๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 01 Temmuz 2010, 04:24:06



Konu Başlığı: Türkiye tanıtımı
Gönderen: Sefil üzerinde 01 Temmuz 2010, 04:24:06
  Türkiye tanıtımı
   
Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı ülkesinin tanıtımı için pek çok vesilelerden istifade etmiştir. Bunlardan birisini de 1893'teki "Dünya Fuarı Chicago"da gerçekleştirmiştir.

Bu fuara "Columbus Uluslararası Dünya Dergisi" ismi de verilmiştir. Bu tarihin seçilmesinin sebebi de, Cristof Columbus'un Amerika'yı keşfinin 400. yıldönümü olarak kabul edilmesidir. Fuarın etkinlikleri çerçevesinde Birinci Dünya Dinleri Kongresi de 10-27 Eylül 1893 tarihleri arasında yapılmıştır. Bu fuar ve kongre, ABD tarihinin en önemli tarihî ve kültürel hadiselerinden birisiydi. Doğu dilleri ve dinleri uzmanı olan Alman bilim adamı Max Mueller, bu kongreye bir tebliğ göndermiştir. İşte bir önceki yazımda bahsettiğim Sultan II. Abdülhamid'in New York'a başkonsolos olarak tayin ettiği Muhammed Alexander Russell Webb de "Dünya Dinleri Kongresi"nde İslamiyet'i temsil etti ve büyük takdir toplayan iki önemli konuşma yaptı...

Aslında bazı Hıristiyanlar, "Dünya Dinleri Parlamentosu"nun Hz. İsa'ya son dönüşün başlangıcı olduğundan emindiler. Bu sebeple kongreyi, Hz. İsa'nın göğe yükselmesinden 50 gün sonra 'Kutsal Ruh'un havarilerin üzerine inmesine telmih olarak "Chicago Pentacost"u olarak zikretmekten hoşlandılar. Ama durum beklenenin tam zıddı bir hava getirdi. Çünkü Amerika, dinsiz zannettiği ve putperest tanıdığı insanların ve kültürlerin câzip, zeki ve kendinden emin olduğunu keşfetti. Yine toplantıya katılan diğer din mensupları, Hıristiyan olmak bir yana hemen hepsi kendi dinlerini Batı Hıristiyanlığından üstün olduğunu çok güçlü deliller ile ortaya koydu.

Chicago Dünya Fuarı, benzeri bir daha tekrarlanmayacak olan kendine has bir hadiseydi. Michigan Gölü'nün yaban çalıları, bataklık ve kum tepelerinden oluşan sahillerini Chicago'nun günümüzdeki güzel sahillerine dönüştürdü. Bazılarının dediği gibi, sanki Chicago "kâinatın merkezi" haline geldi. Uluslararası sergi, 19. yüzyıl beyaz Amerikalıları üzerinde derin bir iz bıraktı. Sanat enstitüsü ve diğer dikkate değer bazı binaları, sergi için bina inşa etmişlerdi. İslam sanatı iyi şekilde temsil edildi. Hem büyük bir ilgi gördü. Fuarın en ilgi çekici ve popüler yerlerinden birisi, bir Arap kasabası olarak düzenlenen ve içerisinde deve ve merkeplere binmenin mümkün olduğu kısımdı. Zaman zaman bir Arap düğün merasimi de icra ediliyor ve İslamî bir kasabadan geçiyordu. Türk hükümeti, bir Türk köyünün maketini inşa etmiş, zamanın Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid, içinde namaz kıldıracak imamı ve ezan okuyacak müezzinlerinin de bulunduğu Ayasofya Camii'nin bir kopyasını, ayrıca sanatkâr, zanaatkâr insanları, el sanatlarının üstad ve ustalarını da göndermişti. Bütün bunlar oldukça popülerdi ve bazı Amerikan gazeteleri, Müslümanların müezzinin her cümlesinden sonra, tıpkı bir zamanların Methodistleri gibi "amîn" dediklerini yazdılar. Ünlü yazar Mark Twain'in sergide olduğu ve New York Başkonsolosumuz Muhammed Alexander Russell Webb'in konuşmalarını dinlediği de söylenir...

Muhammed Alexander Russell Webb'in Dinler Parlamentosu'nda yaptığı her iki konuşma da halkın çok ilgisini çekti. Webb'den önce saygıdeğer bir Alman konuşmuştu... Muhammed Webb'in konuşmasını dinlemek için büyük bir izdiham olmuş, insanlar salona doluşmuşlardı. Mahalli bir gazete, ertesi gün şöyle yazdı: "İslam'ın ruhunu anlatan... Müslüman Amerikalının konuşmasını dinlemek için büyük bir izdiham yaşandı..." Muhammed Webb'in konuştuğu Columbus Salonu, kapasitesinin son noktasına kadar insanlarla dolmuştu. Yine mahalli gazetenin ifadesine göre bu insanların büyük ekseriyeti "zeki, sempatik, takdir etmeye ve alkışlamaya hazır" insanlardan meydana geliyordu.

Bu bilgilerin ekserisini Prof. Dr. Ömer F.Abdullah'ın "The Life Of Alexander Russell Webb" isimli eserinden aktardım. Prof. Dr. İbrahim Özdemir'in tercüme ettiği fakat henüz basılmamış olan bu eserden biz Alexander Russell'in, ABD'nin Filipinler başkonsolosu iken araştırmaları neticesi Müslüman olduğunu, 1892 yılında görevinden istifa ettiğini, Sultan II. Abdülhamid'in kendisini 1900 yılında New York'a tayin ettiğini öğreniyoruz...