> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Senin yüzünden bu yazı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Senin yüzünden bu yazı  (Okunma Sayısı 831 defa)
31 Ağustos 2012, 12:31:46
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 31 Ağustos 2012, 12:31:46 »



Senin yüzünden bu yazı

Nedir ki insanın yüzü? İnsan bedeninin yüzölçümce en fazla yirmide biri. Yüzüne bir şey olursa, bedeninin yirmi kısmının ondokuzu kalır. Yüzünün deforme olması ayaklarını etkilemez sözgelimi; yürüyebilirsin, koşabilirsin de. Yüzünün dostlarınca bile tanınmayacak olması, ellerini tutmaktan, kavramaktan alıkoymaz.

Yüzölçümce yirmi parçandan sadece biri olan yüzün, kendi kimliğinin, kendinin hepsidir; yüzünle ölçerler varlığının hepsini. Yüzün yoksa, aynalardan yitiverirsin, dostça bakışların ucundan kayıverirsin, sevdiklerinin özlemlerinin ucunda yer bulamazsın kendine, varlıktan elini eteğini çekersin.

Yanmış ya da parçalanmış bir yüzle nereye yürürsen yürü kendine varamazsın, ne kadar çok koşarsan koş kendini bulamazsın. Yüzün o tatlı ve yumuşak ışığı söner; gözlerin uzağına savruldukça, gönüllere de ırak düşersin. Yüzün o aşina kıvrımları biter; tebessümün neşesi, gülücüklerin güneşi, gamzelerin işvesi bir türlü kapıdan içeri girmez.

Yüzün yoksa, bir şeye tutunamazsın, sevmeye hakkın olmaz meselâ, sevilmeyi umamazsın. Kalbinin her türlü kıpırtısını nokta nokta yansıtan, duygularının iniş çıkışlarına göre salınan o incecik ten kazınıp gitmişse yüzünden, kimliğin eski fotoğraflara asılı kalır, kendi içinde hapsolur sevinçlerin ve hatta kederlerin. Yüzün parçalanmışsa, dudakların erimiş ve yerlerinde biçimsiz bir gerginlik duruyorsa, burnunun ucu yok olmuş ve onun yerine kafatasının içine doğru ürkütücü bir karanlık açılıyorsa, gözlerinin üzerinden kaşların çekilmiş, kirpiklerin yanıp kavrulmuşsa, gözlerin sağa sola öylesine kıpırdayan biçimsiz taşlar gibi duruyorsa, gözyaşı bile dökemiyorsan, birbiri üzerine kapatılan demir kapıların sesini duyarak kendi bedeninin kuytularına hapsedilirsin.Yüzünün penceresinden ruhunu şöyle bir uzatamazsın.

Yüz nakli için bekleyen o hastayı görmeseydim, yüzümün her noktasına dokunan sonsuz rahmetin varlığını fark edemeyecektim. Üstelik, sözüm ona yüzümün varlığını, güzelliğini ve inceliğini farkedişimin aslında farkındasızlık olduğunu fark edemeyecektim. Yüzün küçük bir yangın sonrası neye benzeyebileceğini açıkça görünce, yüzümün nerelerden getirilip yüzüme yüz edildiğini gecikerek de olsa farkettim.

Korkarım ki, telaş ve meşguliyet yüzünden bu farkındalığımın heyecanı şimdiki kadar derin kalmayacak da... Göre göre varlığına alıştığımız yüzümüzün yokluğuna dair pek hesabımız yok. Var oldukça tükettiğimiz, yanımızda oldukça varlığını unuttuğumuz nice şey gibi, yüzümüzü de hep gözümüzün önünde bulduğumuz için fark etmiyoruz. Ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan, gerçekleşse bile başarısı hayli şüpheli olan, başarılı olsa bile kendisini bir başkasının, hem de ölüp gitmiş bir başkasının yüzüne mahkûm edecek olan yüz nakli için umutlanan o genç kız, beni sıkıcı ve yapışkan bir uyuşukluğun içinden çekip aldı.

Yüzümüzün belki de baka baka bıktığımız o görüntüsünün altında, onlarca kas, kemik, damar, sinir ve yağ dokusu saklanır. Yüzümüz onları hem saklar hem gösterir. Bu saklama ve gösterme arasında, her duygu durumumuzla değişen, sağa sola kayan ince bir denge vardır. Kaslar ve kemikler, bazen küçük tatlı dalgalanmalar gibi kabarırlar, varlıklarını utangaç bir çocuk edasıyla belli belirsiz hissettirirler, sonra usulca geri çekilirler. Elmacık kemiklerimizin yanağımızın tam ortasında durmalarına rağmen, hiç yokmuş gibi yapmaları seni de şaşırtmıyor mu? Göz çukurlarımız mesela. Hiç de bildiğimiz ürkütücü çukurlara benzemezler; gözler, kaşlar, kirpikler ve göz yaşlarıyla yüzümüzün güzelliğini zirveye çıkarırlar.

Nasıl da karanlığa düşer kederli bir yüz? Üzerine en parlak ışığı da tutsanız aydınlanmaz; gölgeden öte bir gölge siner kuytularına. Mütebessim bir yüz ise aydınlanır; sanki iki güneş birden doğar gözlerin karasından. Gülen bir yüzün her noktasında görünmez çiçekler açar; dokunamazsın ama sımsıcak elinde avucunda gibidir; göremezsin ama gözlerine batacak kadar oradadır.

Yüzünü kafatasının üzerine gerili bir bez gibi taşıyor değilsin. Yüzün seni senden öte taşır. Seni sevdiklerinin gözüne ve gönlüne taşır. Seni cümle muhabbetlerin kalbine taşırır. Seni nice tatlı öpücüklerin kıyısına taşır. Bir avuç kezzap yahut küçücük bir alev kadar yakındadır yüzünden ve kendinden sürgünlüğün. En fazla bir ölünün yüzünü taşımaktan umutlanmaya razı olacak kadar uzağa düşer güzelliğin.

Yüzündeki yara kimliğini yaralar; yaralı bir yüzle kendini taşıyamaz hale gelirsin. Yüzün sessiz mucizelerin yöresidir; yüzün rahmetin en çok yağdığı bahar ülkesidir.

Rahmet dokununca böyle dokunur işte; yüzünün her noktasındadır ama hiçbir yerde değil gibidir, varlığını hissettirmez. Yumuşacık ve incecik bir tül gibi sarar yüzünü. Rahmet hiç hissettirmeden dokunuyorsa yüzünün her noktasına, unutasın diye değil. Minnettarlığını hiç baskısız, hiç şikesiz ifade edesin diyedir.

Bir daha bak yüzüne... Bak neler göreceksin, bak neler göremeyeceksin.

Senai Demirci

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Senin yüzünden bu yazı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:14:31 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Senin yüzünden bu yazı rüya tabiri,Senin yüzünden bu yazı mekke canlı, Senin yüzünden bu yazı kabe canlı yayın, Senin yüzünden bu yazı Üç boyutlu kuran oku Senin yüzünden bu yazı kuran ı kerim, Senin yüzünden bu yazı peygamber kıssaları,Senin yüzünden bu yazı ilitam ders soruları, Senin yüzünden bu yazıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes