Sayfayı Yazdır - Ucuza Gitmemek İçin

Ucuza Gitmemek İçin

İdris Arpat

Dünyâ gurbetinden vatan-ı aslimiz olan âhirete giderken nedâmetler içre perîşân olmayasın diye büyüklerimizin tavsiyelerini size de duyurmak istedim.

Oğlum-evlâdım, yavrum kuzum!

Gaflet dedikleri bir büyük belâdır ki, bir nevi akıntıya kapılmaktır, şuursuzca yaşamaktır. Uydum kalabalığa mantığıdır. Herkes gibi olmaktır. Herkes gibi olmak ot gibi, yok gibi varolmaktır. Unutma ki “herkes”, ne bir delildir, ne de bir ispattır. İnsanlar mezara yalnız girecek, hesâbını yalnız verecektir.

İmdi, sen senol, gaflete düşme, ALLAH’ın hatırını her hatırdan yüce tut. İnsanlara şirin görünmek için ALLAH’ın (celle celâluhû) sınırlarını aşma. Senin ALLAH’tan başka gerçek dostun yoktur. İnsan dostunun hatırı âlî tutmalı, öyle değil mi?

Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye dinin iki ana kaynağıdır. Bütün hüküm ve kararlarımız bu iki kaynağa paralel düşmek zorundadır. Bir dinin kitabı varsa, akıl ve ilim onun alt yapısı demektir. Şu hâlde Kitap ve Sünnetle ilgilenmek, günlük hayâtına ekmek gibi, su gibi yerleşmelidir. Aksi takdirde ALLAH’ın mesajını nasıl bilecek, Peygamber-i zîşân’ın izini nasıl süreceksin? Dolayısıyla bu hayırlı, aydınlatıcı, diriltici meşguliyet ömürler boyu sürüp gitmelidir.

Yavrum, kuzum, âgâh olmalıyız ki, hayat bitmek bilmez bir çabadır. Durmak devrilmenin bir önecesidir. Duran düşer, düşen ezilir. Ve kurt kânununda düşeni yemek vardır. Büyüklerimiz “Kur’ân baştan sona edeptir” buyurmuşlar. Ne güzel. Yine buyurmuşlar ki; “Hayat iman ve cihattan ibârettir.” Cihat nedir? Yeryüzünde hayrın gelişmesi için ardı arası kesilmez gayretlerdir. Gayreti bitenin kendi de biter. Din, gayret dini olduğuna göre müslüman yorulacak, fakat yılmayacaktır.

Evlâdım, “bizim medeniyetimiz söz medeniyetidir.” ALLAH (celle celâluhû) gökten yere söz indirmiş, söz ile eşkiyâdan evliya çıkarmıştır. Öyleyse sen de her durumda güzel bir söz söyle. Bu güzel prensibi hayâtının vazgeçilmezleri arasına yerleştir. Kanla kinle dolup kalmış dünyâmızda ALLAH’ın kullarına “gülden daha ağır söz söyleme.” Zâten insanlık tedirgin ve gergin bir hayâtı sürükleyip durmaktadır. Sen sözlerinle ortamı daha da germe, müslüman yüreğinde yara açma, Muhammed ümmetini birbirine düşürme. Ilık rahmetler gibi yağ kardeşlerimizin üzerine. Sana “pasif iyi değil, aktif iyi” olmak yakışır. Yalnız dikkât et, incitici olma, “hakîkatı bir gülümsemeye sar da ver.”

Kuzum, bir diyeceğim daha var ki, söylemezsem kendimi suçlu hissedeceğim.

Büyüklerimiz buyurmuşlar ki: “Hayâ kalkarsa, yerine belâ gelir.” Dolayısıyla insan hakikatı görüp harama bakmamak sûretiyle gözlerine karşı iyi davranmalı. İnsan haysiyetini umursamayan modernizm, insanlığın analarını şahsiyetiyle değil de cinselliği ve câzibesiyle takdim etmektedir. Hâşâ ki, kadın terbiyesiz gözlerin şehvetini teskin aracı değildir. Hâşâ ki, o bir sancaktır, paspas değildir. Ayakları altına cennet serilendir.

Bizi bu asırda gözlerimizden vuruyorlar oğul. Sadâkati duman ederek yuvamızda vuruyorlar. “ALLAH heyecânı yerine kadın heyecânı” verelim diyorlar. Bu yenilir yutulur mu oğul?

Toplumun temeli âile, âilenin temeli dindir. Kadının hayâtı erkekle, erkeğin hayâtı kadınla, her ikisinin hayâtı çocukla güzeldir. Çocuk ayak bağı değil, gönül bağıdır, ALLAH’ın (celle celâluhû) hânemize yolladığı bir lütuftur.

Oğul, son bir husûsu da belirtmeliyim ki; “Asıl insanlık suçu, insanı mihverinden, özünden, hasretinden uzaklaştırmaktır.”

İnsan hayatta aslî vazifesini, özel yaratılış gâyesini asla gözden ırak tutmamalı. Aksi takdirde hayat yanlış yaşanır, netice can yangınlarına varır. Bu husus göz önünde bulundurulmazsa süreyyâ süpürge, tâc-ı arûs teneke muâmelesi görebilir.

Sözlerimin hıtâmında seni sana, seni ALLAH’a emânet ediyorum vesselâm.

๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 10 Kasım 2010, 17:23:20