Konu Başlığı: Sünnet kaynak mıdır kültür mü? Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Kasım 2010, 16:20:50 Sünnet Kaynak mıdır Kültür mü? Peygamber Efendimiz, Kur’anın getirdiği hükümleri insanlara anlatmakla görevlendirilmiştir. Ona bu görevi, onun ve bütün alemin yaratıcısı ve idare edicisi olan Allah (cc) vermiştir. Allah (cc), ona bu görevi verdiği için -hâşâ- pişman olmamış ve hz. Peygamber de bu görevi asla kötüye kullanmamıştır. Cenab-u Allah (cc), İslam Dinini insanlara anlatmakla; tebliğ etmekle görevlendirdiği peygamberini; “Kim Allah’ın gönderdiği peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” , “peygamber size neyi emrettiyse ona uyun ve size neyi yasakladıysa ondan sakının...” , “o peygamber, keyfî olarak konuşmaz, onun söyledikleri vahiyden başka bir şey değildir” , “yemin olsun ki; Allah’ın Peygamberinde sizin için, ........en güzel bir örnek vardır” ayetleriyle desteklemiş; ona itaat edilmesini, verdiği hükümlere boyun eğilmesini ve onun örnek alınmasını emretmiştir. Allah-u Teala, Kur’an-ı Kerimi, sadece okunmak için değil, okunup tatbik edilmek üzere göndermiştir. Dolayısıyla; Hz. Peygamber’in görevi, bu ilahi kitabı insanlara sadece okumak değil, aynı zamanda anlatmak ve uygulatmaktır. Şayet, Kur’anın anlaşılması ve uygulanması gerekmeseydi; şayet Hz. Peygamber’in Kur’anı anlatmak ve hükümlerini uygulatmak gibi bir görevi olmasaydı, Kur’anın, seçilmiş bir kimseye, yirmiüç yıl gibi bir zaman içinde, yavaş yavaş nazil olmasının ne hikmeti olurdu?.. Hz. Peygamber olmasaydı, namaz, oruç, hacc, zekat ve benzeri ibadetlerin dahi nasıl yapılacağı bilinemezdi. Zira, Kuran-ı Kerim’de; “namazı kılın...” şeklindeki ayetler sadece namazın kılınmasını emretmiş, fakat nasıl kılınacağını ifade etmemiştir. Sabah namazının farzının iki, öğlenin dört, ikindinin dört, akşamın üç, yatsının dört rekat olduğunu bize hz. Peygamber öğretmiştir. Allah (cc), “Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç size de farz kılındı” ayeti ile orucu farz kılmış, ancak orucun imsak vaktinden, akşam vaktine kadar tutulması gerektiğini bize hz. Peygamber öğretmiştir. Kur’anda Allah (cc) “zekatı verin” ayetiyle zekatı emretmiştir, ancak hangi maldan ne kadar verileceğini yine hz. Peygamber açıklamıştır. “Kabe’yi tavaf etsinler” ayetiyle hacc farz kılınmış, ancak bu tavafın nasıl ve ne şekilde olacağını bize hz. Peygamber anlatmıştır. Sünnetin delil ve kaynak olduğunu inkar edenlerin, “bize kaynak olarak sadece Kur’an yeter” diyenlerin, namazın nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, Hacc farizasının nasıl yerine getirileceği, zekatın nasıl verileceği ile ilgili bir teklifleri var mı acaba?.. Onlar, Peygamberin söz ve davranışlarını gözardı edip, reddetmekle dinde karmaşa çıkartmaya çalışıyorlar. Onlar, sünneti / hadisi inkar etmekle, onun hakkında bir takım şüpheler izhar etmekle, akılları sıra Kur’anı kendi yorumlarına muhtaç hale getirmek istiyorlar. Böylece onlar, dini kendi yorumlarıyla ifsat etmek istiyorlar, onlar, İslamın ruhunu bozup, yıkım planları için mesafe katedeceklerini zannediyorlar...Onlar, hadisi inkar etmekle, Kur’anda açıkça ifade edilmeyen emirleri, yerine getirmemeleri konusunda, “biz burada ne demek istendiğini anlamadık” , “biz bu ayeti şu manâda anladık” şeklindeki gerekçelerle, kendilerine haklılık payı çıkartmaya çalışıyorlar... Allah (cc), kendi dini konusunda Peygamberini tam yetkili kılıyor, onu kulları için en güzel örnek tayin ediyor, ona yapılan itaati kendine yapılan itaat olarak kabul ediyor, onun emir ve nehiylerine uyulmasını bizzat kendisi emrediyor, bütün bunlara rağmen bu sünnetsizler, sünnetin kaynak olamayacağını, Kur’anın kendi kendine yeteceğini söylüyorlar, böylece Kur’anı koruduklarını, onu muhafaza ettiklerini iddia ediyorlar...Onlar kimi kimden koruduklarını zannediyorlar. Yüce Allah (cc), eşsiz kudretiyle Kur’anı yokken var etti de, onu korumaktan -hâşâ- âciz mi ki, Kur’an, korunmak için, Peygamberi hiçe sayan, onun ashâbına yalancı gözüyle bakan, İslam dininin kaynaklarına karşı güvensizlik oluşturmaya çalışan kişilere muhtaç olsun. Sünnetin kaynak olduğunu söyleyen Allah(cc)’tır. Onun kaynak olmadığını iddia edenler ise şeytanın verdiği vesveselerle dinde fesat çıkarmaya çalışanlardır. Biz şeytanın ve fesatçıların özüne değil, Allah’ın ve peygamberin sözüne sarılacağız... “kim Allah’ın gönderdiği peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” NİSA: 80 “peygamber size neyi emrettiyse ona uyun ve size neyi yasakladıysa ondan sakının...” HAŞR: 7 “o peygamber, keyfî olarak konuşmaz, onun söyledikleri vahiyden başka bir şey değildir” NECM : 3,4 “yemin olsun ki; Allah’ın Peygamberinde sizin için,........en güzel bir örnek vardır” AHZAP : 21 “namazı kılın...” BAKARA: 43, ... “Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç size de farz kılındı” BAKARA: 183 “zekatı verin” BAKARA: 43, ... “Kabe’yi tavaf etsinler” HAC: 29 |