> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Tevhit Çağrisi Ezan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tevhit Çağrisi Ezan  (Okunma Sayısı 2224 defa)
09 Temmuz 2010, 13:58:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Temmuz 2010, 13:58:39 »



TEVHİT ÇAĞRISI EZAN


Ezan; Arapça bir kelime olup, bildirmek, ilan etmek demektir Dinî bir terim olarak ise ezan; Müslümanlara, günde beş kez belli bir yerde namaz kılmalarını ve namaz için toplanma vaktinin geldiğini ilan etmek üzere yapılan çağrıya verilen addır

Yüksek bir yere çıkıp gür sesiyle tüm insanlara yeryüzünde tek egemen gücün Allah, tek önderin Hz Rasûlullah (sav) olduğunu Allah adına korkusuzca haykıran; Allah’ı ilah ve rab, Hz Rasûlullah (sav)’i de kendilerine önder kabul eden Müslümanları inandıkları Allah’ın önünde topluca ibadet etsinler, bir ve beraber olduklarını, yeryüzündeki zulmün yerine Allah’ın adaletini yerleştirmek için her an hazır olduklarını düşmanlarına gösterip onlara korku, Müslümanlara da güven versinler diye camiye çağıran kişiye de müezzin denir(İslâm Fıkıh Ansiklopedisi)

Ezan; bir yerin Müslümanların mı yoksa zorbaların mı kontrolünde olduğunu belirten bir semboldür Korkusuzca, doğru bir şekilde okunan bir ezan o yerin İslâm beldesi olduğunu gösterir İslâm fıkhında bir yerin dâru’l-harp veya dâru’l-İslâm oluşunun tespitinde orada ezanın okunup okunmadığı hususu dikkate alınan ölçülerden biridir

Ezanın Tarihçesi

Namaz, Müslümanlara Mekke döneminin dokuzuncu yılında farz kılındığı halde, Müslümanlar ibadetlerini gizlice yapıyorlar, namazlarını kimsenin göremeyeceği yerlerde ve ezan okumadan kılıyorlardı Çünkü Mekke’de zayıftılar Orada güçlü olan, toplumda, hatta Allah’ın evi Kabe’de egemen olan müşrik düzendi

Dolayısıyla orada namaza açıktan davet etmek gibi bir mesele söz konusu olmamıştı Bu yüzden Müslümanlar kendi yönetimlerinde olmayan ve güçsüz oldukları bir yerde açıkça ezan okumakla yükümlü tutulmamışlardır
Ancak Medine’de durum tamamıyla değişmişti

Müslümanlar için hak olan bu güzel dini rahatça yaşamaya zemin çok müsaitti Mescid-i Nebevî inşa edilmişti Fakat Müslümanları namaz vakitlerinde bir araya toplayacak bir davet şekli henüz tespit edilmemişti Medine’ye hicretin birinci yılında birbirlerini “es-salâh, es-salâh/namaza, namaza” veya “es-salâtü câmia/namaz toplayıcıdır, namaz için toplanın” şeklinde namaza davet ederlerdi Ancak bu şekilde bir davet yeterli olmuyor, uzakta oturanlar bu sesi duymadıkları için namaza yetişemiyorlar ve bu yüzden de İslâm cemaatinin bir araya gelmesinde zorluklar oluyordu Rasûlullah (sav) sahâbelerini toplayarak namaza çağırmak için nasıl bir yöntem kullanmak gerektiğini kendileriyle istişare etti

Sahâbelerin bazıları, Hıristiyanlarda olduğu gibi çan çalınmasını, diğer bir kısmı Yahudiler gibi boru öttürülmesini, bir kısmı da Mecusilerinki gibi namaz vakitlerinde ateş yakılıp yüksek bir yere götürülmesini, bazıları da bayrak dikilmesini teklif ettiler

Peygamberimiz (sav), bu tekliflerin hiçbirini beğenmedi Bu hususta yapılan istişarede arzu edilen netice hasıl olmayınca Ashâb (ranhüm) dağılarak evlerine gittiler Diğer Sahâbeler gibi üzüntüyle evine dönen Abdullah b Zeyd bundan sonrasını şöyle anlatır:
“Ben de o gece üzüntülü olarak yatmıştım Uyku ile uyanıklık arasında iken üzerinde yeşil elbiseli olan biri yanıma geldi, bir duvarın üzerinde durdu Elinde bir çan vardı Onunla aramızda şu konuşma geçti:

- Onu bana satar mısın?

- Onu ne yapacaksın?

- Namaz için çalarız

- Ben sana bu konuyla ilgili daha hayırlı bir şey versem olmaz mı?

Allâhu ekber, Allâhu ekber
Allâhu ekber, Allâhu ekber
Eşhedu en lâ ilâhe illallâh
Eşhedu en lâ ilâhe illallâh
Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah
Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah
Hayye ale’s-salâh
Hayye ale’s-salâh
Hayye ale’l-felâh
Hayye ale’l-felâh
Allâhu ekber, Allâhu ekber
Lâ ilâhe illallâh”

Hz Abdullah, sabaha çıkar çıkmaz, sevinç içinde gelip rüyasını Peygamber (sav) Efendimiz’e anlattı Aynı gece onunla birlikte birçok Sahâbe de benzer rüya gördüklerini anlattılar Rasûl-i Ekrem, “İnşallah bu, gerçek bir rüyadır!” buyurarak davetin bu şeklini tasvip etti(Buhârî) Hz Zeyd’e dönerek, “Gördüğünü Bilal’e anlat, ezanı Bilal okusun; onun sesi seninkinden gürdür” buyurdu Hz Bilal, yüksek bir yere çıkarak gür sedasıyla İslâm’ın ilk ezanını okudu Medine ufuklarının tevhidi haykıran bu eşsiz seda ile çınladığını duyan Hz Ömer, heyecan içinde evinden çıkarak, Rasûl-i Ekrem’in huzuruna vardı Durumu öğrenince, “Yâ Rasûlallah! Seni hak dinle gönderen Allah’a yemin ederim ki, Abdullah’ın gördüğünün aynısını ben de görmüştüm!” dedi Efendimiz (sav) de aynı şeyi gördüğünden dolayı Allah’a hamdetti(Ebû Dâvûd, Sünen, c 1, s 117)

Ezan, tüm lafızlarıyla birlikte Kur’ân-ı Kerim’de geçmemektedir Ancak, Cuma sûresi 9 âyet-i kerîmede geçen “çağrıldığınız zaman” ifadesindeki “nidâ” kelimesinden kasıt ezandır

Ezan, Peygamber Efendimiz’e vahiyle bildirilmiş ve onun kelimeleri bizzat Cebrail (as) tarafından öğretilmiştir Yukarıda zikrettiğimiz Sahâbe Efendilerimizin bir çoğunun gördüğü bu sahih rüyaları Efendimiz (sav)’in tasdik edişi ve sevinci ezanın bu dinin şiarlarının en önemlilerinden biri olduğunu beyan etmektedir

Bilal-i Habeşî (ra) bir gün sabah namazı vaktinde sevgili Peygamberimiz’in kapısı önünde; “Es-salâtü hayrun mine’n-nevm” diye iki defa seslenmişti Bunu Efendimiz (sav) çok beğendi “Bilal, bu ne güzel bir söz! Sabah ezanını okurken bunu da söyle!” buyurdular Bundan sonra bu güzel söz de sabah ezanlarında okunmaya başlandı

Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz’in ilk müezzini Bilal-i Habeşî (ra) idi Efendimiz (sav)’in vefatına kadar müezzinliğini yapan Bilâl-i Habeşî (ra)’ın sesi gür ve tesirliydi O, ezan okumaya başlayınca, herkes büyük aşk ve vecd içinde dinleyip, kendinden geçerdi O, ezanı okurken dinleyen herkesi ağlatırdı Ne mutlu o sesin, tevhidi aleme aşkla haykırışını duyanlara, göz yaşı dökenlere!

Bilâl-i Habeşî (ra) Peygamberimiz (sav)’in vefatından sonra defnedilmesinden önce son ezanını okurken, “Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah” deyince, Mescid-i Nebevî ağlayanların sesinden adeta çalkalandı Efendimiz (sav)’in defninden sonra Bilâl-i Habeşî ezan okumayı bırakarak, Şam’a hicret etmişti Burada bir müddet kaldıktan sonra, bir gece rüyasında Peygamber Efendimiz (sav)’i görmüş ve “Beni ziyaret etmeyecek misin yâ Bilal?” buyurması üzerine, Medine’nin yolunu tutmuştu Bilâl-i Habeşî, Medine’ye varınca Rasûlullah (sav) Efendimizle geçirdiği o güzel günleri hatırlayıp, hasret ve muhabbet gözyaşları döktü Uzun bir müddet ağladıktan sonra, Peygamberimiz’in güzide torunları, Hz Hasan ve Hüseyin’in ısrarları ile bir gün sabah namazı vaktinde ezan okumaya başladı Onun sesini duyan herkes, sokaklara döküldüler ve iki cihan güneşi Peygamber (sav) Efendimiz ile yaşadıkları o saadetli günleri, Bilâl-i Habeşî’nin okuduğu ezan sedalarıyla hatırlayıp ağladılar; sanki Efendimiz (sav) dirilmiş de gelmişçesine öyle bir heyecanla mescide koştular “Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah” deyince ağlamaktan ve hasretinden dolayı dizlerinde derman kalmayan Hz Bilal diz üstü çökerek hıçkırıklara boğuldu O bu halde güçlükle ezanı tamamlayabildi Rabbim cümlemizi şefaatlerine nail eylesin! Âmin!

Ezanın Fazileti

Ezanın fazileti hakkında pek çok hadîs-i şerif varit olmuştur Biz burada bu güzel hadîs-i şeriflerden bazılarını zikredeceğiz

Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Rasûlullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlar eğer ezan okumak ile namazın ilk safında yer almada ne (gibi bir hayır ve bereket) olduğunu bilseler, sonra da bunu elde etmek için kura çekmekten başka çare kalmasaydı, mutlaka kuraya başvururlardı”(Buhârî, Ezan 9)

Bilal (ra) (bir gün) ezanı bitirip susunca, Efendimiz buyurdular ki: “Kim bunun mislini kesin bir inançla söylerse Cennet’e girer”(Nesaî, Ezan 34)

Müezzin ezan okurken dinleyenlerinden onu takip ederek dediklerini tekrarlaması sünnettir ve çok faziletlidir Hz Ömer (ra)’ın rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlar: “Müezzin ‘Allâhu ekber, Allâhu ekber’ deyince sizden kim samimiyetle ‘Allâhu ekber, Allâhu ekber’ derse; sonra müezzin ‘Eşhedu en lâ ilâhe illallâh’ deyince ‘Eşhedu en lâ ilâhe illallâh’ derse; sonra müezzin ‘Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah’ deyince ‘Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah’ derse; sonra müezzin ‘Hayye ale’s-salâh’ deyince ‘lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh’ derse; sonra müezzin ‘Hayye ale’l-felâh’ deyince ‘lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh’ derse; sonra müezzin ‘Allâhu ekber, Allâhu ekber’ deyince ‘Allâhu ekber, Allâhu ekber’ derse; sonra müezzin ‘Lâ ilâhe illallâh’ deyince ‘Lâ ilâhe illallâh’ derse Cennet’e girer”(Müslim, Salât 12)

Ezandan sonra okunan dua ve fazileti hakkında Cabir (ra)’ın Peygamber Efendimiz (sav)’den rivayet ettiği bir hadis de şöyledir: “Ezanı işittiği zaman kim ‘Allâhümme rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmme ve’s-salâti’l-kâime, âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’l-fadîlete ve’b’ashu makâmen mahmûdeni’l-lezî veadteh / Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın rabbi, sahibi! Muhammed (sav)’e vesileyi ve fazileti verOnu vaat ettiğin Makâm-ı Mahmut üzere dirilt’ derse, ona kıyamet günü mutlaka şefaatim helal olur”(Buhârî, Ezan 8)

Ebû Ümâme (ra)’ın rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: “Ezan okunduğunda gök kapıları açılır ve dualara icabet edilir”(Câmiü’s-sağîr)

Dinimiz, anne ve babaya, yeni doğan çocuğun kulaklarına ezan ve kamet okumalarını bir görev olarak emretmiştir Ezanın muhtevasında tevhit vardır Böylece yeni doğmuş çocuğa bu tevhit tohumu ekilmiş olur Bunu bizzat Efendimiz (sav) yaparak ümmetine örnek olmuşturSünen-i Tirmizî’de nakledildiğine göre, Hz Hasan dünyaya gelince, Peygamberimiz (sav) onun sağ kulağına ezan okumuştur Hz Hüseyin (ra)’ın rivayetine göre Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Kimin bir çocuğu olur da, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okursa, o çocuğa üm...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tevhit Çağrisi Ezan
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:36:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tevhit Çağrisi Ezan rüya tabiri,Tevhit Çağrisi Ezan mekke canlı, Tevhit Çağrisi Ezan kabe canlı yayın, Tevhit Çağrisi Ezan Üç boyutlu kuran oku Tevhit Çağrisi Ezan kuran ı kerim, Tevhit Çağrisi Ezan peygamber kıssaları,Tevhit Çağrisi Ezan ilitam ders soruları, Tevhit Çağrisi Ezanönlisans arapça,
Logged
24 Mart 2015, 23:11:10
Hatice Akdağ 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 818



« Yanıtla #1 : 24 Mart 2015, 23:11:10 »

Esselamu Aleyküm:
Ezan Arapça bir kelime'dir.Aynı zamanda bildirmek ilan etmek anlamına gelir.
   Eğer siz tüm kalbinizle ihlas'ı ve La ilahe illallah derseniz tüm içtenlikle cennete gidersiniz.
Paylaştığınız için Allah razı olsun...
   Teşekkürler😊😊
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

"EY KARANLIKLARIN GÖLGESİNDE TUTSAK EDİLMİŞ İNSAN
KALBİNİN İÇİNDE SENİ BEKLEYEN IŞIĞIN FARKINA VAR ARTIK
O IŞIK CENNET'TE EMANET EDİLDİ SANA
O EMANETLE İNDİRİLDİN DÜNYAYA
ATEŞLER İÇİNDE BİR NURLA
BEDEN ÇARMIĞINA GERİLDİN SONRA
KALBİNDE AÇAN BİR GÜLLE"
24 Mart 2015, 23:21:09
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 24 Mart 2015, 23:21:09 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Rabbim bizleri ölene kadar ezan sesini duymayı bizlere nasip etsin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Nisan 2015, 15:23:58
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #3 : 03 Nisan 2015, 15:23:58 »

Ezan; Arapça bir kelime olup, bildirmek, ilan etmek demektir Dinî bir terim olarak ise ezan; Müslümanlara, günde beş kez belli bir yerde namaz kılmalarını ve namaz için toplanma vaktinin geldiğini ilan etmek üzere yapılan çağrıya verilen addır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes