๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 23 Haziran 2010, 11:58:54



Konu Başlığı: Sıratı müstakim
Gönderen: Sümeyye üzerinde 23 Haziran 2010, 11:58:54


Sırat-ı müstakim  


Arkadaşına ilk defa yüreğinde hissettiği bir sıkıntıyı anlattı “Çok korkuyorum biliyor musun?” demişti “Değişime hep olumlu yönden bakılır Halbuki ben kötü yönde değişmekten korkuyorum Ya bugün hissettiklerimi 20 yıl sonra hissedemezsem? Bugün beni iyi işlere yönlendiren ve kontrol edebildiğim irademe yarın hâkim olamazsam? Duyduğum bazı şeyler benim korkumu artırıyor Geçenlerde komşumuzun eşi bizim hanıma dert yanıyordu: “8 yıllık evliyiz Evlendiğimizde kocam çok halim-selim bir insandı İki yıl önce işlerimiz bozulduğunda eşimdeki değişim de başladı Sigarayı bırakmıştı, sigaraya başladı Ara sıra alkol aldığını zannediyorum Artık eve çok geç geliyor Çocuklar babalarından korkar oldu

Eşime ne oldu dersiniz Hatice abla?” Bugün kazanıyor ve geçiniyoruz Yarın işimizi kaybettiğimizde bizi de böyle bir son mu bekliyor dersin? Biliyorum bu bir imtihan; ama ya o gün ben bunun bir imtihan olduğunu anlayamayacak kadar bunalmış olursam? 15 yıl önce arkadaşım Mehmet elimden tutmasa, güzel insanların sohbetlerine götürmeseydi; bugün Allah’ımı tanıyamayan bir insan olacaktım Allah ondan razı olsun O gün benim için üzülüyordu Bugün ise ben ona üzülüyorum 15 yıl önce gece gündüz demeden çalışan, Allah rızası için koşturan bir insandı Yıllar geçti Şimdi 15 yıl önceki arkadaşımı tanıyamıyorum Güzel bir işi var İyi para kazanıyor Ama bir zamanlar araç olan şeyler şimdi onun yegâne amacı olmuş Ali Bey’i de 10 yıl önce tanımıştım İnsanların gönlünde iyi bir yer edinmiş, sevilen birisi olmuştu Anlattığı İslami düsturlar herkesin ilgisini çekiyordu Ama yıllar sonra onu bulunduğu yerden uzaklaştırdılar O bunu hazmedemedi

Öyle şeyler söyler oldu ki; inandığı değerleri bir anda yıktığını zannettik Gördüklerim ve duyduklarım beni korkutuyor Yarın ben de gönlümü verdiğim şeylere sırtımı döner, “Bunca yıl yaptık; artık biraz da başkaları yapsın” der miyim? Önemli bir sırrını paylaşan arkadaşına baktı “Bugüne kadar hep duyduğum, söylediğim sözlerin anlamını şimdi daha iyi anlıyorum Sevgili dostum! Farkında mısın? Kur’an’da Allah bize hitap etmeye hangi sureyle ve hangi mesajla başlıyor? Fatiha’yla değil mi? Ama o Fatiha’nın içinde Allah bize “İhdina’s- sırâta’l müstakîm” demiyor mu? Yani bizim kendisinden sırat-ı müstakim talep etmemizi, dosdoğru yoldan ayrılmamamızı söylemiyor mu? Ve biz bunu günde 40 defa tekrarlamıyor muyuz? “Allah’ım! Bize doğru yolu göster!” diye dua etmiyor muyuz? Gerçek hidayet, Kur’ân’ın tarif ettiği sırat-ı müstakimden, istikametten başkası değil Yaşadığımız hayat müstakim değilse biz ne hidayetin içinde olabiliriz; ne de insanları hidayete götüren yolda rehberlik yapabiliriz Sonra var olma sebebini “Ben olmazsam bu işler olmaz” şeklinde görüp, itikadını da hurafelerle dolduran insanların isteyip de talepleri yerine gelmediğinde inandıklarının tam tersine hareket edebildiklerini görebiliyorum Bu yüzden büyüklerimizin yaptığı en değerli dualardan biri de şudur: “Allah istikametten ayırmasın!” O gün sözlerin en sonu “Allah’ım! Bizi istikamet yoluna hidayet buyur” oldu İstikametten ayrılmamak için hep orta yolu tercih etmek gerektiğine karar verdiler İstikamet için istikrar, istikrar için irade ve azim, irade ve azim için ise kararlılık gerekiyordu
 


Serhat Şeftali