๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 23 Mayıs 2010, 16:13:45



Konu Başlığı: Terki Terkettiler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 23 Mayıs 2010, 16:13:45
Terk’i Terkettiler

Tırnaklarıyla sıvazlayamadıkları gayelerin peşinde koşanlar, nedamet sancısıyla yola döküldüler. Yol bilmeyen bu hissiz güruh arkadaşlığına, çöl sessizliği arkadaştı hayatları boyunca. . Ya diğerleri, ya önderler ve gerçek sahipler?..

İşte bu ziya-yı himmet sahibi insanlar, Mefhar-i Kâinat Efendimiz(s. a. v. )’in yolundan giden bitmez ziyayla lebriz edilmişlerdi. Kimilerinin boş hülya adına tırmaladıkları ve hayatını adadıkları serencameye, onlar vakur libaslı ölçümleriyle yeryüzünü şenlendirmişlerdi. Ama ne şenlik:nefsin istemediği “terk”duygusunu zirve konumda terk ederek.

Terk etmekle kazandılar, terk etmekle huzuru elde ettiler. Terk etmekle hakiki sahiplenmeyi öğrendiler, gerçek mülk saltanatının esamesi-tecellisi bu yolla keşfedildi. Terki terk etmek, ideal nefslerin işiydi, nuraniyet kesbeden kurnalardaki her ışıksal yöneliş, onlara ayrı bir derinlik kazandırmıştı. Kimisi terki terk etmekle Nübüvvet denizinin sermuallimi oldu; kimisi peygamberane bir azimle nezir oldu insanların sinelerine dökülmek için; kimisi zirveleri zorlayan fakat insanlar içinde bir insan olma yollu Gavs oldu; kimileri de hiçbir şeyden haberi olmayan, ALLAH’ın kendisine hissettirmediği bir arif-i billah. .

Bize sunulan bu rehberlerin örneksel hayatlarında, eşsiz kılavuzluk tâcında biz bu tertemiz karineyi kendi ölçümüz içinde anlamaya çalıştık. Anlayanlar yollara takılmadı ve huzura erdi; aks-i sedaya müptela olanlar ise putrak dünyalara yol oldular, dağıldılar.

Terki terk etmek. . kelebeğin ipek hayatına ermesi için koza fedakarlığıyla sonsuza kanat çırpması için yanmaya razı olması; şu buruk dünya koridorunda yananların yanmayacağını bilen hasbi gönüllerin milleti adına sıkıntılara katlanmaları. . ardından gelen bir gözyaşı mevcudiyeti bile bu yola referans teşkil etmektedir aslında.

Var olabileceklerse terk edeceklerdi, Hacı Bayram Veli Hazretleri gibi huzuru bulabilmek için terk edeceklerdi. . bir Nebi ferasetiyle girilen bu yolda hicret çölleri yüzölçüm tanır mı bilinmez ama, makam-menale takılmama ve masiyet çengelini aşma tutkusu vardır bu yiğitlerin yolunda.

Hicret terk edilmezdi; onlar terki terk etmeyerek beyatını yaptılar, geleceğin kahraman sipahilerine bir nur kulesi olmak için. Deniz üzerinde asfalt adımlarını gizlemekti onların hayatları, fakat bu destanı yazanlardan birisi de Malik bin Dinar hazretleriydi. Terkederek girdiği yolda, Rabbimizin terk etmeyeceği bir kul oldu.

Burada terk eden, ebediyet “habl-ül metin”inde terk edilmez. Dünyalık terklerin derki, ideal ruhların derkinde inkişaf etmiştir.

Alıntı