๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Temmuz 2010, 16:13:38



Konu Başlığı: Sakatlar sağlam düşünmeli
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Temmuz 2010, 16:13:38

Sakatlar sağlam düşünmeli

Sırtındaki kamburu ile ayağındaki topallığı kendisine küçüklük duygusu veriyordu Nereye giderse herkes kendine bakıyor, hep kendini seyrediyor zannediyordu Bu yüzden içinde burukluk, gönlünde eziklik vardı Bu düşünceler zaman zaman kendisine isyan duyguları da getiriyordu Şuuraltındaki duygularını bazen mırıldandığı da oluyordu
Allah bu kamburu ve topallığı vermekle beni mağdur etti, zulme maruz bıraktı!
Bir gün kendisine bir telkin geldi Dediler ki:
Muhitindeki hocaefendinin yanına git ve bu soruyu ona sor Nihayet bir gün hocaefendinin yanına giderek bulduğu bir fırsatta sualini sordu:
Hocam, sırtımdaki kamburum, ayağımdaki topallığım bana küçüklük duygusu veriyor, sanki Allah bana zulmetmiş gibi hislere giriyorum Nedir bana reva görülen bu kötü muamele?
Hocaefendi böyle sorularla çok karşılaşmıştı Hiç garipsemedi bu sözleri:
Şeytan ve nefis sana zulmedildi şeklinde telkinde bulunurlar Ancak biraz akıllıca düşününce anlarsın ki, sana asla zulmedilmemiş , hakkın yenmemiş, kötü muamele yapılmamıştır Sen Allahın sayılamayacak kadar çok nimetini almışsın Borçlusun Bu nimetleri düşünüp, verene ibadetle, şükürle mükellefsin, şikayetle değil
Tam itiraz edecekti ki, hocaefendi devam etti:
Bak, dedi, senin ayağın var da topal! Yılanın ise ayağı hiç yok Devenin kamburu ise bir değil birçok Halbuki ruhlar aleminde senin ruhunla yılanın ve devenin ruhu eşittiler Allah isteseydi senin ruhunu ayaksız bir yılanın içine koyar, yahut da kamburu çok bir devenin iskeletine yerleştirirdi Mülk onundur, tasarruf ona aittir İtiraz edebilir miydin? Etsen de hakkın olabilir miydi? Artık yılan gibi otların arasında sürünür, deve gibi çöllerde dikenli bitkiler yiyebilirdin Ama böyle yapmamış, ruhuna insan cesedi giydirmiş, göz, kulak, kalb, mide ve bütün organlarını da tam ihsan eylemiş Bu durumda verdiklerinin şükrü içinde olman gerekirken, vermediğinin şikayetine sapman ne makul olur ne de mantıklıHalbuki hastanelere, bakımhanelere gitsen, orada nicelerini görecek, haline şükredeceksin Bak, iki ayağı da kesikler var, iki gözü de görmeyenler mevcut Kanserliler, kalbi hasta olanlar, böbrekleri işlemeyenler, yatağa mahkûm, felçliler söz konusu Bütün bunlar bende olsun da, ayağım topal olmasın demek istemiyorsun herhalde
Kaldı ki, bunlar da bu hallerine sabrederlerse, ahirette onları öylesine yüce mükafatlar bekliyor ki, orasını görünce bu hallerine bin defa razı olacak, iyi ki sabretmişiz diye sevineceklerdir
Ufku genişlemiş, muhakemesi gelişmişti Gerisini kendisi izah etmeye başladı
Hocam, gerçekten de öyle dedi Vücudumda felç olmasın, organlarımda kanser bulunmasın, gözüm görsün, kalbim çalışsın da tek ayağım topal, belim kambur olsun
Sonra ayağa kalktı, yaklaşıp elini uzattı:
Hocam ver elini öpeyim, yaşamayı yeniden sevdirdiniz, hayatıma huzur ve saadet kattınız Meğer ben ne kadar yanlış düşünüyormuşum da haberim yokmuş Şimdi hayatı sevmeye başladım
Sevgi ve şefkatle tebessüm etti hocaefendi:
Haydi yeni hayatında saadetler, bahtiyarlıklar
Hepsinden önce de doğru düşünmeler


Ahmed Şahin