> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Üsvei hasene
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Üsvei hasene  (Okunma Sayısı 1771 defa)
29 Ekim 2010, 15:00:09
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Ekim 2010, 15:00:09 »



Üsve-i Hasene


Cenâb-ı Hakk, imtihân-ı ilâhî îcâbı olarak insanı fısk ve takvâ esaslarıyla techîz etmiş; onu hayra da şerre de müsâit bir keyfiyetle muttasıf kılmıştır. Bu itibarla dînin gâyesi, bu şekilde zıd tecellîlere mazhar olan insandaki nefsânî menfîlikleri âdetâ yok edercesine asgarîye indirmek, buna mukâbil nûrânî vasıfları da zirveye ulaştırmaktır. Ancak bu gâyenin gerçekleşebilmesi için insanın müşahhas bir misâle, yâni "üsve-i hasene" diye tâbir olunan en güzel bir örneğe ihtiyacı mutlaktır. Peygamberlerin gönderilmesindeki hikmetlerden biri de, onların, insanlar için tâbî olunacak mükemmel bir nümûne-i imtisâl olmaları keyfiyetidir.

Bu keyfiyet, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz'de bir zirve teşkîl etmiş ve bunun için Cenâb-ı Hakk âyet-i kerîmede şöyle buyurmuştur:

"Andolsun ki, Rasûlullâh'da sizin için, Allâh'a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok zikredenler için bir «üsve-i hasene» vardır." (el-Ahzâb, 21)

Târihte hayatının tamamı en ince teferruatına kadar tesbît edilen tek Peygamber ve tek insan Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'dir. O'nun bütün fiil, söz ve duyguları an-be-an kaydedilerek târihe bir şeref levhası hâlinde geçmiştir.

Hayâtı, kıyâmete kadar gelecek nesillere örnektir. Kur'ân-ı Kerîm'in Kalem Sûresi'nde O'nun için:

"Şüphesiz sen yüce bir ahlâk üzeresin!" buyurulmaktadır.

Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in sîreti ve mübârek şahsiyeti sırf beşerî idrâke sığabilen tezâhürleri ile dahî beşerî davranışlar manzûmesinin en ulaşılmaz zirvesini teşkîl eder. Zîrâ Allâh -celle celâlühû- O mübârek varlığı, bütün insanlığa bir "üsve-i hasene", yani en mükemmel bir örnek olarak yaratmıştır. Bundan dolayıdır ki, onu insan topluluğu içinde acziyet bakımından en altta bulunan "yetim çocukluk"tan başlatarak, hayatın bütün kademelerinden geçirip kudret ve selâhiyet bakımından en üst noktaya, yani peygamberlik ve devlet reisliğine kadar yükseltmiştir. Tâ ki beşeriyet kademelerinin herhangi bir yerinde bulunanlar, O'ndan kendileri için en mükemmel fiilî davranışları örnek alarak ebedî seâdeti gerçekleştirsinler. Bu da O'na duyulan muhabbet ve O'nun rûhâniyetine bürünebilme nisbetindedir.

Dîn liderliği ile örnektir. Devlet reisi olarak örnektir. İlâhî muhabbet bağına girenlere örnektir. Rabbin nîmetlerine gark olduğu zamanlar, şükür ve tevâzûu ile örnektir.

Zor zamanlar ve mekânlardaki sabır ve teslîmiyeti ile örnektir. Ganîmet karşısında cömertliği ve istiğnâsı ile örnektir. Âilelerine şefkati ile örnektir. Zayıflara, kimsesizlere, kölelere merhameti ile örnektir. Mücrimlere afvı ve müsâmahası ile örnektir:

Eğer servet sâhibi zengin bir kişi isen, bütün Arabistan'a hâkim olan, bilumûm Arap ulularını kendisine muhabbetle râm eden O yüce Peygamber'in tevâzû ve cömertliğini tefekkür et!..

Eğer zayıf teb'adan biri isen, Mekke'de zâlim ve gâsıb müşriklerin nizâm ve idâresi altında yaşayan Peygamber'in hayâtından örnek al!

Eğer muzaffer bir fâtih isen, Bedir ve Huneyn'de düşmanına galebe çalan cesâret ve teslîmiyyet Peygamber'inin hayâtından ibret al!

Allâh göstermesin, eğer mağlûbiyyete uğradığın olursa, o zaman da Uhud Harbi'nde şehîd düşen veyâ yaralanıp yere yatan ashâbı arasında şecâat ve cesâretle dolaşan mütevekkil Peygamber'i hatırla!

Eğer muallim isen, mescidde Soffa Ashâbı'na ince, rakîk ve hassas gönlünün feyzlerini aktararak ilâhî emirleri tâlim eden Peygamber'i düşün!

Eğer talebe isen, kendisine vahiy getiren Cibrîl-i Emîn'in önünde oturan Peygamber'i tasavvur et!

Eğer öğüt veren bir vâiz ve emîn bir mürşid isen, Mescid-i Nebevî'nin içinde ashâbına hikmet saçan Peygamber'i dinle! O'nun tatlı sesine kulak ve gönül ver!

Eğer hakkı müdâfaa etmek, hakkı teblîğ etmek, hakkı tutup kaldırmak istiyorsan ve bu husûsda seni destekleyen bir yardımcın dahî yoksa, Mekke'de her nevi' yardımdan mahrûm bir hâlde iken zâlimlere hakkı i'lân edip onları hidâyete dâvet eden Peygamber'in hayâtına bak!

Düşmana galebe çalıp onun belini kırdınsa, karşındakinin inâdını kahredip ona üstün geldinse, bâtılı perîşân edip hakkı i'lân ettinse, Mekke'nin fethi günü mukaddes beldeye gâlib bir kumandan olduğu hâlde, büyük bir tevâzû ile devesi üzerinde secde edercesine iki büklüm giren şükür hâlindeki Peygamber'i gözünün önünde canlandır!

Eğer kimsesiz biri isen, Abdullâh ve Âmîne'nin yetîmleri, ciğerpâreleri olan biricik Mâsûm'u, nûrdan Yetîm'i düşün!

Eğer rûhâniyetli bir yuva kurmak isteyen bir genç isen, Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in âile hayâtına ve tavsıyelerine dikkat et! Tercîhin takvâ olsun ki, iki cihân seâdetine eresin!

Eğer ticâret kervanlarıyla yola çıkan bir tâcir isen, Sûriye'den Busra'ya giden kâfilenin en ulusu olan zâtın ahvâlini mülâhaza et!

Eğer kadı ve hâkim isen, Mekke uluları birbirine girip vuruşacağı sırada Hacer-i Esved'i Kâ'be'deki yerine koyma husûsunda O'nun âdil ve firâsetli davranışını düşün!

Ve tekrar gözünü târihe çevirerek Medîne'de, Mescid-i Nebevî'de oturup darlık içindeki fakîrle varlık sâhibi zengini, huzûrunda müsâvî tutarak insanlar arasında en âdilâne bir sûrette hüküm veren O Peygamber'e bir bak!

Eğer bir zevc isen, Hazret-i Hatîce'nin ve Hazret-i Âişe'nin zevci olan O mübârek zâtın temiz sîretine, derîn hissiyâtına ve şefkatine, bütün zevceleri arasındaki adâletle muâmelesine dikkat et!

Eğer çocuk babası isen, Fâtımatü'z-Zehrâ'nın babası ve Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin'in dedesi olan bu zâtın onlara karşı davranışlarındaki ahvâlini öğren!

Senin sıfatın ne olursa olsun, hangi ahvâl içinde bulunursan bulun, akşam - sabah her vakit ve anda Hazret-i Muhammed -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'i kendin için en mükemmel bir mürşid ve en güzel bir rehber olarak bulursun...

Eğer kendini maddeye râm olmaktan kurtarıp rûhânî bir hayât yaşamak istiyorsan, O Âlemlerin Efendisi'nin yetiştirmiş olduğu Bilâl, Yâsir ve Sevbânlar'ı bul! Onlarla beraber ol ve sâdıklaş ki, hassâs, ince, rakîk ve zarîf bir gönle sâhib olasın. Unutma ki câhiliyye insanları, Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in delâletiyle hidâyete kavuşup O'nun etrâfında pervâne oldukları için sâdıklaştılar. Ashâb-ı Kehf'in kıtmîri bile, sâdıkların muhabbet harcından nasîb aldığından ne büyük lutfa nâil olmuştu. Bunun zıddı olarak Hazret-i Lût'un karısı ve Hazret-i Nûh'un oğlu Ken'an, fâsık ve zâlimlerle ihtilât etme neticesinde ilâhî kahra uğramışlardır.

O halde ömür takvîmini Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in sâdık ve sâlih âşıkları olan zikir ehli ile beraber olarak doldurmaya gayret et ki, gâfillerden olmayasın!

Bilesin ki O'nun sîreti, nâdîde ve zarîf çiçeklerden, misk kokulu güllerle tezyîn edilmiş bir gülistân idi.

O'nun bu ulvî değeri dolayısıyladır ki Allâh Teâlâ buyurur:

"Ey îmân edenler! Allâh ve Rasûlü'nün önüne geçmeyin! Allâh'dan korkun! Şüphesiz Allâh, işiten ve bilendir."

"Ey îmân edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin! Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e de yüksek sesle bağırmayın! Yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir." (el-Hucurât, 1-2)

Bu âyet-i kerîmeler, bütün mü'minleri Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e karşı edebe dâvet etmektedir.

Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de diğer peygamberlere isimleri ile hıtâb edildiği halde, Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e "Yâ Muhammed!" diye bir hıtâb vâkî olmayıp, O'na "Yâ Nebî, Yâ Rasûl" şeklinde hıtâb buyurulmuştur. Öyle ki Cenâb-ı Hakk, bütün mü'minlerin de bu edebe riâyet etmeleri için şöyle emir buyurmuştur:

"(Ey mü'minler!) Peygamber'i kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın!.." (en-Nûr, 63)

Bu âyet-i kerîme, Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in sadece ismiyle zikredilmesinin ümmetlik terbiyesine münâsib olmadığını ifâde ile, O'nun ismi ile beraber ulvî ve kudsî vasıflarının telaffuz edilmesinin îcâb ettiğini beyân buyurmaktadır. Dolayısıyla Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, Nebî, Rasûl, Rasûlullâh, Habîbullâh, Fahr-i Âlem, Rasûl-i Ekrem ve benzeri sıfatlarla yâd edilmeli, ayrıca Ahzâb Sûresi'nin 56. âyet-i kerîmesinde ilâhî fermân mûcibince ism-i şerîfi her zikredildiği yerde O'na salât ü selâm getirilmelidir. Bu, Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e karşı bütün ümmete Cenâb-ı Hakk'ın arzu ve emir buyurduğu âdâbdandır.

Âyet-i kerîmede buyurulur:

"Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey mü'minler! Siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslîmiyyetle selâm verin!.." (el-Ahzâb, 56)

*

O, Kur'ân'ı yalnız lafzen öğreten bir muallim değil, aynı zamanda Kur'ân'ı yaşayan canlı bir örnek idi.

1400 küsur seneden beri te'lîf edilen bütün İslâmî eserler, bir kitâbı, yâni Kur'ân-ı Kerîm'i ve bir insanı, yâni Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'i îzâh etmek içindir.

Cenâb-ı Hakk, yalnız O'nun için "Le-amruke" buyurarak O'nun hayâtı üzerine yemîn etmiştir.

Hakîkat-i Muhammediyye'ye yaklaşabilmek, akıldan ziyâde muhabbet ve aşkla mümkündür. Bütün sırlar, Muhammedî hakîkatle çözülebilir. Bu da, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in "üsve-i hasene" sinden nasîb alabilmek, nefsânî dünyâ zevklerinden uzaklaşıp ibâdet, kulluk ve mârifet sırlarına erebilmek ile mümkündür. İnsan, rûhâniyet-i Muhammediyye'den nasîb almaya başlayınca, bir zerâfetler meşheri ve îcâd bedîa...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Üsvei hasene
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:13:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Üsvei hasene rüya tabiri,Üsvei hasene mekke canlı, Üsvei hasene kabe canlı yayın, Üsvei hasene Üç boyutlu kuran oku Üsvei hasene kuran ı kerim, Üsvei hasene peygamber kıssaları,Üsvei hasene ilitam ders soruları, Üsvei haseneönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes