> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Vakit daralırken
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vakit daralırken  (Okunma Sayısı 862 defa)
01 Haziran 2010, 01:41:16
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Haziran 2010, 01:41:16 »



Vakit Daralırken

Takvim ve ajandaların yenilendiği şu günlerde zaman ve insan kavramları üzerinde değerlendirmelerde bulunmak, yıl sonu, yıl başı, yeni yıl gibi sözcüklerin insan hayatı bakımından neleri çağrıştırdığı ya da çağrıştırması gerektiği üzerinde düşünmek yerinde bir davranış olsa gerektir. Özellikle de 60 yaşına merdiven dayamış bu satırların yazarı gibi ömrünün sonbaharını yaşayanlar için böylesi değerlendirmelerin anlamı daha bir derindir.

 Vakit veya zaman insanın öz sermayesidir. Herkese tahsis ve takdir edilmiş bir zaman kesiti, bir hayat, bir ömür vardır. Doğumla tükenmeye başlayan ömür sermayesi, dünya sahnesinde bir sınav süredir. Hesabı yıllarla tutulur. “Kaç yaşındasın?” sorusuna verilen cevap, bu sürenin kullanılmış/tüketilmiş bölümünü yani daralan vakti belirler. Ancak kalan kısım mechûldür. Bir başka şekilde söyleyecek olursak, takvimde görülen her yeni yıl rakamı, aslında bilinmezliğine rağmen “daralan vakti,” yaklaşan sonu/eceli haber verir. Eski takvimler ise, öz sermayeden yediğimiz yılları günleri gözlerimiz önüne serer. Kim sermayesini kaybeder de “yükten kurtuldum” diye sevinebilir ki?

Bazı Gerçekler

Zaman-insan ekseninde bilinen vahyî ve yalın gerçeklerin bir bölümünü –isterseniz- birlikte hatırlayalım.

“Allah katında her şey bir ölçüye/vadeye bağlanmıştır.”1

“İnsan gerçekten (tükenen ömür sermayesi açısından, her an) mutlak bir zarar içindedir.”2

“Allah hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır.”3

“ Ben cinler ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”4

“Biz insanı en güzel biçimde (üstün yeteneklerle donatılmış olarak) yarattık. Sonra da onu aşağıların aşağısına indirdik.”5

Önlenemeyen zarardan, tükenen ömür sermayesinden, aşağıların aşağısına düşme tehlikesinden kurtulma şansı vardır ve bu şans iman, sâlih amel6 hakkı tavsiye ve sabrı tavsiye7 kayıtlarına bağlı kılınmıştır.

Kulluk sınavının bütünlemesi de ömür denilen sınav süresi içindedir. Ek bir zaman/süre asla söz konusu değildir. “Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi ertelemez.”8

Geçersiz İstekler

Ek süre istekleri, hayatı bir anlamda yenileme veya uzatma dilekleri geçersizdir. Üç grup insanın bu tür talepte bulunacağı bildirilmiş ve bunlar peşin peşin reddedilmiştir.

 İlk grup zamanı inançsızlıkla geçirenlerdir:

“Kâfirler cehennemde, “Rabbimiz, bizi (buradan) çıkar, önce yaptıklarımızın yerine iyi işler yapalım, diye feryad ederler.”

Cevap çok  açık ve kesindir:

“Size, düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı

da gelmedi mi? Şimdi tadın azabı. Zâlimlerin yardımcısı yoktur.”9

İkinci grup ilâhî davete  uzak durmuş ve bu sebeple de gerçeğe karşı haksızlık etmiş olan zalimlerdir:

“Zâlimlerin: Ey Rabbimiz. Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım” diyecekleri gün hakkında insanları uyar. Onlara denilir ki; daha önce, sizin için bir zevâl/son olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?”10

   Üçüncü grup ise elindeki imkanları paylaşmayı becerememiş eli sıkı Müslümanlardır:

“Ey mü’minler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır. Herhangi birinize ölüm gelip de ‘Rabbim, Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam’ demesinden önce, size rızık olarak verdiklerimizden harcayın.”11

Bu âyetler, her işin bir zamanı ya da her zaman kesitinin bir işi olduğunu, bu sebeple zamanlama hatası yapmamak gerektiğini, sonraki pişmanlıkların ve taleplerin hiçbir şey kazandırmayacağını açıkça ilan etmektedir.

Uyarı

Çok küçük bir parçasının bile ilâve ve iâdesi söz konusu olmayan ömür denen zaman kesitinin genel anlamda kısmî bir belirginliği de yok değildir. Peygamber Efendimizin iki beyânı konuyu belli ölçüde aydınlatmakta ve inananları uyarmaktadır:

“Ümmetimin ömrü 60 -70 yıldır.”12

“Allah, altmış yıl ömür verdiği kişiye mazeret ileri sürme şansı bırakmamıştır.”13

Bu iki hadîs-i şerîf 60 yaşına gelen insan için vaktin iyice daraldığı mesajını vermektedir. Nitekim “mazeret gösterme imkanını ortadan kaldıran süre (60 yıl)” ilâhî adâletin yeter saydığı

bir zaman delili olduğuna göre artık ömrün sonu gelmiş, başkaca delil aramaya ihtiyaç kalmamış demektir. Bunun için kimi âlimler 60 yaşı, ömrün bitmek üzere olduğuna işaret saymışlardır. Bu sebeple de ömrün sonuna doğru iyilikleri arttırmak gibi son ikmal çalışmalarına hız vermek gerektiğini belgelerken bu hadisi de zikretmişlerdir.14

Şâfiî  bilginlerden bazıları da bu hadisten hareketle, gücü yettiği halde hacca gitmeden 60 yaşını dolduran kişinin hata etmiş olduğu, binaenaleyh böyle bir kimsenin  -60 yaşını doldurmadan ölenlerin aksine-  haccetmeden ölmesi halinde günahkâr olacağı sonucunu çıkarmışlardır.15

Zaman Değil İnsan Bozulur

Genelde insanlar “zaman bozuldu” derler. Bir anlamda suçu zamana yükleyip avunmak isterler. Oysa zaman bozulmaz. Bozulan insanlardır. Tıpkı “mevki ve makamların saygınlığı, oralarda oturan insanların saygınlığı ve şerefine bağlı” olduğu gibi (Şerefü’l-mekan bi’l-mekîn) zamanı değerlendirenler de o zamanı kullananlar, o kesitte yaşayanlardır. Asr-ı saadetteki günler-geceler ile zamanımızdaki günler-geceler arasında gün ve gece olmak bakımından hiçbir fark yoktur. Ama söz konusu zamanlarda yaşayanlar açısından ise eyne’s-serâ ve’s-süreyya, demekten öte ne söylenebilir?

Ahmed Haşim “Müslüman Saati” yazısındaki nefis tespitlerini, “Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz zaman içinde kaybolmuş kimseleriz” diye büyük bir acı içinde bitirir. 24 saat çerçevesinde değişen ve yitirilen müslümana özgü zaman değerlerini yaban vakitlerle değiştirmenin dayanılmaz acısını ve pişmanlığını dile getiren edibimize, “zaman mı bizi, biz mi zamanı kaybettik tartışılır” desek, acaba yılbaşı kutlama çılgınlıklarını damardan anlamlandırmış olmaz mıyız?

Daralan zamanı ve bozulan insanı görüp ihmale uğramış görevleri ikmal etmenin peşinde olmaktan, her yeni günü ve yılı bu yolda değerlendirme gayretine soyunmaktan başka teselli yolunun bulunmadığını kendimize anlatmanın günlerindeyiz. 2003’ü anlamlı kılmanın yolu bu olsa gerektir. n

Dipnotlar: 1) Ra’d sûresi (13), 8. 2) Asr  sûresi (103) 2. 3) Mülk sûresi (67), 2. 4) Zâriyât sûresi (51), 56. 5) Tîn sûresi (95), 4-5. 6) Bk. Tîn sûresi (95), 6; Asr  sûresi (103) 3. 7) Asr  sûresi (103) 3. 8) Münafikûn suresi(63), 11. 9) Fâtır sûresi (35), 37. 10) İbrahim sûresi14 (14), 44. 11) Münâfikun sûresi (63), 9-10. 12) Tirmizî, Daavât 102; İbn Mâce, Zühd 27; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 370. 13) Buhari, rikak 5 .Hadiste söz konusu edilen 60 yaş hicrî takvime göredir. Milâdî takvime göre 60 yıl, ay yılının güneş yılından 10 gün eksik olması sebebiyle, hicrî hesapta 62 yıla tekabül eder. İşin bu yönü dikkatten uzak tutulmamalıdır.. 14) Bk. Nevevî, Riyâzü’s-sâlihîn, 113. hadis. 15) Bk. İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, X1, 244.

İmâm Gazâlî Hazretleri’nin Nasihatlerinden

Bir Günlüğüne de Olsa...

Bir mümin, sabah namazını kıldıktan sonra ve güne başlamadan evvel, bir süre nefsi ile başbaşa kalıp, onunla bâzı muâhedeler yapmalı ve birtakım şartlar üzerinde anlaşmalıdır. Nitekim bir tüccar da sermâyesini ortağına teslîm etmek mevkiindeyse onunla böyle muâhedeler yapar. Bu arada ona bâzı îkâzlarda bulunmayı da ihmâl etmez. İnsan da nefsine şu îkâz ve telkînlerde bulunmalıdır:

«– Benim sermâyem ömrümdür. Ömrüm gidince anaparam da gider ve artık kâr ve kazanç sona erer. Fakat bu başlayan gün, yeni bir gündür. Allâh Teâlâ bu gün de bana müsâade ederek ikramda bulundu. Eğer beni öldürseydi, elbette bir günlüğüne de olsa geri gönderilip burada devamlı sâlih ameller ve çeşitli hayırlarda bulunmayı temennî edecektim. Şimdi kabul et ki öldürüldün ve geri çevrildin. O hâlde bugün günah ve mâsıyete katiyyen yaklaşma ve sakın ola ki bu günün bir ânını bile boşa geçirme. Zîrâ her nefes, paha biçilemeyen bir nîmettir.

İyi bil ki bir gün, gece ve gündüzü ile yirmi dört saattir. Kıyâmet günü insanoğlunun önüne her gün için yirmi dört tâne kapalı kutu getirilir. Kutunun birini açıp, o saatte yaptığı amellerin mükâfâtı olarak, içinin nûr ile dolu olduğunu görünce, Allâh’ın lutfedeceği mükâfâtı düşünerek kul öyle sevinir ki, bu sevinci cehennem halkı arasında paylaşılsa, cehennemin acısını duymaz olurlardı. İkinci kutuyu açtığında, bundan karanlık ve pis kokular çıkar ki, bu da isyân ile geçirdiği saattir. Buna da öyle üzülür ki, eğer bu üzüntü cennet halkına dağıtılsaydı, kederlerinden cennetin zevkini kaybederlerdi. Üçüncü bir kutu daha açılır ki içi tamâmen boştur. Bu da uyku veyâ mübah şeylerle geçirdiği saattir. Fakat küçük bir hayrın ecrine dahî şiddetle ihtiyâç duyulan o günde, imkânı olduğu hâlde büyük bir kazancı kaybeden tüccarın hasreti gibi ve belki çok daha fazla yanar ve o saati boşa geçirmesinin acısıyla kıvranır.

O hâlde;

Ey nefsim! Fırsat eldeyken sandığını iyi doldur, sakın boş bırakma. Tembelliğe düşme, sonra yüksek derecelerden düşersin.»”

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vakit daralırken
« Posted on: 18 Nisan 2024, 04:46:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vakit daralırken rüya tabiri,Vakit daralırken mekke canlı, Vakit daralırken kabe canlı yayın, Vakit daralırken Üç boyutlu kuran oku Vakit daralırken kuran ı kerim, Vakit daralırken peygamber kıssaları,Vakit daralırken ilitam ders soruları, Vakit daralırkenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes