๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 28 Nisan 2011, 14:52:35



Konu Başlığı: Sevenlerin Farklı Halleri
Gönderen: Ekvan üzerinde 28 Nisan 2011, 14:52:35
                        Sevenlerin Farklı Halleri  

Bil ki, bu halleri yaşayanların durumları farklıdır.

Eğer kul sahip olduğu manevi halleri halkın içinde buluyo fakat tek başına kaldığında koruyamıyorsa, o hakka yönelmiş bir kimsedir; ona halini muhasebe etmesi ve nefsinden sevginin gereklerini yerine getirmesini istemesi gerekir.

Şayet o halleri yalnızken fakat halkın içinde kaybediyorsa, o güzel bir haldir; ancak kemal noktasına göre noksan bir durumdur. Çünkü kemal hali, kul için yaknızlık, halkın içi, ikamet, yolculuk, boş vakit ve meşguliyet gibi bütün anlarının eşit olması; her halde ilahi sevgisini ve manevi hallerini korumasıdır.

Halktan ayrılıp bütünüyle kendi nefsine yönelmek terbiyenin başında şarttır, fakat terbiyede nihayete ulaşmış kimseler için şart değildir; onlar halkın içine girip herkese faydalı olabilirler.

Herkese vacib olan muhabbet; kalbin Allahu Teala'ya karşı, O'nun zatı ve sıfatlarına imandan kaynaklanan meyli ve yönelişidir.

Kul, temel iman esaslarından cahil olursa, o derece ilahi muhabbeti noksan olur. Bu durumda kul iki günah kazanır; biri cehaletinin, diğeri de imanın meyvesi olan ilahi muhabbeti kaybetmesinin günahıdır.

İmanın hakikati, kalbin Allahu Teala ile huzur bulması ve O'nun (cc) varlığını gösteren delilleri ve eserleri müşahede etmesidir. Allahu Teala en iyisini bilir.

Allah ile dostluğu tembeller koruyamaz
Samimi olmayanlar O'na hiç ulaşamaz

Allah'a dost olanlar özel seçilmişlerdir
Hepsi Allah için amele yönelmişlerdir.

Kime üns (Allah ile yakınlık) hali hakim olursa, onun yalnızlık ve halktan uzaklaşmaktan başka bir arzusu kalmaz.

Vasıtî (rah) demiştir ki: "Bütün kainattan ve içindeki varlıklardan kalbini çekmeyen kimse, üns mahalline ulaşamaz."

Ebu'l-Hüseyin el Verrak da (rah) şöyle demiştir: "Allah ile dostluk, ancak O'nu tazimle (yüceltmekle) birlikte bulunur; çükü sen kiminle yakın dost olsan, kalbinden ve gözündne onun büyüklüğü düşer; ancak Allahu Teala böyle değildir. Senin Yüce Allah'a yakınlığın arttıkça, kalbinde O'nun yüceliği ve heybeti de artar."

Kulun üns hali bazen Allah'ın taatında, zikrinde, kelamını okumada ve ilahi yakınlık sebebi olan diğer hayırlarda kendini gösterir. Kula verilen bu kadar muhabbet, Allahu Teala'dan bir nimet ve ihsandır; fakat bu, Allah'ı sevenlerde bulunan üns hali deildir.

Üns/Allah ile özel dostluk, çok şerefli bir haldir; o ancak kulun gerçek zühdü ele geçirmesi, kamil takvaya ulaşması, kalpten Allah'tan başka sebep ve alakaları kesip atması, boş dşünce ve vesvese türü şeyleri yok etmesiyle hasıl olan iç temizliğinde ele geçecek bir saadettir.

Bana göre ünsün hakikati, azamet nurlarının yoğun tecellisi ile kulun varlığının bütün perdelerden temizlenmesi, ruhun manevi fetih meydanlarında rahatça dolaşması ve kula istiklalinin (serbestçe hareket yetkisinin) verilmesidir. Bu hal, büün yakınlık hallerini içerir ve o ilahi heybet karşısında kalbi toplar, serbestlikten ve masivaya yönelmekten kurtarır. Heybet halinde ruh toplanır, tek hedefe yönelir. Bu anlatılan durum, Yüce Zâtın yakınlığı ile elde edilen ünstür.

Yüce Zatın heybeti, fena halini geçtikten sonra elde edilen beka makamında olur. Bunlar fenanın varlığında ortadan kalkan üns ve heybetten ayrı şeylerdir.

Fenadan önce bulunan heybet ve üns hali, Allah'ın cemal ve celal sıfatlarını müşahededen ortaya çıkar. Bu ise telvin (değişik haller) içinde seyirmakamıdır. Bizim, fenadan sonra temkin ve beka makamında zikrettiğimiz şeyler ise,Yüce Zatı müşahededen elde edilmektedir.

Mutmain (huzura ermiş) nefsin hududu (Hakk'a boyun eğişi) ünsten; huşusu ise heybetten ileri gelir. Hudû ve ve huşû birbirine yakın manalar içeren kelimelerdir; aralarındaki gizli ve ince fark, ruhun işareti ile anlaşılır.

Allahu Teala en iyisini bilir.




İmam Gazâlî (rah.)
Hak Yolunun Esasları, Semerkand Yayınları, s.116


Konu Başlığı: Ynt: Sevenlerin Farklı Halleri
Gönderen: Ekvan üzerinde 29 Nisan 2011, 17:34:42


     Üns/ALLAH ile özel dostluk, çok şerefli bir haldir; o ancak kulun gerçek zühdü ele geçirmesi, kamil takvaya ulaşması, kalpten ALLAH'tan başka sebep ve alakaları kesip atması, boş dşünce ve vesvese türü şeyleri yok etmesiyle hasıl olan iç temizliğinde ele geçecek bir saadettir.


       Rabbim isteyen herkese nasib etsin inşaallah,böylesine bir yakınlığı..Bu güzel paylaşımınız için Rabbim razı olsun..