işleyen necis kavim bilsin vadolunan acıklı sonu: “Kendilerine vadolunan (cehennemi) gördüklerinde kimin yardımcısının daha zayıf ve sayı bakımından az olduğunu bilecekler” (Cinn: 24)
…Hasbihalim sana ey marifetullah aynası! Şerha şerha parelenmiş yüreğimin sitemkâr iniltilerini sana yükseltiyorum Ciğerimi kavuran derdimin ve ruhumun derinliklerinde kaynayıp duran volkanın sırdaşı sensin bu gün…
Beddua yüklü kunûtlarımı senin tufan marşına katarak Rabbime niyaz ederken zulme isyan eden benliğimin ritmine, gazap bulutlarıyla eşlik etmeni bekleyeceğim bu gün…
İnsanların zulmü ve cürmü karşısında benzi sararmış ey Nur yüzlü Sema!
Bunca zulüm, cevr–u cefa, dağları yerinden oynatması gerekmez miydi? Bu cürüm karşısında yerin, divaneleşip parçalanması lazım gelmez miydi? Göklerin laneti yağıyor olsa değil miydi bu asi ve zalim taife üzerine?
Ve ey Rabbimin celal ve azametine ayna olan gök! Rabbimin Kahır denizinden acıklı azabın müjdesini melun kavme verme zamanı gelmedi mi? Kahhariyet dersini amansız tufanlarla öğretmene hâlâ izin vermedi mi Rabb–ı Zülcelal?
Ey Kahhar olanın göğü! Sıyrıl yüzyılların sükût elbisesinden! Bu inziva yeter gayrı! Küfür ve zulüm ateşini söndürme vaktidir Ebrehe ordularını biçme günüdür Firavun’u, son nefeste ‘Amentu’ dese de; Kahır denizinde boğma anıdır Muhkem kalelerin, Rabbimin şedid yakalamasından Nemrut’u kurtaramadığı gündür
Öyleyse gel ey İntikam Sahibi’nin göğü!
Ebabilleri yanına alarak gel Rabbimin sana öğrettiği tüm tufan derslerini tekrarlayarak gel Haber de sal yerin dehlizlerine, azametli dağlara, kabaran denizlere, kızgın çöllere ve hırçın rüzgârlara ki onlar da hazır olsunlar mübarek güne
Cibril’e de haber ver Kahhar olanın ordularını teçhiz etsin bugün Kâinatın Gül’ünü (sav) kanatan Taif zorbalarına olan öfkeleriyle gelsin dağ melekleri Kâinatın Gülü’nü (sav) kanatan eller o Gül’ün (sav) ümmetini soldurdular bugün
Gel ey nefesinde binlerce tufan gizleyen Asuman! Nuh aleyhisselamın ahıyla gel, Salih aleyhisselamın duasıyla gel, İbrahim aleyhisselamın vakarıyla gel, Musa aleyhisselamın öfkesiyle gel, İsa aleyhisselamın sitemiyle gel ve Muhammed Mustafa aleyhisselatu vesselamın himmetiyle gel
Zırhını kuşanıp göğün orduları eşliğinde gel ki biz de Mehdice bir duruşla bekleyeceğiz seni… Sen kahır yüklü bulutları zorbalar üzerine sürerken andolsun ki, yalnız bırakmayacağız seni bu mübarek savaşında
Öyleyse gel ki bugün, Hakkın bayrağını mustazafın eliyle dalgalandırma günüdür Gel ki bugün zorbalığın son günüdür Bir avuç domuzlaşmış tiranın defterini dürme günüdür
Ve gel ki bugün Rabbimin Kahhar ism–i Celalini belleklere kazıma günüdür Gel ki bugün her şeyin kudretine boyun eğdiği Cebbar’ın günüdür Bugün Kadir–i la Yezal’in günüdürBugün intikamı acı olanın günüdür


Nurullah GÜLSEVER
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:28:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler rüya tabiri,Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler mekke canlı, Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler kabe canlı yayın, Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler Üç boyutlu kuran oku Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler kuran ı kerim, Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler peygamber kıssaları,Ya Kahhar zorbalar gazabın bekler ilitam ders soruları, Ya Kahhar zorbalar gazabın beklerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes