๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Temmuz 2010, 15:38:48



Konu Başlığı: Ümitler tükendi mi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Temmuz 2010, 15:38:48
ÜMİTLER TÜKENDİ Mİ?

Bütün hayatımız boyunca bizi üzen, korkutan, kolumuzu-kanadımızı kıran, ümitsizliğe düşüren yığın yığın olaylarla karşılaşıp durmaktayız
Üstelik, inancımız ve hayat tarzımızdan dolayı bazen suçlu muamelesi de görebiliyoruz Zayıf görüldüğümüz için hakarete uğrayabiliyor; şefkatle uzattığımız elimize tokatla karşılık verilebiliyor
Ne tarafa dönseniz, kapılar yüzünüze kapatılmış gibidir

Böyle anlarda herşeyin bittiğini sanır, kendi hayatınızı omuzlarınızda bir yük gibi hissedersiniz

Oysa bütün sıkıntılar, dertler, üzüntüler bir imtihan Dertsiz-tasasız bir hayat nasıl bir imtihansa, bu da öyle bir imtihan İlk insan Hz Adem AS’la başlamış, kıyamete kadar bütün insanların tabi tutulacağı bir imtihan
Ne peygamberlerin, ne de Allah’ın has kulları velilerin uzak kalabildiği bir imtihan Sabredip vazifelerinden dönmeyenlerin, isyanı aklına bile getirmeyenlerin yüz akıyla çıktıkları bir imtihan
Demek ki sıkıntı ve zorluklarla sınanmak genel bir kanun ‘Niçin böyle?’ sorusu beynimizi kemiriyorsa bilmeliyiz ki:

Karanlık olmasaydı, aydınlık bilinemezdi
Düşmanlar olmasaydı, dostların kıymeti anlaşılamazdı
Korkular yaşanmasaydı, ümit etmenin zevkine varılamazdı
Kötülükler olmasaydı, iyinin bir anlamı olmazdı

Yani zıtlıklar varlığın, varolmanın tabiatında var Düşünün ki, alemlerin yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı Hz Peygamber (AS), bir insanı en derinden sarsacak üzüntüler, sıkıntılar, korkular yaşadı Kovuldu, taşlandı, yaralandı, hakarete uğradı, arkadaşlarını ve hatta evladını toprağa verdi Peygamberlerin şahı idi ama aynı zamanda bir çile ve sabır peygamberi idi
O’nun hayatındaki sıkıntıları da bizim hayatımızdakileri de şüphesiz Allah yarattı O hiçbir şeyi abes yaratmadığına göre, sıkıntılarımızda da elbette nice hikmet ve sebepler var Kimini anladığımız, ama çoğunlukla anlayamadığımız sebep ve hikmetler
Cenab-ı Rabbu’l-Alemin, Mekke’de üstüste yaşanan sıkıntılardan dolayı Rasulünün kalbini İnşirah Suresi ile rahatlatırken, bizim kalplerimize de sonsuz şefkatiyle fısıldamıyor mu?
“Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Senin belini büken o ağır yükünü indirmedik mi?
Hem senin şanını da yüceltmedik mi?”
Demek ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır Evet kesinlikle zorlukla beraber kolaylık vardır
O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş!
Ve sadece Rabbine rağbet et, O’na yönel!” (İnşirah/1-8)
Rabbimiz bu surede bütün müminleri de zorluğun ardındaki kolaylıkla müjdeleyip, uymaları gereken prensibi bildiriyor
Evet; hayatımız boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşacağımıza şüphe yok Korkacak, üzülecek, acı duyacağız Belki karamsarlığa düşecek, kimi zaman da ümit ve ümitsizlik arasında yalpalayacağız
Ama zorluğun bulunması, kolaylığın geleceğine bir işaret Bu ilahî prensibe inanıp, yılmayacağız Zorlukları kalb genişliği ile karşılayacak, bir işi bitirince veya bir işle ilgili yapabileceğimiz bir şey kalmayınca, gücümüzün yettiği başka işlerle uğraşacak, hem kendimizin hem de diğer insanların dünya ve ahiret mutluluğu için elimizden ne gelirse yapmaya çalışacağız Çeşitli zararlara maruz kalsak da, bizim gayemiz hep iyilik olacak
Gevşekliğe, ümitsizliğe düşmeye hiç gerek yok Dün, belki sevindiğimiz bir gündü Belki de “Allah düşmanımın başına vermesin” dedirten günlerden biriydi Ama herşeyiyle birlikte yaşandı bitti Neticede yaşadıklarımızı takdir edecek, son kararı verecek olan Allah Herşey O’nun hükmü altında Yaşananları O’na havale edip, her an yeni bir başlangıçla yaşamaya devam edeceğiz
Başımıza gelen kötü şeylerin hakkımızda hayır olmadığını, ya da kaybedilenlere karşılık neler kazandığımızı kim bilebilir?
Herşeyi bilen Allah’a sığınıp, O’na güvenip, şu kısacık hayatın zorluklarına sabrederek O’nun huzuruna yüz akı ile çıkmaya çalışmaktan başka çare var mı?

“Gevşemeyin Ve üzülmeyin Eğer inanmış iseniz, en üstün olan sizsiniz” (Al-i İmran/139)


“ Allah’ın rahmetinden asla ümidinizi kesmeyiniz Çünkü kâfirler dışında hiç kimse Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez” (Yusuf/87)

“Rabbin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümidini keser ki?”
(Hicr/56)

“Ey kendilerine zarar vermede haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Allah dilerse bütün günahları bağışlarÇünkü O çok affedici ve çok merhametlidir” (Zümer/53)


Mustafa Necm