> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır  (Okunma Sayısı 538 defa)
26 Kasım 2010, 12:05:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Kasım 2010, 12:05:20 »



Soru Izdırapsa, Cevap İnşirah Olmalıdır


“Soru sormak muazzam bir iştir; hatta sanattır, ama ne soracağını bilmek daha büyük bir sanattır” diyor İsmet Özel. İnsanlara, zamana, kendimize ve daha birçok nedenle pek çok sorular sorarız. Her cevap yeni bir soruyu doğurur. Belki de bunun nedeni insanın bir soruyla doğmuş olmasıdır.

Her insan hayattaki yerinin, nedeninin, amacının peşindedir. Hatta insanın, biricik arzusu budur, denebilir. Bunu bulan rahata erer. Ancak, bunun cevabını bulmak isteyen sağlam ve yerinde, zamanında sorular sormalıdır. Hep başka sorularla, başkalarının sorularıyla oyalanıp, onlara cevap ve vakit ayıran, kendi sorusunu sormaya vakit bulamaz. Durum böyle olunca, zamanla, soru sormayı unutur veya başkalarının sorularını sormaya başlar. Ki bu defa da hayatta kendi sorusu olmaz. Başkasının sorusunun cevabı ise, onun dermanı olmaz.

Şimdi, doğru soruyu bulup sorma vaktidir. Bu vakti kaçıran, onu biraz geç yakalayabilir veyahut kaybedebilir. Bir işin nasıl(ılını) bilmek, niçin(ini )bilmekten daha mühim olabilir. Nedeni şu ki, öğrenmeye azmetmiş kimse nasıl olacağının peşindedir. O işin yolunu, yordamını öğrenmeye uğraşır. Yolu uzatmak isteyen, niçin(i), neden(i) devreye koyarak işi uzatır, zamanı heba eder. Oysa nasıl olacağını öğrenen, onunla meşgul iken nedenini de, niçin ini de kendisi bulur.

Soru sormak ve cevap bulmak için de zaman herkese lazım. Ümitleri de, pişmanlığı da, yanlışı ve doğruyu görmek içinde zaman lazım. Düşünüyorum da, insan hangi zamanlarda soru sorar? Soru ne zaman artar insan hayatında? Sanırım azda olsa bunu cevaplayabilirim.

  Dünya ağır gelmeye başladığında, asıl soru o zaman başlar. Sorgu da diyebiliriz. Hele cevaplar gündelik, ivedi ise soru daha çok yakar adamı. İnsan ister ki, kendisi bulsun bütün cevaplarını. Bazen, bu nedenlerle başkasına sormak zor gelir, ağır gelir. Belki sorusunun cevabını kimsenin bilip de, vereceğine ihtimal, imkân vermez. Bu durumlarda herkesin sorusu kendisi için çok nazik ve aynı zamanda cevabı imkânsızdır. Aslında böylesi zamanlarda herkese soru da sorulmaz. Hele cevap kanaatkâr etmezse kişiyi, soru sormaktan kaçabilir, öyle ki bir daha sormayabilirde.

Soru sormak, dünyanın en zor işlerindendir dersek, çokta fazla abartmış sayılmayız. Hele bunun doğru soru olması gerekliliğini düşününce, haklı bile sayılırız. Bir de; doğru soru için doğru adamı bulmaksa mesele, işimiz daha zordur. Bu durum, soruyu zorlaştıran etkenlerin başında gelir. Zira aklınızdaki soru, yanlış cevapla yer değiştirirse, soru sorma şansı da uçup yitebilir bununla birlikte.

Bazen insanın istediği cevap, iki kelimedir aslında. İki kelime ister, kendisini boğup duran sorularına karşılık. Ama verilen cevapla insan, öyle bir noktaya ulaşır ki, o noktaya hangi soruyla geldiğini bile unutur.

İşte bu nedenle;

Soru sormak insanın soluk aldığı yerse, cevap; soluklandığı, nefeslendiği yer olmalıdır. Böyle olmazsa; sorular insanı insanlıktan da, dinden de, akıldan da, sağlıklı olmaktan da çıkarabilir. Yüce kitap, geçmiştekilerin sorularından söz eder. Yahudiler, sorularıyla gündeme gelir. İşte, yanlışın evveliyat noktası… Soru, yanıt bulmak için değil de, kafa karıştırmak, yolunu açmaza vardırmak için olursa, cevap ne olursa olsun durum değişmez. Hatta mevcut durumu daha zora sokar, kişiye yeni külfetler getirebilir. Şeytan bir soruyla kafayı bozmuştu. Ateş ve toprak üstünlüğünü tartışıyordu, bunu sorun ediniyordu. Kimi zaman, bir soruyla başlayan işler içinden çıkılmaz bir sorun oluşturur. Ve soru; o dem, ateş olur, yakar adamı.

Koca bir yalanı duymamak, koca bir yalana dönüşmek istemediği için sorar insan. Fısıltılar duymaya başladığında sorar. Sona yaklaşmaya başladığını gördüğünde, kaybetmek üzere olduğunda, bir durak aradığında, tıkanıp kaldığında sorar. Bu dünyanın yalan olduğunu anladığında ve bir yalan olmaktan korktuğunda sorar.

Yalan dünyada, bir yalan olmadan göçüp gitmek isteyen, sormalı zaten: Ne yapacağını, ne yapması gerektiğini.. Korkular başladığında, sorular da başlar. Bu durum, cevapların insanı aldattığı kadar, aydınlattığı zemindir aynı zamanda.            Ferasetin, hikmetin belirlendiği noktadır. Eğer akıl, korkunun tahakkümünden başını kaldırıp da, önüne bakabilirse, yanıtları da bulup görebilir.

Soru ızdırabtır, cevap inşirah. Soru açlıktır, cevap kanaatkârlıktır, öyle olmalıdır. İnsanın soracak sorusu olması, hayat işaretlerindendir. Hep sorusu olması ve de hiç sorusu olmaması ise, yitim işaretlerindendir.

Necip fazıl “kabir sualiyle kapanır kepenk, sorgular biter.” Diyor. Kısaca soru, hayat izlerindendir.

Hiç durmadan soru sormak, verilen karşılıkların hiç birini duymadan, hep soruyu duymaktır. O aralık, soru beyinde çınlayıp durmaktadır. Her cevap, doğru bir soruyu doğurursa, sağlam bir cevap sayılır, yoksa yanlış kabul edilir. Bunun için, sorunun doğru olması kaçınılmazdır.

Kuran, insanı soru sormaya da yüreklendirir. Herhangi bir durum, insan da istifham uyandırırsa, o kayda değer demektir. Soru, doğruyu da yanlışı da ortaya çıkarır. Durum bunun tam tersi olursa, yani sorgu başlarsa yargı da başlar. Bu defa ahkâm kesmek yolu seçilir ki, sorudaki hikmet uçup gitmiştir artık.

Sorudaki hikmeti kaybetmeden, cevaptaki feyizi de yakalamalıyız. Yol sorularla köşe başına ulaşırsa, cevaplarla da doğru adrese ulaşır. Ecir, bunu başaranlara vardır.



Halise Ekemen
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:30:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır rüya tabiri,Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır mekke canlı, Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır kabe canlı yayın, Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır Üç boyutlu kuran oku Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır kuran ı kerim, Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır peygamber kıssaları,Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdır ilitam ders soruları, Soru ızdırapsa cevap inşirah olmalıdırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes