> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Şeytanın Üzüntüsü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şeytanın Üzüntüsü  (Okunma Sayısı 749 defa)
12 Temmuz 2010, 10:43:07
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 12 Temmuz 2010, 10:43:07 »



Evliyânın büyüklerinden birisi, hac zamânında insan kılığına girmiş olan İblis'i Arafat'ta gördü. Zayıflamış ve benzi solmuş, gözü yaşlı ve kamburu çıkmış olarak perişan bir haldeydi.Evliyâ olan zât, İblis'i tanıyıp ona dedi ki:

-Niçin gözün yaşlıdır? kim ağlattı seni?

-Ticâret yapmak fikri olmadan, sırf Allah rızâsı için hac yapmağa gelenlerin, arzularının Allahü teâlâ tarafından kabul edilmesinden korktum. Onun için ağlıyorum.

-Peki seni zayıflatan nedir?

-Hacıları getiren atların inlemeden, kişneyerek gelmelerine üzüldüm. Halbuki benim yoluma gidenleri böyle götürselerdi, sevincim çok artardı.

-Pekâlâ,benzini solduran nedir?

-Müslümanların ibâdetlerine devam etmeleri ve birbirleriyle yardışmalarıdır. Şâyet isyânda yardımlaşsalardı, sevincim ziyâdeleşirdi.

-Seni çökertip, belini büken nedir?

-Kulların, (Yâ Rabbi! senden son nefeste imân-ı kâmil ile ölmemi istiyorum) diye yalvarmasıdır. Halbuki ben onları, kendi işlerini ve ibâdetlerini beğendirip, imânsız gitmeleri için çalışmaktayım. Allaha böyle yalvaranların, benim bu iş için çalıştığımı anlamalarından korkuyorum.
-----------------------------------------------------------------------

Kabul Olan Hac

Abdullah bin Mübârek (736-796), bir sene hacca gitmişti. Hacdan sonra rüyada, meleklerin gökten indiklerini gördü.Meleklerden biri, diğerine sordu:

-Bu sene kaç kişi hacca geldi?

-Altıyüzbin kişi.

-Kaç kişinin haccı kabul edildi?

-Hiçbirinin haccı kabul edilmedi. Abdullah bin Mübârek hazretleri bu cevabı işitince çok sıkıldı. Çok üzüldü.

-Çok zor iş. Altıyüzbin kul, ihtiyaç ve yalvarma ile dünyanın her tarafından hacca geldiler. Çöller ve diğer zor şartlarda büyük sıkıntılara katlandılar. Bütün yaptıkları boşa gitti. Hiç birinin haccı kabul edilmedi, dedim. Sonra melek:

-Şam'da Ali bin Muvaffak adında birisi vardır. O hacca gelmedi. Ama, haccı kabul edildi, Altıyüzbin hacıyı o'na bağışladılar. Hepsinin haccı kabul edildi, dedi. Uyanınca, arkadaşlarımdan ayrıldım. Şam kafilesine katıldım. Şam'a gittim. Ali bin Muvaffak'ın evini araştırıp, buldum. Kapıyı çaldım. Bir kimse kapıya çıktı. Adını sordum.

-Ali bin Muvaffak, ya sizinki?

-Abdullah bin Mübârek, cevabını vermemle, feryat edip, kendinden geçti. Kendine gelince, gördüğüm rüyâyı kendisine anlattım.

-Haccının kabûl edildiğini ve kendi haccı ike beraber altıyüzbin kişinin haclarının da kabûl edildiğini haber vererek, bana nasıl bir hayırlı amel işlediğini anlat, dedim.

-Ben ayakkabı tamircisiydim. Otuz seneden beri hacca gitmek arzusundaydım. Bu işimden otuz senedir, üçyüz dirhem (1440 gr) gümüş biriktirdim.Bu sene hacca gidecektim.Hanımım hamileydi.Komşunun evinden yemek kokusu burnuna geldi. Hanımım komşudan yemek istememi söyledi. Komşuya gidip, hanımımın arzusunu söyledim Komşum ağlayarak:''Ey Ali bin Muvaffak, bizim bu yemeğimiz size helâl değildir. Çünkü üç gündür, çocuklarım bir şey yememişlerdir. Bütün Şam şehrinde hiçbir iş bulamadım. Kimse bana iş vermedi. Ölü bir hayvan gördüm. Ondan çocuklara yemek pişiriyorum. Size helâl olmaz'' dedi. Bunu duyunca, içime bir acı düştü. ''Niçin Kâ'be'ye gideyim. Benim haccım buradadır'' dedim. Hac azığım üçyüz dirhemi komşuma verdim. ''Bunu al ve çoluk çocuğuna nafaka yap. Benim haccım da bu olsun'' dedim. Abdullah bin Mübârek:

-Allahü teâlâ doğru rü'yâ gösterdi, dedi.

------------------------------------------------------------------------

Arkadaşını Al Beraberce Cennete Gidin

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:

'Resûlüllah (s.a.v.) ile beraber bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri görülecek şekilde gülümsedi. Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
'Ümmetimden iki kişi Allâh'ın huzuruna gelirler. Birisi,
-Yâ Rab, benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al, bana ver, der. Allah Teâlâ da ötekine,
-Hakkını ver, buyurur. Adam,
-Yâ Rab, bende sevap nâmına bir şey kalmadı, der. Cenâb-ı Hakk,
-Baksana, bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? buyurur. Adamcağız,
- O halde benim günahlarımdan alsın, der. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bunu anlatırken gözleri yaşardı ve, 'O gün büyük bir gündür. İnsan; günâhının alınmasını ister' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ hak sahibine,
-Başını kaldır ve cennete bak, buyurur. Adamcağız,
- Yâ Rab, inci ile işlenmiş, gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum. Bunlar hangi peygamber, hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der. Allah Teâlâ,
-Bunlar, bana ücretini verenler içindir, buyurur. Adamcağız,
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? der. Hz. Allah,
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin, buyurur. Adam,
-Nasıl olur, yâ Rab? deyince, Cenâb-ı Hakk,
-Hakkını bu adama bağışlamakla, buyurur. Adam,
-O halde ben bunu affettim, der. Allahü zû'l-Celâl hazretleri de,
-Arkadaşını al, beraberce cennete girin, buyurur.

Sonra Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz,
'Allah'tan korkun, Allah'tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin. Bakınız, bizzat Hazret-i Allah mü'minlerin arasını buluyor' buyurmuşlardır.

------------------------------------------------------------------------

Annenin Hizmete İhtiyacı Var
Ebû'l-Haseni'l-Harkânî (k.s)hazretleri şöyle anlatır:

'İki kardeş vardı. Bu iki kardeşin hizmete muhtaç bir anneleri vardı. Her gece kardeşlerden biri annenin hizmeti ile meşgul olur, diğeri Allah Teâlâ'ya ibâdet ederdi. Bir akşam, Allah Teâlâ'ya ibâdet kardeş, yaptığı ibâdetten, duyduğu hazdan dolayı kardeşine:

'Bu gece de anneme sen hizmet et, ben ibâdet edeyim, dedi.

'Kardeşi kabul etti. İbâdet ederken secdede uyuya kaldı ve o anda bir rüya gördü. Rüyasında bir ses ona:

'Kardeşini affettik, seni de onun hatırı için bağışladık, deyince genç:

'Ben Allah Teâlâ'ya ibâdet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni onun yaptığı amel yüzünden bağışlıyorsunuz, dedi. Ses ona:

''Evet, senin yaptığın ibâdetlere bizim hiç ihtiyacımız yok. Fakat, kardeşinin annene yaptığı hizmetlere annenin ihtiyacı vardı, karşılığını verdi.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şeytanın Üzüntüsü
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:46:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şeytanın Üzüntüsü rüya tabiri,Şeytanın Üzüntüsü mekke canlı, Şeytanın Üzüntüsü kabe canlı yayın, Şeytanın Üzüntüsü Üç boyutlu kuran oku Şeytanın Üzüntüsü kuran ı kerim, Şeytanın Üzüntüsü peygamber kıssaları,Şeytanın Üzüntüsü ilitam ders soruları, Şeytanın Üzüntüsüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes