> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ucub ne kötüdür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ucub ne kötüdür  (Okunma Sayısı 766 defa)
28 Ağustos 2010, 13:56:05
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 28 Ağustos 2010, 13:56:05 »



Ucub (Amellerini Beğenmek) Ne Kötüdür

Hayatın en büyük gerçeği ölümdür. Çünkü insanlığın itiraz etmeden ittifak ettikleri en bariz ve kaçınılmaz olaydır. Ölüm sonrası hayatın meyveleri ise dünya hayatında ekilen amellerdir ve bu amellerin nihai ve sınırsız faydaları da ebedi hayat dediğimiz ahirete yöneliktir. Ahiret hayatının ve ebedi mutluluğun kazanılması ise bu amellerin sadece ve sadece Allah (C.C.) katında kabul görmesine, Allah'ın rızasına bağlıdır. Öyleyse amellerde ölçü, Allah'ın rızasının kazanılmasıdır.

    Allah'ın rızasını kazanmaksa ihlasla yapılan amellere bağlıdır. "Kişinin kalbinde nefis hastalıkları, kalp marazları varken yapılan ibadet, insanı ilerleteceğine geriletir." buyuran İmam-ı Gazali Hz. bu sözüyle ihlasla yapılan ibadetlere ne güzel işaret etmektedir. Nitekim pek çok ibadette de insan nefsinin tatmin payı vardır. Riya gibi, kibir gibi, ucb gibi...

    "Ben insanları ve cinleri ancak ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat-51) buyuran Allah (C.C), ilim kapısından geçen insana "Rabbini hamd ile teşbih et; O'ndan bağışlanma dile. Çünkü O tevbeleri daima kabul edendir." (Nasr: 110) ayetiyle de izzet ve kemal kapısı olan tevbeyi açmaktadır. Çünkü kul günah işleyebilir ve günahtan rücu etmesi de tevbeyle mümkündür. Tevbeden sonra ise insanın, ibadetin hakikatine varması ve Allah'a iyi bir kul olmasına dünyası, nefsi, şeytan ve insanlar perde olma durumundadırlar. Sonraki perde ise rızık korkusudur. Engellerinden sıyrılıp ahiretini kazanma mücadelesi veren insan için Resulullah (SAV); "Mahşer gününde insanların üç probleminin çözümü yapılır. İyilikler problemi, günahlar yani kötülükler problemi, nimetler problemi." hadisiyle insana mahşerdeki hesabı anlatmaktadır. Ve kıyamet günü hesap görülürken, kulun yaptığı iyilikler, Allah'ın verdiği nimetlerin karşılığı sayılır ve Allah-u Azimüşşan'ın nimetleri ile karşılaştırılır.

    Nimetler ise Allah-u Teala'nın "Benim nimetlerimi siz saymakla başa çıkabilir misiniz?" (İbrahim-14) ayetinde bildirdiği üzere, hep iyiliklerin üstüne çıkar. Nitekim Allah'ın (CC) nimetlerini saymaya ne güç yeter, ne de idrak etmeye kuvvet vardır, ne de ilmen hissedebilmeye insanlarda ilim vardır. Hiç bir nimetin hakkını ödemek, insan için mümkün değildir. Öyleyse kulun ibadetleri izzeti ve kulluk şerefi içindir. Bunu da yapamayan insan, insanlıktan uzaktır. İşte
insan ancak kendi izzet ve şerefi gereği yapabildiği ibadeti ile, Allah (CC) karşısında kendinde varlık görüp amellerini beğenmesi, nefis hastalıklarından olan ucupla kendini gösterir. Ucub, Kur'an ve sünnetle sabittir ki, kötü görülmüş, zemmedilmiştir.

    Nitekim Resulullah (SAV); "Doğru olan yolu arayınız. İfrad ve tefridden kaçınınız. Birbirinizi cennet ile müjdeleyiniz. Zira hiç kimse ameli ile cennete girmeye hak kazanamaz." Oradakiler; - Sen de mi Ya Resulallah? dediklerinde, Resulullah (SAV); - "Ben de amelimle cenneti hakedemem." buyurdu. Yüce sahabi kadrosu, Huneyn gazası öncesinde, bu gazada sayı yönünden sıkıntımız yoktur diye düşünmüş ve çok zor anlar yaşamışlardı. Ve sonuçta da Allah (CC); "Huneyn günü, çokluğunuz o zaman size ucb vermişti de bu, size bir şeyi gidermeye yaramamıştı." (Tevbe-25) buyurdu. Ashabın bu tarzda uyarılmasına yol açan hatanın, günümüz müslümanında ne boyutlarda olduğunu ve ne denli vahim sonuçlara yol açtığını düşünebiliriz.

     Allah (CC), kafirlerin ucbuna işareten de; "Onlar da kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın azabı onlara beklemedikleri yerden geldi." (Haşr-2) buyurmuştu. Ayetlerden anlaşıldığı üzere "amelinde kendini beğenen insan" yanılgılarına devamla "hatalı amellerinde bile kendini beğenme durumundadır".

    Hadis-i Şerifte; "Üç şey helak edicidir. İtaat edilen aşırı cimrilik, uyulan heva-i nefis ve kulun kendini beğenmesidir." (Buhari) buyuran Resulullah (SAV); "Siz hiç günah işlemeseniz bile, ben onun daha büyüğünden sizin için korkardım. O da ucubtur, ucubtur." ihtarıyla, ümmetini uyarıyordu.

     İbn-i Mes'ud (RA)'da; "Helak iki şeydedir. Bunlar ümitsizlik ve kendini beğenmektir." buyuruyor. Nitekim saadete ulaşmak için gayretle çalışmak ve ciddiyetle aramak esas tutulmuştur, ümidini kesen kimse ise böyle bir çalışma disiplininden mahrumdur. Kendi kendini beğenen de (ucb) muradına nail olup saadete eriştiğini sanarak gayretli çalışmaz. Aradığı şeyin kendinde var olduğunu düşündüğü için var olduğunu düşündüğü şeyi de arama gayreti içine girmez. Ümidsizliğe düşen de her şeyi muhal (hayal ürünü) zanneder ve muhalin peşine düşmez, ucb sahibine göre saadet zaten elindedir, elde edilmiştir. Ümitsiz içinse hayaldir. Bu bakımdan iki vasfın sahibi de helak olmuştur.

     Sahabe-i Kiram efendilerimiz ucba çok dikkat etmiş, hatta Uhud savaşında Talha (RA)'ın Resulullah (SAV)'i müthiş bir gayretle koruması ve işin önemini düşünerek biraz kendini beğenir gibi olması, Ashab arasında konuşulmuş ve Hz. Ömer (RA); "Onda ucubtan bir miktar koku vardır." buyurdu. Buna rağmen Talha (RA) bu ucubunu ne açıkladı, ne de bu yüzden tahkir etti.

    Evet, Ashab nefis hastalıklarıyla tek tek mücadele ediyor ve nefsine göz açtırmıyordu. Ashabın bu denli hassasiyet gösterdiği bu konuda ucubtan sakınmayan insanların ne halde olduğu, kendi adına her müslümanın yapması gereken en önemli kritiklerden biridir. Mitraf da bu konuda; "Gece uykusuna yatıp sabahleyin pişman olarak kalkmam, gece ibadet edip sabah kendimi beğenmemden benim için daha sevimlidir." buyurdu. Bişr bin El-Mansur da ibadete fazla devam ettiği için, onu görenler hemen Allah'ı ve ölümü hatırlardı. Birgün namazı fazla uzattı. Dikkatli bakışlar altında kaldığını farkedince, "Sen benim ağır kıldığıma bakma, aslında bu mühim bir şey değildir, iblis de uzun zaman melekler arasında ibadet ettikten sonra gideceği yere gitti." şeklinde ucbuyla mücadele ediyor ve örnek oluyordu. Bir başka yönüyle amelini büyük görmek ve göstermek ve bu konuda muhatabını minnet altına almak da günahtır. Nitekim Allah-u Teala; "Menn u eza ile sadakalarınızı iptal etmeyiniz." (Bakara-264) buyuruyor. Menn, minnet altına almak ve bu yolla verdiğini büyük görmektir. Ucubtan kibir doğar ve kibrin sebeplerinden biridir.  Amelleriyle Allah-u Teala karşısında kendinde varlık görmektir. Bir bakıma kendi amelinin notunu vermek ve karşılığını olabildiğine beklemekse "idlal"e girer.

     Yani, "bu benim çalışmamın karşılığıdır, hakkımdır." der, fakat kendisi, kendi amelleriyle buna hak kazandığını ve bu nimetlerin elinden alınmasının da çok düşük bir ihtimal olduğunu da düşünmektedir. İşte bu da idlal yani nazlanmaktır. Katade; "Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma" ayetini "amelin ile idlal etme" şeklinde yorumlamıştır. Bu anlamda, yaptığı iyilik karşılığında muhatabını işinde çalıştırır ve zor şeyler teklif ederse idlal, başkasına verdiği şeyi çoğumsayıp onu minnet altına almak da ucbla ilgilidir, ucb ameli beğenmekse, idlalde hem yaptığını beğenmek, hem de mükafatını mutlaka beklemektir. Benim duamın kabul edilmesi lazım, nasıl olur da dileğim kabul edilmez, demek hem ucub hem de idlaldir. Hem de kibrin başlangıç sebeplerindendir. Hepsi de Allah (CC) karşısında kendini varlık görmektir. Ayrıca ameli sadece Allah (CC) rızası için yapmaktan da kişiyi uzaklaştırır. Nefis hastalıklarının aptalca olduğunu ve hepsinin de altında, insanın Allah (CC) karşısında varlık görmesi olduğunu biliyoruz.

     Ucublu bir insanın özelliklerine gelince; ibadetlerini beğenir ve onlarla böbürlenir. Allah'ın (CC) yardımıyla ibadet edebildiğini unutur. İhlassız, ucublu amellerin afetlerini görmezlikten gelir. Afetleri Allah korkusu ile araştırmaz. Zaten problemi, böyle bir kritiği, nefis muhasebesini yapamamasıdır. Nitekim o, kendini ve kendi fikrini beğenir ve Allah (CC) katında da makam sahibi olduğunu sanır. İstişare, istifade ve kendini sorgulamaya kapalıdır. Hatalı da olsa kendi buluş ve tesbitleri onun için daha anlamlıdır. Bu da diğer insanları küçük görmeye yol açar. Ucbun kibre bakan, kibre yol açan yüzüdür bu. Herkesi cahil gördüğü için, kendi doğrusunda yani gerçekte ise hatasında da ısrarcıdır. Kimseyi dinlemediği için de hataları onu, dünyevi ve uhrevi olarak helake sürükler. Bu insan tipi, Allah (CC) karşısında günahlarını hatırlamayan, unutan insan tipidir.

    Çünkü o, kendini zaten o günahlardan müstağni kılmıştır. Kendi günahlarını araştırmaması da onu gayretsizliğe ve tembelliğe iter. İşte bu da ucubun en büyük tehlikelerindendir. Zaten o günahlarının bağışlandığından emin ve onun rahatı içinde zevkten dört köşe bir şekilde yaşamaktadır. Eski günahlarını affettirmiş, yeni amellerinin (ihlassız) keyfini sürmektedir. Tek derdi de işlediği amellerle kendine kendinin ne kadar iyi bir insan olduğunu ispatlamaktır. Hiç şüphesiz bu insan, alimlerden istifade etse, basiret sahiplerinden kendi problemlerinin halline gayret etse Hakk'ı bulur ve istifade ederdi.

    Oysa kişilik arayışında olan insanların yaptığı ibadet, onda ucub oluşturur. Amelse Allah (CC) rızası için yapılırsa ibadet hükmüne geçecektir. Bu nedenle kişi kendini daha asaletli ve daha iyi hissetmek için ibadet yapınca, zararı yine kendisine olacaktır. Ucubsa, kibirle sonuçlanacağından, Allah (CC) rızasından insanı uzaklaştıracaktır. İnsanda ucuba yol açan şeylere gelince; birgün toprak altında çürüyüp yok olacak bedenini güzellikleriyle (boy-pos, endam, şekil, kılık kıyafet, vücut, ses güzelliği vb.) övünür ucublu insan. Ya da "bizden daha kuvvetli kim vardır?" diyen Ad kavmi gibi kuvvetiyle, zorbalığıyla övünür. Oysa küçücük bir mikrobun dahi insanı altüst edeceğini bilmek ve o güç ve kuvveti veren Allah'a şükretmek gerekl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ucub ne kötüdür
« Posted on: 19 Nisan 2024, 02:09:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ucub ne kötüdür rüya tabiri,Ucub ne kötüdür mekke canlı, Ucub ne kötüdür kabe canlı yayın, Ucub ne kötüdür Üç boyutlu kuran oku Ucub ne kötüdür kuran ı kerim, Ucub ne kötüdür peygamber kıssaları,Ucub ne kötüdür ilitam ders soruları, Ucub ne kötüdürönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes