> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Söz orucu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Söz orucu  (Okunma Sayısı 1691 defa)
17 Haziran 2010, 13:06:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Haziran 2010, 13:06:28 »



SÖZ ORUCU

'Evinsiz darı gibi' derdi babaannem Lüzumsuz ve boş konuşana; çok konuşup da hiçbir şey söylemeyene Görünüşte darıdır, ama boştur içi Ondan öğrendiğim onlarca deyimden biriydi bu Böyle bir evde büyüdüm ben Çiğlik yapana 'yontulmadık' denilen, yine babaannemin deyişiyle 'zevzeklik' etmenin hoş görülmediği bir evde
SÖZ ORUCU Susmak, olup biteni ve hayatı 'dinlemek'ti bize öğretilen Ve orada insanlar gözleriyle konuşurdu O kadar azdı ki kelimeleri, belki de ihtiyaçları yoktu Ama ne de güzel anlaşırlardı! Yaşamayan bilmez susarak konuşmanın lezzetini

Sonra anladım ki kelimeleri olur olmaz sarf etmemek, eskitmemek gerek Söyleyince bir ateş gibi çıkmalı ağzından Varıp bir gönlü imar etmeli Bir savaşı bitirmeli Yunus'un dediği gibi Susmanın erdem olduğu zamanlar vardı Allah dostları 'kıllet-i kelam' derlerdi buna Az yer, az uyur ve az konuşurlardı Kâmil insanın vasıflarından biriydi az konuşmak Sözlerin boşlukta yitip gitmediğini düşünürdü onlar Her harfin kaydı tutuluyordu ve hesabı verilecekti Söz, altın ve gümüş soyundan sayılırdı Değerliydi, boşa sarf edilmezdi ve söylenecekse mücevher rengiyle renklenmeliydi Söylediklerinde de şiir oluyordu sözleri Şiir, susmaktan doğup geliyordu

Geçende bir dostla konuşuyorduk 'Söz orucuna girdim' dedi Şaşırdım Nasıl bir şeydi bu? Bir meziyet gibi anlaşılsın istemediğinden, sıkılarak anlattı "Çekiliyorum eve, dedi Bir gün hiçbir kelam etmiyorum Dua ediyorum, okuyorum Kendimi ve kainatı dinliyorum" Muhteşem bir huzur duyduğunu, bildiğimiz oruç nasıl insanın bedenini rahatlatıyor, sağlıklı kılıyorsa, söz orucunun da ruhu dirilttiğini anlatıyor Üzerimize yapışmış bunca söz, bunca dedikodu, bunca gıybet kirinden başka nasıl arınabiliriz ki!

Biliyorum, bizim dinimizde böyle bir ibadet yok; ama o gün bugündür, 'söz orucu' ile düşüp kalkıyorum Herkesin, ama herkesin ölesiye konuşmak, konuşmak, konuşmak istediği; ama konuşmaların içinin bütün bütün 'evinsizleştiği' bir zamanda, Hz Meryem'e öykünüp söz orucuna girmek ne soylu bir eylem! Hazreti Meryem, mazhar olduğu mucize kendini belli etmeye başladığında, insanlara ne diyeceğini, durumu onlara nasıl izah edeceğini bilememenin kederini yaşıyordu Çare olarak yerini terk etti Şehir dışında sakin bir dağ eteğine yerleşti Doğum sancıları arttığında Ruh ona, "Sakın üzülme!" dedi, "Rabbin senin alt yanında bir su arkı meydana getirdi Haydi hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün Artık ye, iç, gözün aydın olsun! Eğer herhangi bir insana rastlarsan, 'Ben Rahman'a konuşmama orucu adamıştım; de, o yüzden bugün hiç kimseyle konuşmayacağım' Daha sonra Meryem çocuğu kucağına alıp akrabalarına getirdi Etrafındakiler şaşkın bir şekilde ona ve kucağındaki çocuğa baktılar Bunun nasıl olduğunu, ailesinde iffetsiz bir kimse olmamasına rağmen Meryem'in nasıl böyle bir şey yapabildiğini sordular Hz Meryem "Bana değil, çocuğa sorun" dercesine çocuğu gösterdi "Nasıl olur da beşikteki bebekle konuşuruz?" dediler Derken bebek, "Ben Allah'ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni peygamber olarak görevlendirdi" dedi (Meryem Suresi 22-33 arası ayetler)

Sözün büyüsüne inananlar, bu azgın çağda 'Yedi Uyurlar' gibi mağaralara çekilecek, Hz Meryem gibi söz oruçlarına girecek ve Hz Peygamber'in huzurunda bir bedevinin hakaretleri karşısında sükut eden Hz Ebubekir gibi susacak Susacak ki onun yerine melekler konuşacak Yahut Beckett gibi susmayı bir sanata dönüştürecek O Beckett ki, 1969 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nün kendisine verildiğini duyduğunda, hiçbir tepki göstermemiş, tek kelime söylememişti Çünkü Charles Juliet'nin dediği gibi, "Görünmezi görenlere özgü bir bakışı var"dı onun, "Teselli edilemeyen Beckett"tı o

Ah, şimdi yalnız kahvelerde, kadınların beş çaylarında değil, 'edebiyat sohbetleri'nde, sanat mahfillerinde ve dinî sohbetler için toplanılan mekânlarda bile diz boyu 'evinsiz söz', gıybet, dedikodu! Söz'ün onuru ve hatırı için susmak gerek Söz orucuna girmek Evet, Hz Meryem'inki gibi bir yürek ister, Hz Ebubekir'inki gibi bir sabır Ya da Beckett gibi kendi başına bir dünya olmak


alıntı

 

 

 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Söz orucu
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:25:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Söz orucu rüya tabiri,Söz orucu mekke canlı, Söz orucu kabe canlı yayın, Söz orucu Üç boyutlu kuran oku Söz orucu kuran ı kerim, Söz orucu peygamber kıssaları,Söz orucu ilitam ders soruları, Söz orucuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes