๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Temmuz 2010, 13:55:22



Konu Başlığı: Sevdalanmalıyız
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Temmuz 2010, 13:55:22
Sevdalanmalıyız

 << İçlerinde, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan,(kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderilmekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur>>(1)
İşte bu lütuf sayesinde beşeriyet; karanlıktan aydınlığa, cehaletten bilgiye, inkârdan imana kavuşmuş ve Allah'ın rahmetiyle cennet varisleri olmuşlardır Bunu çok iyi bilen sahabiler üç şeye büyük önem verdiler ve dünyadayken cennetle müjdelendiler Peygamberimizi sevmek, o'na karşı edepli olmak ve itaat etmek
1 Sevgi:
Bir mü'minin imanı ancak peygamberleri sevmekle kemale erer Zira aleyhisselatü vesselam şöyle buyurmaktadır: “Sizden biri için ben çocuğundan, anasından, babasından ve diğer bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça gerçek iman etmiş sayılmaz ”(2) Gerçekten peygamber sevgisi Allah sevgisinden değil mi? Peygamber efendimizin tüm yönüyle hayatını bilen bir mü'minin kalbi ancak ona esaretle özgürlüğe kavuşur; ve o kalpde dünya sevgisinden (Mal ve Evlat) sevgisi de dahil hiçbir eser kalmaz Peygamberimizin (SAV) tüm babalara; evlatlarını onun sevgisi ve yolu üzerine terbiye etmelerini tavsiye etmektedir
“Çocuklarınızı üç haslet üzerine terbiye ediniz: Peygamber sevgisi, Ehli beyit sevgisi , Kur'an sevgisi” (3)
Tüm ebeveynler yavrularına peygamberimizi sevdirmek, böyle şerefli bir vazifeyi en hassas şekilde ifa edebilmek için önce onu tanıyacak en sağlam kaynaklardan damla damla onun hayatını okuyacak ve atalarımızın da dediği gibi “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” Ne doğru bir söz onun arkadaşları hatta arkadaşlarının arkadaşları ve onların arkadaşları için hepsi birer yıldız değil miydi? O'na benzemek O'nun gibi olmak yavrularımızda o'nun yolunda yetiştirmek için gerçek âşık olmadılar mı? Öyle ya mecnun bile aşk için dillerden dillere konuşulup diyardan diyara dolaşmadı mı? Ferhat Şirin'e, Arzu Kamber'e sevdalanmış bu sevda uğruna her şeyden vazgeçmedi mi? Sabah sevdasıyla kalkıp; Akşam onunla yatmadılar mı? Bu sevdalar uğruna çöllere düşülüp dağlar delmediler mi? On yedi, on sekizinde âşık olan sevdalanan gençlere bakıyorum da istisnasız hepsi sevdalısı uğruna nasılda yanıp tutuşuyor; gönülden candan gayrısı olmadığı gibi gözünden de dünya niyetleri ne kadar da değersizleştiriyor Fuzuli bunu şu dörtlükle ne güzel dile getirmiş
Aşk derdiyle hoşem,
El Çek ilacımdan tabib
Kılma derdime derman ki
Helakim zehri dermandadır…
Daha dün mümkün müydü Hz Ömer'in adaletinde bir kurt kuzuya Dicle kenarında zarar versin Bugün ne oldu bize bir binanın tuğlaları gibi değimliydik? Artık tüm dünyada kan ve dehşet kin ve nefret görmek istemiyorsak, önce ona sevdalanmalıyız Ashab gibi olmalı canımız ve malımız sana feda olsun Ya Rasulallah diyebilmeli ve evlatlarımızı da bu sevda yolunda yetiştirmeliyiz Aksi takdirde Dicle kenarında ağzı kanlı vampirler tarafından paramparça edilmiş Ümmeti Muhammedin feryadını duyamaz onun yardımına koşamayızAcaba neyin sevdalısıyız? Kadın mal -mülk şöhret, makam O yüce peygambere davasının karşılığı seni Mekke'nin en güzel en şerefli en iyi kadınıyla evlendirelim Bu da yetmez sana istediğin kadar Mal-Mülk verelim yok yok tüm bunlar yetmez seni başımıza kral yapalım demediler mi?
O davasına rabbine sevdalıydı hiçbir şey o sevdanın yerini tutamazdı sağ eline güneşi, sol eline ayı verseler o yine de sevdasından aşkından vazgeçmezdi Yahu bize kim ne verdi de biz sevdamızdan vazgeçtik, nefsimizin esiri olduk…
Onun ümmeti sevdalısı olmanın bedelini ödemekten kaçtığımız müddetçe meydan vampirlere kalacak hoşgörü ve adalete muhtaç yaşayacak aciz ve biçare dünyalıklar peşinde ömrümüz tükenip gidecek
Firavunlar ordularını toplayıp tüm dünyada Irak'ta, Filistin de, Keşmir'de, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Eritre'de… Nifak ve fitne ateşini yakmışlar
Hiç kimse bu olup bitenlere banane diyemez ancak sevdasının rotasını şaşırmışlar seyirci kalabilir Sevdamızın rotasını sorgulamanın zamanı çoktan geldi ve geçiyor Son nefesi vermeden bir KARINCA gücünde de olsa o ateşi söndürmek için dinimizi öğrenmek, öğretmek yaşamak, yaşatmak ve SEVDALANMALIYIZ…
1-Ali-i İmran 164 2-Sahihi Müslim Kitabul İman h70 c1 3- Şerh Camiüs Sagir C1 h 311

 

ALINTI