Teheccüd namazı

Teheccüd Namazı

Sûre-i Müzzemmil evvelinde geçen âyet-i celîle ile ibtidây-ı İslâmda kıyâm-ı leyl yani gecenin üçde ikisinde uyanık bulunmak ve teheccüd namazı kılmak vâcib olmuşdu. Sonra gecenin nısfı veyahud nısfından ziyâde veya noksan olmak beyninde muhayyer kılınarak evvelki âyetin hükmü nesh edilmişdir. Şu âyet-i celîle'de:

Ya Ekreme'r-rusül! Muhakkak senin Rabbin bilir ki sen gecenin iki sülüsünden az bir zamanda ve nısfında ve sülüsünde teheccüd için kalkarsın ve seninle berâber Ashabından bir cemâat da kalkar. Rabbin Tealâ bunların hepsini bilir, ilminden hiç bir şey gâib olmaz. Ve Allah Teâlâ gece ve gündüzün mikdarlarını takdir eder.» (Müzzemmil Sûresi, 20)

Bu âyet-i celîlede, teheccüd kılan âbidleri ibâdete tergîb ve âsileri de tehdid vardır.

Evvelce Ashâb-ı Kiram hazarâtının gecenin üçde ikisini uyanık olarak kıyam ve teheccüd namazıyle ibâdete devamları sebebiyle bazılarının ayakları da şişerek meşakkat ve müşkilât olduğundan lutf-ı ilâhi olarak ikinci âyetle gecenin nısfında (yarısında) veyahud ziyâde veya noksan olmak beyninde muhayyer kılınarak yükleri tahfif buyurulmuşdur.

Beş vakit namaz farz olarak emir olunmakla gece teheccüd kılmanın farzıyyeti nesholunmuşdur.

Neshe de sebeb: Ashâb-ı Resûlullahın gündüzleri umûr-ı dünyevî ile meşguliyetlerinden dolayı ârız olan meşakkati kaldırmak içindir. Bu da lutf-ı ilâhîdir.

Teheccüd namazı ümmet-i Muhammed hakkında nâfile olarak kalmışdır. Fakat Resûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Efendimiz için vâcibdir. Yani farzdır.

Ayet-i Celîlede:

«Gecenin bazısında sana ziyâde ve fazilet olarak Kur'ân'la teheccüd namazını edâ et. Yani: Ya Ekreme'rrusül! Rabbine takarrüb edip sevabın ziyâdesini ister isen gecenin bazısında uykudan kalk Kur'ân kırâetiyle teheccüd namazını edâ et.» (İsrâ Sûresi, 79) buyurulmuşdur.

Kezâ:

«Muttakîler geceden az bir zamanda uyku uyurlar ve gecenin diğer vakitlerinde ibâdetle meşgul olurlardı. Onlar seher vakitlerinde istiğfar ederler.» (Zâriyat Sûresi, 17-18)buyurulmuşdur.

Cenâb-ı Hak -azze ve celle- hazretleri seher vaktinde istiğfar ve ibâdetin diğer vakitlerden daha efdal olduğunu bu âyet-i celîlede işâret buyurmuşdur.

İstiğfarın asıl ma'nası: Allah Teâlâ Hazretlerinden kusurlarının afvını ve günahlarının setrini istemek olduğu gibi zikrullah ile mağfiret taleb etmeğe, namaz vesâir mağfirete vesile olacak ibâdetleri işlemeğe de istiğfar denilir.

Yine bir âyet-i celîlede:

«Allah'ın hâlis kulları o kimselerdir ki onlar gece beytütet ettiklerinde evlerinde bulunduklarında Rabblerine secde ederler ve huzûr-ı ilâhide kıyamla vakit geçirirler.»(Furkan sûresi, 64)buyurulmuştur.

Sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Salât-ı mefrûza yani beş vakit namazdan sonra namazların efdalı geceleri kılınan teheccüd namazıdır."

Rivâyet edildiğine göre Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:

«Cennetde öyle odalar vardır ki içi dışından, dışı içinden görülür. Allah onları, sözü yumuşak söyleyenlere, yemek yediren, oruca devam eden, insanlar uykuda iken gece namaz kılanlara hazırlamışdır.»

Ömer bin el-Hattab -radıyallahu anh-'dan rivâyet olunduğuna göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşdur.

«Kim gece namazı kılar da güzelce kılarsa, yani namazında kalbini dosdoğru tutar ve huşûunu muhafaza ederse, noksanlıklardan sakınırsa Allah ona dokuz ikramda bulunur. Bunların beşi dünyada dördü âhiretdedir. Dünyadaki beş ikramı:

1- Onu dünyada âfetlerden muhafaza eder.
2- Namazın eserini yüzünde izhâr eder.
3- Onu sâlih kullarına ve bütün insanlara sevdirir.
4- Lisânında hikmeti câri kılar.
5- Dinde ince anlayışla nasiblendirir.

Ahiretdeki dört ikramı:

1-Kıyamet gününde kabrinden yüzü ak olarak kaldırarak haşreder.
2- Hesabını kolaylaşdırır.
3- Kitabını sağ tarafından verir.
4- Sıratdan berk-ı hâtif gibi geçer.

Lokman -aleyhisselâm- oğluna nasihat eder ve derki: «Oğulcuğum! Horoz seherde sen uyurken öterek senden daha uyanık olmasın, dikkat et!»

Alıntı
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın