> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Sarılmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sarılmak  (Okunma Sayısı 700 defa)
29 Ekim 2010, 16:11:22
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 29 Ekim 2010, 16:11:22 »



Sarılmak

Mahmut Toptaş


Peygamber Efendimiz "Mü'minin mü'mine olan yardımı tuğlaları birbirine yardım eden sımsıkı örülmüş bir bina gibidir" buyurmuştur.

RABBİMİZ hiçbir şeyi boşuna yaratmamıştır.(1) Özellikle en güzel şekilde yaratılan insan.(2) Aslı topraktan olduğu halde kokusuyla, rengiyle, tazeliğiyle kara topraktan ayırt edilen menekşe, lâle, sünbül gibi, kalbinde kök salan imanın, elinde, dilinde alnında secde, adalet, sevgi, saadet çiçekleri açmasıyla mümin olarak diğer insanlardan ayırt edilir imanlı insan.

ALEMLERE rahmet olarak gönderilen (3) Rahmet Peygamberinin rahmet ümmetinin de çorak gönüllere yağıp hidayet çiçeğinin açmasına vesile olması için buhar gibi kirlerden arınmaları, sonra birleşerek Rahmet isteyen yerlere yürümeleri, birlikte hareket ederek diri kalıp diriltmeye sebep olmaları gerekir.

Peygamber efendimiz "Mü'minin mü'mine olan yardımı tuğlaları birbirine yardım eden sımsıkı örülmüş bir bina gibidir" buyurmuştur. Ebu Musa-el-Eş'ari peygamber efendimizin bu hadisi irad ettikten sonra parmaklarını birbirine geçirdiğini rivayet ediyor.(4)

BUGÜN dünyanın her tarafına yayılan müslümanlar İslâm binasını meydana getiren tuğlalar, taşlar gibidirler. Birbirlerine her yönden sımsıkı sarılacaklardır. Yaratılışdan gelen zeka, bedeni güç, sevgi, korku, cesaret gibi farklılıkları olacak, ancak bunlar övünmeyi veya karşısındakini hakir görmeyi gerektirmeyecektir.

Bu İslâm binasına temel taşı da gerekir, tepe taşı da gerekir. Köşe taşı da gerekir aradaki boşlukların doldurulması için küçük taşlar da gerekir.

Kubbede peygamberimizin bayrağındaki hilâli(5) temsil eden tepe taşının temeldeki taşa üstünlüğü olmadığı, ikisinin de aynı binadaki görevi paylaştığı gibi mü'minlerde övünmede değil birbirine yardımda yarışmalıdırlar.

İSLÂM binasını meydana getiren taş ve tuğlalardan biri, işlediği günahla çatlarsa hemen onun ayıbı örtülüp kapatılıp sağlamlaştırılmalı. Mûmin kardeşinin ayıbını örtenin ayıbını Allah örter.(6) Günaha giren mümine lanet ederek insan ve şeytanlarına yardımcı olmamamızı ister peygamber efendimiz.(7)

"Taş yerinde ağır" sözünde de olduğu gibi her taş kendi yerinde en büyük görevi yapmaktadır. Ebû zerrel-Gıfari ile Amr b. As, Hz.Ali ile Bilali Habeşî, Halid b. Velid ile Vahşi herbiri ayrı ayrı aynı binayı ayakta tutmuşlardır.

BUGÜN bizim birbirimiz hakkında hoşa gitmeyen sözler söylememiz, farklılıklarımızı düşünmediğimizden, herkesin kendi kalıbımıza göre dökülmesini, ya hep temel taşı veya hep tepe taşı olmamızı istememizden kaynaklanmaktadır.

Bu binanın korunması için kalem kullananlar, kılınç sallayanlar kan verenler, göz yaşı dökenler, alınteri akıtanlar, güzelim İslâm binasına bulaşan bid'atları temizleyenler, amelle süsleyenler hepsi aynı görevi yapmaktalar.

Cephede aslan gibi kükreyen askerle, karargahda harbin planını hazırlayan asker zaferin şükür şerbetini eşit şekilde içeceklerdir.

Aynı binanın taşları gibi olan müminler velisiyle, delisiyle, yazarıyla, gezeriyle, yayıncısıyla, oyuncusuyla, işçisiyle, aşçısıyla, amiriyle, memuruyla, bize aittir. Çatlayanlar sıvanmalı, süslenmeli ve kırılan el yen içinde saklanmalı ve tedavi edilmelidir.

Bu davaya gönül verenler dünya çapında kuracakları İslâm binasının elemanlarını seçerken temel taşı olacaklarla tepe taşı olacakları, eşik olacaklarla mihrap olacakları iyi seçmelidir. Bir heykeltraşın eserini taşın içinde önce görüp sonra yonttuğu gibi biz de insanımızın itikad, bilgi ve becerisine göre değerlendirmeliyiz.

Yirmibeş gram ağırlığındaki bülbülden tavuk yumurtası beklenemez. Kara kargadanda bülbül sesi beklenemez.

Bir araya gelerek deniz fenerinin kulesi gibi olmalı. Yolunu, limanını kaybedenlere yol göstermeli.

Deniz kenarında dalganın geliş yönüne göre hareket eden ve her hareketinde birbirlerini yiyip bitiren çakıltaşları gibi olmamalı.

Fatiha süresinin okunup anlaşıldığı ve yaşandığı bir İslâm binası oluşturmalı. Yosunlar giyinen mezar taşları gibi fatiha dilenmemeli. Fatiha okutacak iş yapmalı.

Hiçbir kimse İslâmi hizmetlerin tarihini kendisiyle başlatmamalı ve bu dava benimle kaim dememeli.

Hz.Adem'le başlatılan bu İslâm binasının son taşı olduğunu peygamber efendimiz şöyle ifade ediyor: "Benim ve benden önceki peygamberlerin meseli, güzel bir bina yapıp bir tuğla eksik bırakan insanın meseline benzer. İnsanlar o evi dolaşıyorlar ve bundan daha güzelini görmedik ancak bir şu tuğla yeri eksik olmasaydı derler. İyi bilin ki işte o tuğla benim."(8)

Efendimiz bu hadisiyle bize geçmişte yapılan hizmetleri takdir etmemizi, binayı yıkıp yeniden yapmamamızı, bir gediği kapatıp güzelleştirmemizi öğütlüyor.

Türkiyede İslâmi hareketler on senedir, yirmi senedir, otuz senedir, hızla ilerliyor diyenler, kendilerinin İslâmi hizmetlere giriş tarihini söylemektedirler, ve kendileriyle başlatmaktadırlar. İslâmi hizmetin tarihini kendisiyle başlatanlara göre kendilerinin ölümüyle de hizmet biter. Oysa Hz. Ademle başlayan binlerce peygamber ve onun varislerince sürdürülen bu hizmete katılıp bir yer tutanlar kıyamete kadar gelecek müminlerin rahmet ve mağfiret dileklerinden faydalanacaklardır.

Dipnotlar :1- Kur'an-ı Kerîm Ali İmran 3/191 2-Kur'an-ı Kerîm Tin 95/4 3- Kur'an-ı Kerîm Enbiya 21/107 4- Buhari K. Mezalim 5. Tirmizi Birr 18, Nesaî Zekat 67 5- Teratibül idariyye, kettanî 1/320 6-Buharî 5/70   7- Buhari 12/57 8- Buharı K. Menakıp Hadis 3306


Cabir-radıyallahu anh- dan rivayet edilmiştir: "Hz.Ömer-radıyallahu anh- şöyle söylerdi:

"Ebûbekir bizim efendimizdi ve efendimizi, yani Bilali azad etmişti." Kays b. Ebî Hazim'den rivayet edilmiştir: "Bilal, Ebûbekir -radıyallahu anh- a şöyle demişti: "Eğer beni kendin için satın almışsan tut; yok Allah için satın aldın isen bırak da Allah için çalışayım."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sarılmak
« Posted on: 05 Mayıs 2024, 09:01:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sarılmak rüya tabiri,Sarılmak mekke canlı, Sarılmak kabe canlı yayın, Sarılmak Üç boyutlu kuran oku Sarılmak kuran ı kerim, Sarılmak peygamber kıssaları,Sarılmak ilitam ders soruları, Sarılmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes