๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Haziran 2010, 17:36:35



Konu Başlığı: Sevgiler ölçü aletiyle ölçülmezler ki
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Haziran 2010, 17:36:35
SEVGİLER, ÖLÇÜ ALETİYLE ÖLÇÜLMEZLER Kİ…!



Yusuf yüzlü, Salih sözlü bir Gönül Doktoru arıyorum diye çıksam yollara, acaba bulabilir miyim?
Ya da sizin oralarda bulunur mu!?
Hiç kimse aradığını bulamaz ya Bulduklarımız da aradıklarımız değildir ya aslında Ama mutluluk odur ki bulduğunu, aradığının yerine koymasını bilmektir Yani huzur, hazırda olandan, azami derecede faydalanmaktır
Kısaca, mecbur olduğumuz ilişkileri, memnun olduğumuz ilişkilere çevirme becerisidir Aramak ve bulmak;
Ama aradığını bulmak Bu her yiğidin kârı değildir Her yiğide de nasip olmaz O nedenle, bulduğuyla mutlu olmak ama aramaya devam etmek
İtaatkârlığın ve kanaatkârlığın temelini oluşturur Değilse itaat yörüngesindeki sapmalar bizi, itiraz yörüngesine taşır İtiraz boyutlu ilişki ve iletişimler insanı yorar da yorar Bir an gelir yorgunluklarımızın bizi tükettiğini ve bitirdiğini anlarız
Hep yanlış değerlerle ölçmeler yapmaya başlarız
Ölçü aletlerimiz arızalı olunca, ölçümlerimizin de yanlış olması kaçınılmaz olur Ama sevgiler ölçü aletiyle ölçülmezler ki… Zaten sevginin yüceliği ve asaleti de bundan ileri gelir
Bir gün Sami Efendi Hzleri sohbete giderler Yaklaşık bin kişi vardır "Kardeşlerim bu günkü sohbet konumuz, sükût, size sükûtu anlatacağım" derler Euzu Besmele çekip, yaklaşık 45 dakika susarlar Sonra, "Kardeşlerim, bugünkü sohbetimiz bu kadar Sohbetimize katıldığınız için teşekkür ederim" deyip sohbetini bitirirler
Hal diliyle sohbet, bilene ne de güzeldir Susarak çok şey anlatmak Güzel sohbetlerin kıymetini bilen ve teşekkür eden insan sayısı ne kadar da azaldı
Gerçek zengin insanlar;
“Söyleyeceklerimi zaten biliyorum, öyleyse dinleyeceklerimden neden bir şey öğrenmeyeyim” diyenler, diyebilenlerdir Atalarımız da;
“Söz gümüşse, sükût altındır” demişler ya
Arifler gibi susanlar, pırlanta gibi kıymetli olanlardır Onlar da nadir bulunur Âşıkların konuşması ve ariflerin susması da hep bundandır
Yapılan araştırmalar özellikle bayanların, karşılaştıkları kişiyi ilk üç dakika içinde değerlendirip kategorize edebildiğini göstermiştir
Dikkatli bir insan için; yüz hatları, mimikleri, ses tonu, konuşma biçimi, hatta kullanılan kelimeler bile kişiliğe dair önemli işaretler taşır Ve özellikle hanımlar bu tip işaretleri çok iyi değerlendirirler
Meselâ karşınızdaki kişiye;
“Hava bu gün ne güzel, değil mi?” diye sordunuz diyelim
Hepsi de ayrı bir kişilik yapısına işaret eden çeşit çeşit cevaplar alabilirsiniz
—Gerçekten harika bir hava var, insanın içi coşkuyla doluyor (diyenler, canlı ve iyimser kişilerdir)
—Böyle havaları çok mu seversin? (diyenler, karşısındakiyle ilgilenenlerdir)
—Hı hıı, diye cevap verenler, (kontrolü zor ve ketum olan tiplerdir)
—Haklısın, çok güzel, değil mi? (diyenler, uyumlu, paylaşımcı olanlardır)
—Esas üç gün önce görseydin, hava çok daha güzeldi, (diyenler geçmişte yaşayan tiplerdir)
—Yaaı!, bu güzel havada eve tıkılıp kaldık işte diyenler, (şikayetçi ve karamsar olanlardır)
 Bakın, bir tek cümleden ne kadar çok ipucu çıkartabiliyorsunuz Yeter ki ona iyi bakın, dikkatli dinleyin ve ipuçlarını değerlendirin Böylece yakışıklı prensi bulmak için yüzlerce kurbağayı öpmeniz gerekmez, diyor bilim adamları
Peki siz, hangi kategorizedesiniz, ya da olmak istersiniz
Unutmayalım ki biz nasıl düşünüyorsak öyle yaşarız Rahmani veya şeytani boyutlu düşüncelerin insanı olmak, inanın insanın kendi elindedir
Evet, Yusuf yüzlü, Salih sözlü olmak bizim elimizdedir Bilen insana ne de çok yakışır Selam, sevgi ve dualarımla…


Mahir Eyüboğlu

ALINTIDIR