> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Taş Parçası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Taş Parçası  (Okunma Sayısı 584 defa)
23 Kasım 2010, 18:32:28
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 23 Kasım 2010, 18:32:28 »



Taş Parçası

 

Suat Ünsal

 

Zamanın birinde, yeryüzünün bir düzlüğünde bir taş parçası varmış. Diğer taş kardeşleriyle olduğu yerde öylece dururmuş. Her gün Güneşi seyreder, Ay’ın gökteki yolunu izler, yağmurlara açarmış kalbini. Fakat içini kemiren düşünceleri de varmış bu taş parçasının. Onu gün geçtikçe çürütüyormuş bu derdi.

Bir gün yanındaki arkadaşına söylemiş:

“Kendimi boşlukta hissediyorum,” demiş. “Ben hiçbir işe yaramıyorum, böylece olduğum yerde duruyorum. Anlamsız bir şeyim, bu beni çok sıkıyor. Bütün hayallerimi, ümitlerimi kurutuyor…”

Yanındaki arkadaşı dinlemiş onu. “Son zamanlardaki suskunluğunun sebebi buydu demek; içine kapandın, sesin soluğun çıkmaz oldu” demiş.

Taş parçası “Evet” demiş, “Bu düşünceler beni bitiriyor. Şu esen rüzgâr, şu manzara, yağan yağmur bile zevk vermez oldu. İşin kötüsü ben kendimi, anlamsız ve işe yaramaz gördükçe, her şey de anlamsız ve boş görünmeye başladı bana…”

Arkadaşı biraz düşünüp, “Acele etme” demiş. “Bir anlamın olmasa, bir işe yaramasan zaten yaratılmazdın. Şu büyük âlemin yaratıcısı her işini hikmetle yapar, yarattığı hiçbir şeyi anlamsız ve değersiz yaratmaz.”

“Öylemi diyorsun” demiş taş parçası, arkadaşına.

“Elbette” diye cevap vermiş arkadaşı, “Kendince şimdiye kadar bir işe yaramaman, kendine bir anlam verememen böyle olduğunu göstermez. Senin bir ömrün var; ve yaratanın, sana bu ömrünün içinde acaba ne kadar güzellikler yaşatacak. Belki şu an sen onlar için yaşıyorsun, onlara hazırlanıyorsun.”

Taş parçası “Nasıl yani?” diye sormuş, “Tam anlayamadım.”

Arkadaşı, “Şu harika çiçeği görüyor musun?” diye yakınlarındaki çiçeği göstermiş.

“Evet” demiş taş parçası “hem çok güzel, hem de kokusuna bayılıyorum.”

“O çiçeğin, rüzgârın kollarından bizim yakınımıza düştüğü o günü hatırlıyorsundur.”

Taş parçası “Elbette hatırlıyorum” demiş.

Arkadaşı, “O çiçek küçücük, tohum olduğu bile belli belirsiz bir şeydi. O zamanlar kendine bakıp anlamsız, işe yaramaz, başıboş görseydi kendisini, onu şimdi bu güzelliklere mazhar eden yaratanına haksızlık etmiş olmaz mıydı? Her şeyi hikmetli yaratan Rabbimiz, o küçücük tohumu bu günlere hazırladı. Günler, güneşler, yağmurlar onun kaderine yürüyüşünde yol arkadaşı oldu.”

Taş parçası “Tamam” dedi, “Anladım, çözdüm.. Bugünden sonra hayat defterime yeniden başlıyorum. Günler, geceler, rüzgârlar da şahit olsun.. Rabbim bakalım beni ne güzelliklere erdirecek…”

Gerçekten o günden sonra taş parçası bir ümit parçası oluverdi. Öyle değil miydi? Yüce Yaratıcı yarattıklarına hep ummadıkları yerden nice güzellikler verirdi..

Derken günler geceler, yazlar kışlar, rüzgârlar o taştan bazı parçalar da kopardı. Fakat onun ümidinden ve duasından hiçbir şey alamadı.

Bir gün uzaklardan sesler geldi. Bu sesler gittikçe yaklaştılar. Kalabalık bir insan grubuydu bunlar. Ve taş parçasının olduğu yerin yakınındaki nehri geçtiler. Onların karşılarına onlardan çok daha kalabalık başka insanlar da geldiler. Anlaşılan o ki, bunlar savaşmak için gelen iki orduydu.

Karşı taraftan çok heybetli, güçlü kuvvetli birisi ileri çıktı, bu taraftakilere gür sesiyle bağırdı:

“Yok mu beni öldürmek isteyen?!.”

Bu taraftakilerden önce kimse çıkamadı. Derken aralarından küçük bir çocuk ortaya atıldı.

O heybetli adam ona, “Git genç adam” dedi, “Seni öldürmek istemiyorum!”

O genç çocuğun ona verdiği cevap ise çok cesaretliydi: “Hayır ben seni öldüreceğim!”

Taş parçası ile arkadaşı saatlerdir hayretle olanları izliyordu. Arkadaşı, taş parçasına “Ne oluyor,” dedi, “Şimdiye dek buralar hiç böyle bir şey görmedi.” Ama taş parçasının arkadaşına cevap vermeye fırsatı olmadı.

Çünkü, ortaya atılan genç, yerden o taş parçasını aldı ve çok ustaca kullandığı sapanla o heybetli adama attı. Gencin attığı o taş parçası o cesametli adamın tam alnına vurdu. Adam yere düştü ve o genç, koşarak gidip yerdeki adamın başını kesti.

Birden gencin tarafındakiler sevinç çığlıkları attılar; öyle ki, olanların kulakları çınladı: “Allahu Ekber!.. Calût öldü!.. Calût öldü!.. Şükürler olsun ey Rabbimiz, Davut, Calût’u öldürdü…”

Evet, yakın zamanda peygamberlikle görevlendirilecek olan Davut, zalim Calût’u öldürmüş ve ardından da ordusu sağa sola kaçışmıştı. İmanlılar ordusu galip gelmişti. Sadece Davut’un attığı o taş parçası ile…

Taş parçası şaşkındı. Hem gördüklerine, hem de onca taşın arasından kendisinin böyle bir iş için seçilmesine…

Ve gördü, ümitlerinin, dualarının boş olmadığını; daha iyi anladı, yıllardır orada boşuna beklemediğini.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 23 Kasım 2010, 18:33:05 Gönderen: Reyyan »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Taş Parçası
« Posted on: 19 Nisan 2024, 03:31:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Taş Parçası rüya tabiri,Taş Parçası mekke canlı, Taş Parçası kabe canlı yayın, Taş Parçası Üç boyutlu kuran oku Taş Parçası kuran ı kerim, Taş Parçası peygamber kıssaları,Taş Parçası ilitam ders soruları, Taş Parçasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes