> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Tezkiye ve Tevbe
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tezkiye ve Tevbe  (Okunma Sayısı 786 defa)
01 Kasım 2010, 15:43:47
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 01 Kasım 2010, 15:43:47 »



Tezkiye ve Tevbe

Doç. Dr. Fahreddin Yıldız


Kur'an, İslâm çağrısının tüm esaslarını içeren, ilahi iradeyi insanın anlayabileceği bir dille açıklayan Allah kelâmıdır.(1) O, şifa ve ikna yüklü âyetleriyle bütün insanlara açık bir kitaptır.(2) Her insan, manasını anlamak ve bildirdiği esaslara uymak için onu okumalıdır.(3) Çünkü İslâm'ın ilk ve en önemli farzı, insanın Kur'an'ı anlayarak okuması ve inanarak uygulamasıdır.(4) İslâmî kişiliğin ve yaşayışın evrensel karakteri, insanlığa Kur'an'la sunulmuştur.

Allah'a Kulluk İdeali

Kur'an, insanın Allah tarafından en güzel biçimde yaratıldığını ve değerli kılındığını bildirir.(5) Ancak o, aklını ve iradesini yanlış yönde kullanıp inancının gereğini yerine getirmeyenlerin, tatminsiz bir karaktere sahip olduklarına,(6) bu yüzden yaratıkların en aşağı derecesine düşebileceklerine dikkat çeker.(7) Şu halde her şey, insanın yeteneklerini iyi veya kötü yönde kullanmasına bağlıdır. Çünkü iyi ve kötünün, erdem ve kusurun yolu, insan tarafından daha önceden bilinmektedir.(8) Eğilim, insanı kötülüğe teşvik edebilir,(9) fakat insan eğilimlerine hakim olabilecek güç ve kabiliyete sahiptir.(10) Görüldüğü gibi, insani ve İslâmî yaşayışın evrensel karakteri Kur'an tarafından tesis edilmiş, vazife de insana imkân ölçüsünde verilmiştir.(11) İnsana, gücünün üstünde bir yükümlülük yüklenmemiş, fakat ondan bütün gücüyle "Allah'a kulluk" etmesi istenmiştir.(12) Öyleyse insan bütün gücünü, Allah'a kulluk idealinin hizmetine sunmalıdır. Çünkü şerefli akıbetler, nefsini süfli heveslerden alıkoyup onu islah etmesini bilenlere tahsis edilmiştir. Günahlardan arınanın ve sakınanın varacağı yer, cennettir.(13)

Arınmayı Başaran Mutluluğa Ulaşır

İnsan, hayatını devam ettirmek kadar İslâmî bir kişiliğe sahip olmak, onu koruyup geliştirmek için de mücadele etmelidir. Bu mücadelede, benliği arındırma (tezkiye) ve günahlarla yaralanmış kişiliği onarma (tevbe), ayrı bir önem taşımaktadır. İnsan için hayati önem taşıyan bu mücadele, Kur'an'da "tezkiye" ve "tevbe" kavramlarıyla dile getirilmiştir.

Tezkiye, Allah'tan gelen vahyin, insan hayatında aktif biçimde uygulanması sonucu elde edilen arınmadır. O, insanın kendisini, hidayete ve sevaba mani olan faktörlerden; dünyevi istilâdan ve ekonomik esaretten kurtaran ihtiyari ve ibadi bir uygulamadır. İman ve irade gücüyle, takvanın elde edilmesi olayıdır. Tezkiye'nin, Risalet programının en önemli maddesi olduğu, Kur'an'da şu şekilde belirtilir: {REF O (Allah) Kitap ile ilgisiz bir topluma kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın mesajlarını ileten, onları arındırıp tertemiz kılan, ilahi kelâmı ve hikmeti öğreten bir elçi göndermiştir.....}(14) Görüldüğü gibi tezkiye, kötülüklerden arınmış bir kişiliğe sahip olmak için, en önemli aşamadır. İnsan her anı, nefsini arındırma, kendini yenileme ve kişiliğini geliştirme için bir fırsat bilmelidir. Özellikle içinde bulunduğumuz mübarek günler ve aylar, arınma için en uygun zamanlardır. Oruç, namaz ve zekat gibi ibadetlerle iyice kökleşen iman, davranışta bütünleşir. İman-amel bütünleşmesi, dinin hayata akışını sağlar. Bu akış, bir nevi manevi kan dolaşımıdır. Bu manevi dolaşımda insan nefsi kötülüklerden arınır, İslâmî kişilik bununla diri kalır ve adeta yıkılmaz bir kale halini alır. Zaman insanı ölüme doğru götürürken, iman ve ibadetle ihya edilen günler, insan için kendine geliş ve yeni bir diriliş anı olur. Bu dünyada arınmayı başaran, ahirette mutluluğa ulaşır ve bütün yollar sonunda Allah'a varır.(15)

Günahlardan Kurtulma ve Bağışlanma Yolu

İşlenmiş günahlardan kurtulma ve bağışlanma yolu olan "tevbe", "insanın günah ve hatasını terk edip Allah'a dönmesini; Allah'ın da kendisinden af dileyen kuluna bağışla yönelmesini" ifade eder. Tevbe etmek, günahı tamamen terk edip Allah'a yönelmektir. Tevbe, başlı başına bir ibadet şeklidir. İnsan, dünya hayatında varolduğu sürece, her an tevbe edebilir. Ancak insan için ömrün süresi meçhul olduğundan, o hiç beklenmedik bir anda sona erebilir. Öyleyse insan, ölümünün eşiğinde olduğunu unutmadan, işlediği günahlardan bir an önce tevbe etmelidir.(16) Aksi halde, dünyadaki tüm lezzetlerden yararlanıp son nefesle birlikte tevbeyi beyan etmek suretiyle her şeyin silinivereceğini sanmak, tam bir aldanış olur. Çünkü, şartları yerine getirilmeden yapılan ve yanlışı düzeltme özelliğinden yoksun olan tevbe, makbul değildir.(17)

Şartları yerine getirilerek yapılan tevbenin, silemeyeceği bir günah yoktur.(18) Kesin bir yasak ve en büyük günah olan "şirk" bile, tevbeden sonra affedilir. İnkar ve şirk, tevbesiz affedilmeyen büyük günahlardır,(19) fakat tevbe söz konusu olduğu zaman inkar ve şirk de dahil affedilmeyecek günah yoktur.(20)

Görüldüğü gibi tevbe, yıkılan yapının yeniden inşası, geçmişi imkan nisbetinde onarıp daha iyi bir gelecek kurma çabasıdır. O, olumsuz işlere basiretli bir gayretle müdahale etmeyi gerektiren ahlaki bir yaptırımdır. Kişi ve toplum hayatında gerçekleştirilmesi gereken bir "islah faaliyeti"dir.(21) İnsan için asıl felaket, kendine tanınmış olan imkanlardan yararlanamamaktır. Tevbe, insana Allah tarafından sunulan bir umut oluğu, kurtulma ve bağışlanma yoludur. Bunun için insan, ümitsizliğe düşmeden kişiliğini onarma ve kendini yenileme faaliyetini sürdürmelidir.

Allah Bize Kafidir O Ne Güzel Vekildir

Günümüzde insanlığın büyük bir bölümü, günaha dalmış; sadece islami kişilik değil insani kişilik de büyük ölçüde yara almış durumdadır. Ne var ki çok sayıda insan, bu vahim durumun ve kimlik kaybının farkında değildir. Bunun temel nedeni, insanla İslâm arasındaki bağın büyük ölçüde koparılmış olmasıdır.

Eğer insanlık, kendi kimliğini kaybetmeden temiz, doğru ve mutlu bir hayat yaşamak istiyorsa ihtiyaçlarına cevap vermekten oldukça uzak olan beşeri sistemlerin ve köhne ideolojilerin peşinde koşmaktan kendini kurtarmalıdır. İslâm dışı oluşumların ve yapay kazanımların, insanlara mutluluk getirmeye; toplumların da geleceğini kurtarmaya yetmediği artık açıkça görülmüştür. Her tarafta olumsuzluklar ve uyumsuzluklar hüküm sürüp dururken, insanları birbirine düşüren sistem ve kavramlara bağlı kalmak gerektiğini, kimse savunmamalıdır. Ayrıca hiçbir beşeri sistemin, insandaki kimlik kaybını ve toplumdaki kirliliği önleme şansı da yoktur.

Hal böyleyken, İslâm aleyhine bazı odaklar tarafından yürütülen korkunç kampanya bugün bile devam etmektedir. Anılan kampanyanın mimarları, insanlığı İslâm'ın doğruluk ve değer ölçülerine karşı çıkmaya; esaret rejimlerine teslim olmaya çağırıyorlar.

Bize göre bütün bunlar, sonuçsuz kalmaya mahkûm çabalardır. Müslüman milletin inanmış evlatlarını, dinlerinden, medeniyetlerinden ve kimliklerinden vazgeçirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Yeryüzünün bütün güçleri, onları davalarından vazgeçirmek amacıyla bir araya gelseler bile onlar, cesaret kaybı ve iman zaafı göstermeden: "Allah bize kafidir; O, ne güzel vekildir."(22) diyerek daha yeni ve dinamik bir kimlikle, 21'nci yüzyılı Kur'an ışığıyla aydınlatacaklardır. Çünkü, Kur'an nurunu söndürmek isteyenler olmasına rağmen Allah nurunu bütün parlaklığıyla yaymaya devam edecek; böylece Kur'an daha nice asırlara ışık tutan bir kitap olarak varlığını sürdürecektir.

Dipnotlar:1. Vakıa 56/80 2. Hicr 15/1; Neml 27/1 vb. 3. Zümer 39/27-28 4. Alak 96/1; Kasas 28/85 5. Bkz. Rahman 55/3; Tin 95/4; İsra 17/70 6. Bkz. Mearic 70/19-21 7. Bkz. Tin 95/5; Araf 7/179 8. Bkz. Beled 90/8-10; Şems 91/8 9. Bkz. Yusuf 12/53 10. Bkz. Naziat 79/40 11. Bkz. Bakara 2/286 12. Bkz. Teğabun 64/16 13. Bkz. Naziat 79/40-41 14. Cuma 62/2 15. Bkz. A'la 87/14; Fatır 35/18 16. Bkz. Nisa 4/17 17. Bkz. Nisa 4/18; Furkan 25/70-71 18. Bkz. Zümer 39/59 19. Bkz. Nisa 4/48, 116, 167, 168 20. Bkz. Zümer 39/53; Enfal 8/38 21. Bkz. Bakara 2/160; En'am 6/54 vb. 22. Al-i İmran 3/173

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tezkiye ve Tevbe
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:08:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tezkiye ve Tevbe rüya tabiri,Tezkiye ve Tevbe mekke canlı, Tezkiye ve Tevbe kabe canlı yayın, Tezkiye ve Tevbe Üç boyutlu kuran oku Tezkiye ve Tevbe kuran ı kerim, Tezkiye ve Tevbe peygamber kıssaları,Tezkiye ve Tevbe ilitam ders soruları, Tezkiye ve Tevbeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes