๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Haziran 2010, 10:24:06



Konu Başlığı: Suya aşk düştü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Haziran 2010, 10:24:06
Suya Aşk Düştü

Suya aşk yazan adamlar gördüm Suya aşk yazan kadınlar Kitre dolu kaba narin parmaklarını daldırıp suya şiir okuyan kızlar Topraktan renk devşirip, renkleri suya dokuyup daha sonra onu kâğıtlarda okuyorlardı
Önce “Aşk” suya düştü,
Sonra da “Su” aşka yenik düştü

Ruhun dinginliğini anlamak için ebru yapılan suya bakmak yetecektir Duru, sessiz, sukut gibi fırtınayı bekleyen bir su Kabaracak, coşacak, dalgalanacak sevinçlerin yada hüzünlerin habercisi olacak

Biraz sonra üzerine damlalar düşüveriyor, değişik renklerde ve tonlarda
Daha birkaç gün öncesinde yollarda ciddiye alınmadan üzerine basılan çiğnenen topraklar şimdi suyun yüzeyinde başlayacak bir fırtınanın hebercisidir

Düşen her damla daireler çizer Gücünün yettiğince Ardından gelen damlaya yer açar daralır sonra Edebin anlatıldığı mekandır bir bakıma suya düşen her damla Açılır aşkla ve kapanır utanarak Hesapsızdır düşen damlalar atanın attığıyla kalır ve genişleyebildiği kadardır dünyadaki yeri Fırça darbeleri Ebrucunun haleti ruhiyesini bir nebze olsun yansıtır, tedirgin,
sakin, çılgın, dingin Her bir kelime bir tarzı yada Ebrunun ruh halini yansıtır aslında Ve bu hareketler sona giden yolda atılan birer başlangıç adımıdır

Ardından renk renk çeşit çeşit ebrular geliyor, akın akın yürek yürek Her çeşidin bir hikayesi bir ad vereni var ömürlerini vererek adlarını bırakmışlar

Hatip ebrularıyla ölürken, bugün onun mirası yeni nesillerin ellerinde ölümsüzlüğe koşuyor Suyun saçlarını tarıyor ebrucular, suyun rüyasını görüyorlar suyla birlikte Gidip gelirken tekne boyu, aşka adıyorlar çizdikleri suyu

Ve laleler; bahçelerden önce teknelerde açan laleler Ardından kağıtlarda yaşayan laleler Boy boy renk renk boyun bükmüş divana durmuş laleler

Ellerin mahareti yüreklerin genişliğince güzel, yapanın titizliğince hassas laleler Her ne kadar öğretilmiş hareketler olsa da her sanatkarın kendine has bir lalesi ve ruhunun aynası var Çünki her Ebrudan dünyada bir tane var Çünki İnsanların ruh hallerinden de bir tane var Hangi mutluluğumuz yada hangi hüznümüzün tekrarı varki Her şey aynı bile olsa ya mekan yada gün değişmiştir Ve her hüzün yada her sevinç bir defalıktır aslında
Tekneye yazılan her ebru gibi

Ve güller bütün güzelliğiyle sözü susturan güller
Ve saygıyla birlikte biraz sukut…
Suda açarken suya ah ettiren güller Aşk dedirten yar dedirten Sevgiliye verilirken başka söze luzum bırakmayan güller Sevgiliye göz atan, sevgiyi en güzel anlatan güller Ve onu çağıran ve O’na çağıran güller

Ve Ebrucu Gül işliyor suya Muhammed'i (sav) çağrıştırsın diye ve Lale Allah (cc)' a yakarsın diye eğilen dallarıyla Bu suyun renklerle oynadığı bir aşk oyunu Bu oyunun senaristi Ebrucu Ebrucu daha çok yüreğini yansıtıyor suya Renkleri serpişiyle, renklere hayat katışıyla ve sonunda aşkını gülle, laleyle ifade edişiyle önce dokunan, sonra okunan bir aşk oyunu bu
Önce “Aşk suya düştü,”
Sonra “Su aşka yenik düştü”…




alıntı