> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ya bu narsizm kötü yada aklımız!
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ya bu narsizm kötü yada aklımız!  (Okunma Sayısı 1296 defa)
30 Kasım 2010, 17:23:13
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Kasım 2010, 17:23:13 »



Ya Bu Narsizm Kötü Ya Da Aklımız!


Ben bendeki seni seviyorum,

Sendeki seni değil;

Ben, sendeki seni bile tanımıyorum belki…

Belki de kendimi seviyorum, seni severken…

Ya da seni seviyorum diye, kendimi seviyorum.

 

 

Eski Yunan mitolojisine göre, bir gün dağdaki berrak bir su birikintisine bakan Narcisisus kendisinin sudaki yansımasını görür ve suda çok güzel bir insan yaşadığını zanneder. Sudaki kendi yansımasına yani kendisine âşık olur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü. O şekilde orada ne su içer, ne de yemek yer. Saatlerce, günlerce kendini seyreder ve sudaki görüntüsüne sarılmak isterken suya düşer ve boğularak ölür.

      İsmini işte böyle bir mitolojik hikâyeden alan narsistik kişilik bozukluğu, her yönüyle inceleme ve araştırma konusu olagelmiştir. Her insanın zaman zaman kendisinde dahi gördüğü narsistik ya da kendi doğu tabirlerimizle enaniyetçi, benlikçi yönleri düşündürüyor ister istemez: “Acaba bende de mi narsistik kişilik bozukluğu var?” diye. Lakin öyle üç-beş özelliğin var olması, kişinin o hastalığı taşıdığı anlamına gelmiyor.

Psikolojik kökenli rahatsızlıklarda sadece belirtilere bakılarak tedavi süreci başlatılmaz. Kişinin yaşam hikâyesi, yetiştiği aile, sosyal çevresi, yaşı, cinsiyeti, mesleği, değerleri, hayata bakış açısı gibi daha birçok olgu terapi ortamında görüşülmeden, konuşulmadan ve anlaşılmadan sadece kişinin kendinde gördüğü belirtilerden yola çıkarak ona tanı konulamaz ve sende şu hastalık var denilemez.

      Psikolojik kökenli rahatsızlıklar, fizyolojik hastalıklar gibi değildir asla. Doktora gidip rahatsızlığınızı, şikâyetlerinizi anlatıp reçeteye yazılan ilaçlar ya da uygulanan diğer tedavi yöntemleri ile tıbbi analizlerden çıkan laboratuar sonuçları gibi bir netlik yoktur asla psikoterapik tedavilerde. O nedenle olsa gerek ben, telefon ve internet üzerinden olan terapi süreçlerini çok da sağlıklı bulmuyorum. Zira karşıdaki kişiyi görmeden, gözlemlemeden,  karşılıklı konuşma, bakış, duruş, onay ve daha bir çok analizleri, bir terapi ortamında yakalamadan sağlıklı bir tedavi süreci sağlanmayacaktır.

Bunların narsistik kişilik bozukluğu ile olan bağlantısına gelince, bende de galiba biraz narsistik damarı olacak ki hemen işte bana göre, ben diye başladım anlatmaya… İşin espirisi bir yana, narsistik kişilik bozukluğunu anlatmadan önce bu şekilde birkaç mevzuyu izah etmekte fayda gördüm. Çünkü biraz sonra narsistik kişilik bozukluğunun özelliklerinden bir değil; birçoğunun sizlerde de var olduğunu görecekseniz. “O halde be de mi…?” dedirtmemek için siz değerli okuyucularıma işte bu açıklamaları yaptıktan sonra dönüyorum tekrar narsistik kişilik bozukluğuna…

 

NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ

 

Narsistik kişilik bozukluğu kendini mükemmel görmek, başkalarını düşünmemek ve başkaları tarafından yargılanmaya aşırı hassasiyet olarak tanımlanabilir. Sadece kendini düşünmek, başkalarının duygularına kayıtsız kalmak ve davranışlarının başkalarına olan etkisini umursamamak bu kişilerin en temel özellikleridir.

Biraz daha açtığımızda:

1. DİNLEMEZLER: Her şeyi bildiklerine inandıkları için kimseye ihtiyaç duymazlar. Narsist bir kişi eğer bir kurumun üst yöneticisi konumundaysa yönetim toplantılarında, hep o konuşur, diğerleri dinler. Başkalarının fikirleri kendi fikrinden önemli ve üstün olmadığına göre onunla oturup sohbet edilmesine, mevzuların tartışılarak doğruya ulaşılmasına nasıl olsa gerek yoktur. Narsist kişi zaten her şeyin en iyisini biliyor ve en güzelini düşünüyordur! Karşıdakilere sadece onaylamak ve dinlemek düşer. Fikir sorar gibi yaptıklarında da, daha önce söylediklerinin onaylanmasını beklerler.

 

2. EMPATİ KURMAZLAR: Narsislerde empati yani başkalarının ne hissettiğini anlama yeteneği gelişmemiştir. Son derece benmerkezci düşünürler. Aldıkları kararlar başkalarını etkileyecektir, ama onlar için bunun önemi yoktur. İnsan ilişkilerinde böyle bir boyutun olduğunun farkında değildirler. İş arkadaşlarının yanı sıra eşi ve çocukları da bu durumdan payını alır.

 

3. BÜYÜKLÜK HİSSİ BÜTÜN BENLİKLERİNİ KAPLAMIŞTIR: Kendini beğenmiş kişiler başarılarını, yeteneklerini abartırlar. Kendilerini farklı ve özel bir kişi olarak algılarlar. Kendilerini her şeyden çok severler. Başarı ve güç için önüne geçilmez istek duyarlar. Kendilerinin çok önemli, vazgeçilemez oldukları seklinde bir düşünceleri vardır.

Çevrelerinden sürekli övgü, alkış beklerler. Sıra beklemek, izin istemek, yol vermek onların sözlüğünde olmayan kavramlardır. Çünkü kendilerinin daima bir öncelikleri olduğu düşüncesi içindedirler. Başkalarından bu konularda destek ve yardım göremediklerinde öfkelenirler. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında, gereken ilgiyi göremediklerinde eriyip çökerler.

Narsistik kişiler genelde kendi değerlerini fazlası ile abartırlar. Sürekli olarak yeteneklerini olduğundan fazla gösterirler, ukala, gösteriş meraklısı ve kendini beğenmiş görünürler. Kendilerinin herkesten daha üstün olduğuna inanırlar. Bu şekilde düşündükleri sürece kendilerini güvende ve mutlu hissedebilirler. Kişiliklerinin olumsuz taraflarını genelde inkâr ederler ya da mantıklı açıklamalar getirirler. Fakat kişi eğer önemli başarılara imza atamaz ise büyük bir ikilem yaşamaya başlarlar. Bunun sonucunda kendilerini sahtekâr, boş ve mutsuz hissederler.

 

4. ELEŞTİRİYE KARŞI AŞIRI TEPKİ GÖSTERİR, ÖFKE HİSSEDERLER: Kendini beğenmiş kişiler her türlü eleştiriye kapalıdırlar. En dostça eleştiriden bile rahatsız olur ve kendisini eleştirenleri düşman kabul ederler, kendisini eleştiren kişiler onun kıymetini bilmeyen, kötü niyetli ve derinlemesine düşünemeyen ahmaklardır. Bu eleştirinin hesabı günü gelince sorulmak üzere bir kenara kaydedilir.

Kendilerine yapılan en ufak yapıcı eleştiri ya da düzeltme, ekleme ve öneri bu kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir. Bu durumda küçük düşmüş, mahvolmuş, ortada bırakılmış hissedebilirler. Bu durumda aniden hiddetlenip, kırıcı olabilirler. Bunlardan ötürü sosyal ilişkileri bozuk olup başarıları devamlı olamaz. Başkaları ile yarışma gerektiren işlerde yenilme riski nedeniyle, bu işlere karsı isteksizlikleri iş ve sosyal hayatta beklenen düzeyin altına düşmelerine yol açabilir.

 

5. KENDİ ÇIKARLARI İÇİN BAŞKALARINI ÇOK İYİ KULLANIRLAR: Kullandıkları kişiyle işleri bitince ona sırtlarını döner, vefasızca davranırlar. Vefasızlık ve nankörlük kendini beğenmişlere göre normal davranışlardır çünkü.

Başkalarını kendi işleri ve keyfi için köle gibi kullanabilir, yakın çevrelerini üst düzey ya da kendilerini pohpohlayacak kişilerden seçerler (en güzel, en tanınmış kişiyle görünmek, arkadaşlık etmek, bu amaçla o tür kişilerin bulunduğu sosyal klüp, derneklere girip, faaliyetlerde bulunmak gibi). Herkesin başarısına haset edip, onların hiç bir şeye layık olmadıkları, kendilerinin de isterlerse kolayca onu yapabileceklerini düşünürler.

 

6. İNSANLARA DEĞER VERMEZLER: Ortadaki her başarı onların eseridir. İş çevresinde gecesini gündüzüne katmış, fedakârca çalışan herkes değersiz neferlerdir. O olmazsa o kişiler zaten orada olamayacaklardır. Kendini beğenmiş kişiler, öyle işçileri kurumunda çalıştırıyor olmakla onları gereğince ödüllendirmiş olduğuna inanır. Her türlü başarı kendini beğenmiş lider kişinin ön görüsü, zekâsı, oluşturduğu stratejisi, güç ve kararlılık sayesinde kazanılmıştır! Bu yüzden de özel kişiler tarafından anlaşılabileceğine inanırlar. Başkalarını bu yüzden küçük görür, değer vermezler.

 

7. EN ÇOK ZENGİNLİK, BAŞARI, GÜÇ, İHTİŞAM GİBİ KONULARA KAFA YORARLAR: Devamlı takdir edilme, itibar görme, iltifat arayıp durma çabasındadırlar. Övgü, kendini beğenmişlerin besinidir. Lehte muamele görmeye, kayrılmaya hakları olduğunu düşünürler. Mesela onlar kuyruklarda bekletilmemelidir. Havaalanlarında VIP salonlarında muamele görecek değerdedirler.

 

8. AMAÇLARI, KENDİLERİNE HAYRAN KİTLESİ OLUŞTURMAKTIR: Kendini beğenmiş kişiler muhatap aldığı kişiyi kendilerine hayran etmeye çalışırlar. Muhatap, hayran durumuna gelirse o zaman artık onunla ilgilenmez, ona pek iltifat etmemeye başlarlar. Çünkü o artık kendisinin hayranı zavallı biridir. Dikkati üzerlerine toplamak için tiyatromsu krizler yaratabilirler. Bu kişiler herkesin ve her şeyin kendilerine bağlı olması gerektiğine inanırlar.

 

9. KISKANÇLIK DUYGUSU HAYATLARINDA ÇOK ÖNEMLİ YER İŞGAL EDER: Başkalarını kıskanır, başkalarının da kendilerini kıskandığına inanırlar. Kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf taraflarını kullanırlar. Onların açığını ararlar. Açıklarını tespit ederlerse onları harcamak için ellerinden geleni yaparlar. Son derece menfaatçidirler. Yaptıkları her işte insanların hayranlığını kazanmaya ve mükemmelliklerini ve üstünlüklerini ispatlamaya çalışırlar.

 

10. YARDIM ALMAZLAR: Fikir danışmak ve yardım istemek bu tür liderlik sapmasına sahip kendini beğenmiş kişiler için düşünülmesi, hayal edilmesi bile zor bir durumdur. Bunun birkaç nedeni vardır. Birincisi, yardım istenecek kişi “O KİM?”dir. İkincisi, o kişi önemli olsa bile “Söyledikleri doğru ancak bu durum için geçerli değil”dir. Onlar her şeyi en iyi bilen olduklarına göre, fikir sormak ve yardım istemek için herhangi bir neden yoktur.

Kurdukları sosyal ilişkileri kendilerini anlatmak ve ne kadar değerli olduklarını kanıtlamak için kurarlar. Böylece diğer insanlar onların ne kadar değerli olduklarını kabul etmek zorunda kalacaklardır, diye inanırlar. Narsistik liderler kendile...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ya bu narsizm kötü yada aklımız!
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:06:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ya bu narsizm kötü yada aklımız! rüya tabiri,Ya bu narsizm kötü yada aklımız! mekke canlı, Ya bu narsizm kötü yada aklımız! kabe canlı yayın, Ya bu narsizm kötü yada aklımız! Üç boyutlu kuran oku Ya bu narsizm kötü yada aklımız! kuran ı kerim, Ya bu narsizm kötü yada aklımız! peygamber kıssaları,Ya bu narsizm kötü yada aklımız! ilitam ders soruları, Ya bu narsizm kötü yada aklımız!önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes