> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Sıdk İmanın Semeresi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sıdk İmanın Semeresi  (Okunma Sayısı 990 defa)
29 Ekim 2010, 16:14:48
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 29 Ekim 2010, 16:14:48 »



Sıdk-İmanın Semeresi

İslâm, gönüllerde yer eden ilahi esasların izlerini, yaşanan hayatta da sergilemek için "Doğruluk" umdesini koymuş, Allah katında insanı üstün kılan vasıflardan birinin de "sıdk" olduğunu bildirmiştir

BEŞER hayatına ferdî ve içtimaî yönden hakim olma gayesiyle gelen İslâm, insanların Allah'a müteveccih olarak yaşamalarını sağlayıcı esaslar koymuştur. Bu esasların tümünü gönülden kabullenip benimsemek, hakiki manada iman etmiş olmanın gerekli şartıdır. Allah'a böylesine bir imanla bağlanan mü'min, sahip olduğu imanının gereğini günlük hayatında da yerine getireceğinden, kalbinde yaşattığı imani hakikatlerle, içinde yaşadığı pratik gerçekler arasında asla ayrılığa düşmemelidir. İşte İslâm, gönüllerde yer eden ilahi esasların izlerini, yaşanan hayatta da sergilemek için "Doğruluk" umdesini koymuş, Allah katında insanı üstün kılan vasıflardan birinin de "Sıdk" olduğunu bildirmiştir. (1) Şimdi, Kur'an'da övgüye mazhar olanların özellikleri arasında en mühim yeri alan "sıdk" mefhumunun aslını, manalarını ve tarifini belirtmeye çalışalım.

KELİMENİN ANLAMI, MANALARI ve TARİFİ:

"Sıdk", doğru söylemek, doğru haber vermek (2), sözünü yerine getirmek(3) manalarına gelen "sadaka" kökünden müştak (türemiş) bir kelime olup, bunun zıddı ise, "yalan, yalan söylemek" manasına gelen "kizb"dir.(4)

Genelde "Dostluk, doğruluk, vefalılık, içten bağlılık ve kalb doğruluğu" (5) manalarına gelen "Sıdk-Doğruluk", mefhumu, İslâm'da daha çok "niyette, sözde ve davranışta doğru olup, Allah için doğrulukla iş görmeyi" ifade etmek için kullanılmıştır.

DÎNÎ bir mefhum olarak sıdk, "Dinde, niyet, söz ve amelce doğru olmak" demektir. Ta'rif ten de anlaşılacağı gibi sadakat, niyetlerde, yapılan işlerde, ahitlerde ve Din-i İlahide, kalben, kavlen ve fiilen doğru olmaya işaret etmektedir. Kelime belirtilen durumlara işaret ettiği içindir ki, "dini, bütünüyle kabul edip" ona hiç bir şüphe karıştırmayana "sıddîk" denilmiştir.(6) Bilindiği gibi Allah'a ve Resûlüne kemal-i i'tikad ve i'timadından dolayı Hz. Ebû Bekr (r.a)de "sıddîk" unvanını almıştır.

Görüldüğü gibi "özde, sözde ve işte ilahi ölçülere uygun davranma" manasına gelen doğruluk, mü'minlerin en bariz özelliği, İslâm'ın da vazgeçilmez kaidelerinden biri olmaktadır.

DOĞRULUĞUN MERTEBELERİ:

GÜNLÜK yaşantımızda doğruluk denilince çoğu kez aklımıza "doğru konuşmak" gelir. Oysa İslâm dininde "sıdk" mefhumu çok daha geniş kapsamlı olup, "her türlü doğru inanç söz ve iyi ameli de" ihtiva etmektedir. Muhtevası oldukça geniş olan doğruluk mefhumunu. mertebeleri ile incelemek sanırım konuya daha da açıklık getirecektir. Bu mertebeleri şöylece sıralayabiliriz.

a)Dilin doğruluğu: Dille söylenip ağızdan çıkan her sözün doğru olup, hakikate aykırı olmaması demektir. Bu, genelde bütün insanların düşündüğü doğruluktur. Doğruluğun bu mertebesi iman ve İslâmın da en belirgin emaresidir. Çünkü İslâm'da, dil ile söylenene kalbin iştirak etmesi gerekli görülmüş, bunların birbirlerinden ayrı düşmeleri ise münafıklık sayılmıştır.(7) Şu halde sadakat imanın, yalan da nifakın semeresi olmaktadır.

b) Kalbin doğruluğu: Dil, kalbe tabi olduğundan insan kalbi ile doğruyu arzu etmedikçe diliyle hakiki manada doğruyu söyleyemez. Bu durumda da insan gerçek anlamda doğru olamaz. Nitekim Kur'an, kalbleri ile dilleri bir olmayanların gerçek manada doğru olmadıklarına işaret eder. (8) Demek ki, kalbde bulunanların, doğru olarak lisan tarafından beyan edilmesi gereklidir.

c) İş (amel)in doğruluğu: İyi işler (a'mal-i saliha)in, kalbe mutabık olarak yapılması, ya da zahiri işlerin batınî vasıflara uygun olmasıdır. Zahirin batına uymaması maksatlı olursa buna "riya" denilir ki ihlası yok eder ve yapılan işi geçersiz kılar. Kasıtsız olursa o zaman da doğruluğu zail eder. Denilebilir ki ideal manada doğruluk, "dilin, kalbin ve iş (amel)in hak ölçüsü doğrultusunda olmasıdır."

DOĞRULUĞUN DEĞERİ ve ÖNEMİ :

Doğruluk, sıfat-ı Rabbaniyenin en büyüklerindendir.(9) Ayrıca peygamberlerin de başlıca özelliklerinden biri doğruluktur.(10) Allah'ın hoşnutluğunu kazanmış olanların vasıfları arasında da İslam, iman ve Allah'a itaattan sonra mühim yeri sadakatin alması,(11) bu mefhumun değerini ve önemini yeterince ortaya koymaktadır. Zaten şeriat bir bütün olarak doğruluktur. Çünkü Kur'an doğruluktan maksadın "şeriat" ya da "Kitabullah" olduğuna işaret eder.(12) Kur'an da, doğruluğun faziletine ve önemine delalet eden pek çok ayet vardır. Bunlardan biri de "Ey iman edenler, Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun" (Tevbe, 119) mealindeki ilahi buyruktur. Bu ayet, "sıdk"ın faziletine ve derecesinin kemaline kesin delildir.(13) Çünkü ayette geçen "sadıklar" buyruğundan maksat, "dinde niyet, söz ve amelce doğru olan sıdk ve yakîn ehlidir".(14)

HER konuda olduğu gibi, doğrulukta da tek rehberimiz olan Hz.Peygamber (s.a.v)in "(Sözünde, işinde), doğruluk insanı hayra irşad eder. Hayırlı işler de Cennet'e kılavuzluk eder. O kimse ki doğruluk onun şi'arıdır, nihayet (bu seciyesiyle) o "sıddîk" vasfına sahib olur. Yalancılık da muhakkak insanı fücura (şerre) sürükler, şer de Cehennem'e götürür. O kimse ki yalancılık onun şi'arıdır, nihayet bu yalancı da Allah'ın divanında "kezzab çok yalancı"(lar) defterine yazılır"(15). Buyurması, doğruluğun fazilet ve önemini yeterince açıklarken, yalancılığın da ne kötü bir fiil olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

DÜNYA hayatında olduğu gibi, ahirette de muvaffakiyetin vesilesi doğruluktur.(16) İslâm'da "sıdk"la ilgili hükümlerin bir hayli çok olması da kişi ve toplum hayatında doğruluğun ne derece önemli olduğunun bir başka isbatıdır. Doğruluk olmazsa kalb, her çeşit kötülüğün yuvası haline gelir. Böyle bir kalbe sahib olan kimseler için iyilik yolları kapanmış olur. Oysa sadık kalb sahipleri için her çeşit iyilik yolları açıktır. Razi, Tefsirinde, sadakatin fazilet ve önemini açıklarken, Peygamberimiz (s.a.v)in çok anlamlı olan şu hadis-i şerifini de zikreder:

Rivayete göre bir kimse Hz. Peygamber (s.a.v)in huzuru saadetlerine gelip şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasûlü ben sana (yani Allah'tan getirmiş olduğun dine) iman etmek istiyorum. Ancak ben, içki içmeyi, zina etmeyi, hırsızlık yapmayı ve yalan söylemeyi de seven biriyim, insanlar bana, sen İslam'ı kabul edersen bu işleri yapmak sana haram olur, diyorlar. Benim de bunları kolayca bırakmaya gücüm yetmez. Bunlardan birisini terketmeme razı olursanız size inanırım, dedi. Peygamberimiz (s.a.v) ona: "yalanı terket" buyurdu. O kimse de bunu kabul etti ve müslüman oldu. Rasulullah'ın huzurundan ayrılınca ona içki sundular. O, eğer ben içki içersem, Rasulullah (s.a.v)da bana içki içtin mi? diye sorar da ben yalan söylersem, ahdi bozmuş olurum. Doğruyu söylersem bana "hadd" cezası uygular, dedi ve içki içmeyi terketti. Sonra ona zina ve hırsızlık teklif edildi, o yine aynı şekilde düşünerek onları da bıraktı. Daha sonra bu kimse Peygamberimize gelip, ne güzel yaptın (ne iyi tavsiyede bulundun) Ey Allah'ın Rasulü, beni yalandan menetmekle günah kapılarını bana kapattın, dedi(17) Geçen hadisi şeriflerden de anlaşılacağı gibi, doğruluk insanı iman ve itaata sevk ederken, yalan da insanı başta inkar olmak üzere pek çok kötülüklere düşürmektedir.

DOĞRULUK, TEVHİD İNANCINA BAĞLI KALMAKTIR:

İslâm, dinin bütün makamlarında tevhidin sıhhatini esas kabul etmiş, hakiki doğruluğa da ancak tevhidi inanca sahip olup buna bağlı kalınarak ulaşılabileceğini belirtmiştir.(18) Ameldeki kusurların, imanda yakin derecesine ulaşamamaktan kaynaklandığına dikkat çeken Kur'an,(19) "sıdk"ın ancak iman-ı kamil ile elde edilebileceğini beyan etmiştir.(20) Yani kişi amel-iman bütünlüğü içinde daim olacaktır.

KUR'AN'DA sadıkların zikredildiği ayetler dikkatlice incelendiğinde, onların kamil bir imana sahip olup, iyi işler yaptıkları, ilim ve amelce de en yüksek seviyeye ulaşmış oldukları(21) görülür.

NETİCE olarak diyebiliriz ki "sıdk", İslâm'ın vazgeçilmez kaidesi, mü'minlerin de en bariz özelliğinden biridir. Çünkü "sıdk" dini sıcak bir ruh ve yaşanarak müdafa edilen bir itikad haline getirmektir. Bir bakıma din doğruya (hakka) inanmak, ilim, doğru olanı uygulamak olduğuna göre, Sadık mü'min, kalbi ile inandıklarını dili ile doğru bir şekilde ikrar eden, dili ile söylediklerini de amelleri ile tasdik eden kimsedir. Şu halde doğru mümin, her şeyden önce ağzından çıkan hak sözün canlı bir tercümanı, inandığı hak nizamında müşahhas bir numunesi olmak durumundadır.

Dipnotlar :1) Al-i imran, 17; Ahzab, 35 2) el-Mu'cemu'l Vasid, (S-D-K) mad 3) Al-i İmran, 152 4) Kurtubi, el-Cami'li-Ahkami'l Kur'an,l,233. 5) Devellioğlu Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 1087 6) Razı, et-Tefsiru'l Kebir,X, 172, Ha-did,19 7) Ahzab, 24 8) Münafikun,I 9) Nisa, 87, 122 10) Yasin, 52, Meryem, 41,56 11) Ahzab, 35 12) Zümer, 32; Sabuni. Safvetü't Tefasir,ll,76 13) Razi at-Tefsiru'l Kebir,XVI-221 14) Sabuni, Safvetü'l Tefasir,l,567 15) Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi, XII,146 16) Ahzab, 24; Maide, 119 Al-i İmran, 17; Ahzab, 24 17) Razi, et-Tefsiru'l Kebir,XVI,221,222. 18) Hadid, 19; Hucurat.15 19) Muhammed.20,21 20) Ahzab, 23,24 21) Bakara.117

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sıdk İmanın Semeresi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:58:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sıdk İmanın Semeresi rüya tabiri,Sıdk İmanın Semeresi mekke canlı, Sıdk İmanın Semeresi kabe canlı yayın, Sıdk İmanın Semeresi Üç boyutlu kuran oku Sıdk İmanın Semeresi kuran ı kerim, Sıdk İmanın Semeresi peygamber kıssaları,Sıdk İmanın Semeresi ilitam ders soruları, Sıdk İmanın Semeresiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes