|
Konu Başlığı: Sagirlar ve körler olmak Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Haziran 2010, 11:01:05 SAĞIRLAR VE KÖRLER OLMAK Sagirlar Ve Korler Olmak... Bismillah… Evet, Bismillah der başlarız söze, muradımız söylemimizin ve yazdıklarımızın bizi Hakk’a götürmesidir Rabbimiz yolumuzu aydınlatsın! “Acaba kalplerinde hastalık mı vardır bunların? Yoksa şüpheye mi düştüler? Yoksa ALLAH ve Resulü kendilerine haksızlık eder diye mi korkarlar? Hayır, onlar zulmedenlerin ta kendileridir” (Nur:50) Bizler Müslüman bireyler olarak bu taşlaşmış toplumun ve çağın boşluğunda,İslamı yeniden ve bilinçli tanımakla,ayrıca payımıza düşeni yerine getirmek ve sorumluluğumuzu ifa etmek durumundayızElbette bu, çıkılacak devasa büyük yolda küçük bir adımdırAma önemli olan bu küçük adımı doğru atmaktırVe bu yolda bu küçük adımla ilerlemek sabır ve tahammül işidirALLAH için yine yeniden gözden geçirelim bazı şeyleriBir bakalım önce kendimize sonra çevremizeTürkiye de ki Müslüman çevre olarak heyecan isteyen bir kültürden geliyoruz ama yanlışBize gerekli olan düşünmeyi sağlayacak bir kültürVe bu kültürde kendisinde bizim için güzel örnekler olan ALLAH Resulün de fazlasıyla var “Andolsun ki sizin için ALLAH’ı ve ahiret gününü umanlar ve ALLAH’ı çokça anan kimseler için Rasûlullah’ta güzel bir örnek vardır” (Ahzab:21) Burada söz konusu olan örneklik taklid edilmekten çok farklı bir şey elbetteİmam Gazali bu hususta;”biz ona benzemekle değil,onu örnek edinmekle emrolunduk”derMühim olan ALLAH Resulünün neyi niçin yaptığının usulünü bilmektirTefekkür noktasında bir bakın ALLAH Resulünün hayatına,dönüp şöyle diyeceksiniz sonra -Her insanın bir Hıra’sı olmalı! Evet, tefekkür şart! Düşünmek gerekli Eğer sadece şuursuz bir iman yeterli olsaydı bugün itibari ile dünya üzerinde ki bir milyarın üstünde olan Müslümanlarla bir şey yapılmış(!)olması gerekmez miydi? Sözkonusu olan Müslüman’ın yenilgisidir Müslüman’ın “dünya hayatına”yenilgisidir! “Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlence edinip dünya hayatının aldatmış olduğu kimseleri terk et ALLAH’tan başka bir dost ve bir şefaatçisi olmayan her bir nefsin, kazandıkları(günahlar)yüzünden helake sürüklenmemesi için sen onunla(Kuran’la)hatırlat Ne kadar fidye verse de ondan alınmaz Onlar kazandıkları yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir İnkâr ede geldiklerinden dolayı, onlar için kaynar sudan bir içecek ve can yakıcı bir azab vardır” (En’am:70) Yine yüce Rabbimiz bizi ne güzel tasvir ediyor yüce kitabı Kur’an da; “ALLAH rızkı dilediğine genişletir,(dilediğine)daraltır Onlar ise dünya hayatı(ndaki varlıkları)dolayısı ile şımardılar Hâlbuki dünya hayatı, ahirete nispetle sadece bir geçimliktir” (Ra’d:26) Ve gerçek okumalar yaparsak daha birçok işaret! İstikamet üzerinde kalmamızı sağlayacak bizi hedefe götürecek işaretler! Bugün itibari ile içerisinde yaşadığımız çağın bize sunduğu bütün sıkıntıların bilincine bir kez daha vararak bütün hücrelerimizle titriyoruz Farkında mıyız her gün daha da daralan çemberin? Dünya’nın bizim açımızdan her gün biraz daha yaşanılmayacak bir mekâna dönüştürüldüğünün farkında mıyız? Yine bize oynanan oyunun büyüklüğünün ve ciddiyetinin farkında mıyız? Kuran’ı hayatsız, hayatı Kuran’sız bırakmanın ne kadar büyük bir tehlike olduğunun ne kadar bilincindeyiz? Dünyada ki Müslümanlar olarak kendi inançlarını sadece bireysel olarak yaşama seçimine zorlandığımızın(ki çoğu zaman bununda elimizden alınmaya çalışıldığının)bu konuma razı edilmeye çalışıldığımızın farkında mıyız? Ne kadar hayati hususların farkında yaşıyoruz yada farkında olmaksızınSanırım her iki şıkta acı verici Farkında olup da hiçbir endişe taşımaksızın sağırlar ve körler olarak istikamete devam ediyor olmak ne büyük acı “Ey o kimseler ki; iman ettiniz, ALLAH’a ve Resulüne itaat edin Dinleyip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin Çünkü ALLAH katında yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü akıl etmeyen sağır ve dilsizlerdir” (Enfal:20–22) Yine farkında olamayacak kadar”hayat”kavramını bu dünya hayatına indirgemiş olmak daha büyük bir acı Biz ahiret bilincini yitirdikçe mahvımız yaklaşıyor “Kim ahiret ekinini isterse onun ekinini artırırız, kim de dünya ekinini isterse kendisine ondan bir şeyler veririz Ahirette onun hiçbir payı yoktur” (Şura:20) Bu yolda, dünyanın bir imtihan yeri olduğunun bilincin de ve bu imtihanın bir gereği olarak karşılaşacağımız sorunların, sıkıntıların farkın da, karşılaştığımız sorunlara bizden istenilen vakarlı duruş içerisinde çözüm bulabilme melekesini de yitirmeden yürüyeceğiz Bizi biz yapan değerleri sürekli gündemimizde tutarak yürüyeceğizİşte o zaman nicelikle değil de nitelikle gelen zaferler bahşedilecek bizeVe hep şunu yineleyeceğiz “Sakın kâfirlerin yeryüzünde ALLAH’ı aciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer ateştir O, ne kötü bir dönüş yeridir” (Nur:57) ALLAH yüreklerimizden tutsun! Beyhan Eyyüpkoca |