Konu Başlığı: Sübhaneke sübhansın Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Haziran 2010, 18:02:07 Sübhaneke Sübhansın “Subhaneke subhansın, bize ne öğretirsen biz onu biliriz, senin öğretmediğin şeyi biz bilemeyiz“ dedi melekler Büyüklerin yolunu tut, büyüklerin yolu selamettir Cenab-ı Hak şerefli kullarıyla bizi beraber etsin Aklında bulunsun, kulağında olsun ki; arkadaşlık yaptığın insan şerefli, namuslu, doğru bir kimse olsun ve arkadaşlık yaptığın kimse Allah’a sevgili bir kul olsun Çünkü Allah’ın sevdiği kulu seveni Allah sever Allah’ın sevmediği kulu seveni Allah sevmez Bak, bu bütün hayatın boyunca seni her türlü tehlikeden saklar Dünyada güzel geçer, ahiretin de güzel olur Bir tek mesele: Allah’ın sevdiği kimseleri sev Tabi Allah’in sevdiği kul çok En sevdiği kul Efendimiz sav’dir, onun için Efendimiz sav’i sevmek vaciptir “Allah’tan sonra seveceğimiz kim olmalıdır?” Efendimiz sav’dir Allah’ı biz bilemeyiz yani Allah nasıldır diye düşünemeyiz Onun için Allah’a doğrudan sevgini vermek kolay mesele değildir Peygamberi tasavvur edebilirsin, belki rüyada görebilirsin, belki uyanıkken Efendimiz sav’i uyanıkken de gören çoktur Cenab-ı Allah’ı düşünebilmek, hayaline getirebilmek imkansızdır lakin Allah’a muhabbet farzdır Peygamberi sevdiğin derecede Allah’a muhabbetin artar Onun için Allah, Habibini tek yaratmıştır Bir ikincisi yoktur ve ona ilahi muhabbetini vermiştir Bu ilahi muhabbetler kullar Efendimize koşar Efendimizin muhabbeti onların kalplerine akmıştır Cenab-ı Hak’kın azıcık muhabbeti umman olur yani okyanuslar olur Cenab-ı Hak’kın lutfettiği ufak muhabbeti bütün insanlığı kaplar Efendimizin hakiki muhabbeti ortaya çıksa, insanoğlu herşeyi bırakır ve dünyada bakıpta ferah edeceği ve sevineceği bir şey artık kalmaz, hepsi biter Buna örnek olarak Yusuf as’ın mükemmel güzelliğini verebiliriz Yusuf as’ın cemali öyle güzeldi ki; bir gün, Züleyha Mısırın kadınlarını evine davet edip ellerine bıçak ve elmaları verdi Yusuf as’ı gören kadınlar tabaktaki elmaları kesecekleri yerde parmaklarını doğradılar Cenab-ı Hak’kın Yusuf as’a verdiği olağanüstü güzellik, Efendimiz sav’in güzelliğinden yanlızca bir noktadır “Niçin Efendimiz sav’i gören ondan ayrılamaz?“ O muhabbet Allah’ın muhabbetini temsil eder Allah araya vasıta sokmadan, Efendimiz sav’e doğrudan muhabbetinden ve sevgisinden vermiştir Binlerce senedir Efendimiz sav’in muhabbetinden müminlerin kalperi kaynamaktadır Onu görmek isterler ve onu gören ondan ayrılmak istemez Allah’ın sevdiğiyle beraber ol Allah’ın en sevdiğini sev Peki, Efendimiz sav’i hayalinde canlandıramazsan, Yusuf peygamberi düşün Onun güzelliği bizim anlayışımıza daha yakındır Yusuf peygamberin kalpleri çekici güzelliği, Efendimiz sav’in ilahi güzelliğine rehber olur Allah’ın sevmediğini seversen başına iş açarsın ve çeşit türlü şikayet mevzuları olur Sıkıntının sebebi Allah’ın sevmediğinin kalbinde yer etmiş olmasıdır Bir kimsenin kalbinde Allah’ın sevmediginin yeri varsa bitti Kimileri sıkıntılarının sebebi olarak büyüler yapılmış zanneder ama kalbi Allah’la değil putladır Allah’ın sevmediğinin sureti cepte, muhabbeti kalpte ve övgüsü dillerde oldukça bu zındandan kurtulmanın imkanı yoktur Bu dava: Allah için sevmek ve Allah için sevmemektir Bu dinin esaslarındandır O vakit “Benim kulum sevdiğimi sevdi, sevmediğimi de sevmedi“ diye Cenab-ı Allah ahiret elbisesi giydirir Bu saadet elbisesi belki dünyada zahir olmaz ama ahirette olacaktır Bu genç kimselere ve hayatını yeni tesis etmek isteyenlere nasihattır Gencin yaşama ümidiyle yaşlının yaşama ümidi bir değilir Allah’ın sevdiği bir kimseyi bul da onunla beraber yürü Allah’ın sevmediğini sakın seveyim deme kınanırsın Yaşama ümidi olan kimseler için hayatta en gerek duyulacak meseledir; “Kimi seveyim, kimi sevmiyeyim?“ Allah’ı seveni sev, sevmiyeni sevme? Bir de Allah’in sevdiğini sev, sevmediğini sakın sevme Saadet libasıni giydir, rahmet kapılarını aç Ya Rabbi ! el Fatiha ALINTI |