> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Sabır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabır  (Okunma Sayısı 764 defa)
17 Eylül 2010, 10:47:17
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 17 Eylül 2010, 10:47:17 »



Sabır
Sabır ve namaz ile Allah(cc)’tan yardım isteyin

BAKARA SURESİ / 45 : Sabır ve namaz ile Allah(c.c.)’tan yardım isteyin.Şüphesiz O (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.

Allah(c.c.)’a ulaştıran en önemli unsurlardan birisi de sabırdır.

“Sabır, Hakk’tan gelen her şeye râzı olmaktır." .

Sabır, Allah(c.c.) indinde o kadar önemlidir ki, Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de 100’den fazla yerde sabır konusuna çeşitli şekillerde değinilmektedir.

Bütün kulların sabır konusunda çeşitli sınamalardan geçmesi mukadder ve muhakkaktır.Bundan peygamberler bile muaf olmamış, aksine, en ağır sabır imtihanlarına onlar tâbi tutulmuşlardır.

Sabır, insanların bu ikinci şecaati, yâni yiğitliği ve kahramanlığı belki birincisinden de önemli ve zordur.Sabır nefis terbiye ve tezkiyesinin en önemli basamağıdır.

Zîra insanoğlu her gün birçok kereler, maddî ve manevî elemlere, üzüntü ve sıkıntılara mâruz kalır.Kendisi bunlara dayanamaz, sabır ve şükürle karşılamayı başaramazsa, nefsi feverânlar eder.Bu türden davranışlar, insanoğlunun hem maddî hem de manevî varlığına zarar verir.Sabırsız olanlar sürekli isyân ve şikâyet halindedir.Sanki dünyadaki tek dertli ve sıkıntılı kişi kendisiymiş gibi düşünür.

Halbuki Allah(c.c.), kullarına kaldırabileceğinden daha ağırını yüklemeyeceğini vaat etmiştir.Bizlere, dayanabileceğimizden fazlası yüklenmeyeceğine göre, mihnet ve belâyı verenin Allah(c.c.) olduğunu ve bu durumun bizlerin tekâmülü için gerekli olduğunu bilip, sızlanmamak ve sabırla davranmak düşmektedir.

“Sabrın gereklerini değil, sabrın kendisini uygulayın.”

Öğütü, anlayanlara çok şey ifâde etmektedir.Yâni nasıl sabredileceğini, bunun şartları ve gereklerini sayıp dökmektense; en güzel davranış, sabrederek sabrın kendisini göstermektir.

İnsanlara en az verilen şeyin sabır ve yakîn olduğu bildirilmiştir.Çeşitli kaynaklarda sabır için “Îmânın yarısıdır” denilmektedir.

Eğer Allah(c.c.)’ın rızâsına uygun bir sabırla üzüntülere, hastalıklara, kayıplara, belâ ve mihnetlere karşı koyabiliyorsak, zâten yolun önemli bölümünü geçmiş sayılırız.

Eğer sabırsızlık gösterirsek bu, ümitsizliği, ümitsizlik hayıflanmayı, hayıflanma da isyânı getirir.Bunların hepsi ve özellikle tevâzu, hoşgörü, şükür ve sevgi çok ince bir şekilde birbirine bağlı ve birbirinden geçişlidir.

ŞÛRÂ SURESİ / 43 : Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.

denilmek sûretiyle, İslâm düşüncesi içindeki önemi iyice vurgulanmış ve belirginleştirilmiştir.

Sabrın kolay değil zor olduğu, ancak karşılığının da ona göre olacağı şu Hadiste anlatılmıştır.

“Koçyiğit güreşte yenen değildir, asıl koçyiğit kendisine mâlik olandır.”

Burada kendisine mâlik olan denilerek anlatılmak istenen; öfkesine sahip olan, öfkesini kontrol edebilendir. Mânevî plânda üstünlük; nefisten uyanan öfke ve gazâbı kontrol edebilmek, onun hem kendimize hem de başkalarına zarar vermesini önleyebilmekle elde edilir.

BAKARA SURESİ / 153 : Ey îmân edenler!Sabır ve namaz ile Allah(c.c.)’tan yardım isteyin.Çünkü Allah(c.c.) muhakkak sabredenlerle berâberdir.

Öfkeyi zaptetmenin yolu, öfke geldiğinde: “Lâ Havle velâ kuvvete…” demektir.Böyle söylendiği anda, Allah(c.c.)’ın yardımı ve rahmeti üzerimize erişir, bir yağmur, bir ışık, bir nûr gibi yağar.

Öfke ânında “Bu benim imtihanım!” diyerek Allah(c.c.)’a sığınmak en büyük fazîlettir.

Sabrın karşıtı sabırsızlık, yâni şekvâ ve sızıntıdır.Şekva, mihnet ve belâlara tahammül edememek, sorumluluklara sabredememektir. Şekvâ halinde olan insanlar, içinde bulundukları hiçbir durumdan memnûn olmayarak, sürekli şikâyetçi olurlar.

Bu da onların ellerindeki mevcût imkânları da kaybetmelerine yol açar.

HADÎS-İ KUDSÎ : “Ben kulumun kalbinde üç şeye bakarım.Ameline, sabrına ve şükrüne.Bunlar benim içindir, gerisi ise kulumun kendisine aittir.”

Yukarıdaki Hadîs-i Kudsi'de de belirtildiği gibi; Yüce Allah(c.c.) farz olan ibâdetlerin kulun cehennemden kurtulması, cennete ulaşması için olduğunu; ancak sabır ve şükrün direkt olarak kendi rızasını kazanma amacına yönelik olduğunu beyan buyuruyor.

Bu nedenle Allah(c.c.)’ın rızâsını kazanmak ve kemal yolunda ilerlemek istiyorsa bir insan, öncelikle kendi nefsinin isteklerine, sonra çevresindekilerin verdikleri çeşitli olumsuzluklara, sonra da Yaradan'ın vereceği belâ ve nîmetlere sabır gösterecektir.

Zîra “Sabır, Hakk’kın aynası, halkın ise aksidir.”

Bir büyüğün ifâdesiyle;

“Sabır; en sıkışık anlarınızda çalacağınız Hakk kapısıdır.”

Allah(c.c.)’a götüren birçok yol olabilir.Ancak o yollardan O’na varabilmenin bir tek yolu vardır;

“Sabır, Hakk yolunun feneridir.Feneri devamlı yakmazsanız karanlıkta nasıl yol bulursunuz?”

İnsanlar yaratılışları gereği bencil ve kolaya kaçma eğilimindedirler. ”İnandık, îmân ettik.” dedikten sonra bırakılıvereceklerini, her nîmete kendiliğinden hiçbir çaba harcamadan ulaşıvereceklerini zannederler. Halbuki esas ondan sonrası önemlidir.

Çeşitli belâ ve mihnetlerle, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmelerle sınanacak ve bu tür sıkıntılara verdiği tepkilerle liyâkatı belirlenecektir.Ancak insanlar, bunu anlamak ve kabul etmekte pek istekli değildirler.

Halbuki : “Sabır, en çok uygulamanız gereken ama şimdiye kadar en az uyguladığınız olgudur.”

Zîra : “Sabırlı olunuz, çünkü Allah(c.c.), sabır ve şükürde olanları sever.”

Allah(c.c.)’ın en çok sabırda ve şükürde olanları sevmesinin nedeni de bir büyüğün şu sözünde mânâsını açığa vuruyor :

“Îmânın yarısı sabır, diğer yarısı da şükürdür.”

Sabretmenin temeli ve en esaslı rüknü :

“Önce kendisine, sonra başkalarına sabretmektir.”

Allah(c.c.)’ın kullarının en çok dikkat etmeleri ve üzerinde hassâsiyetle durmaları gereken husus, şöyle ifâdesini bulmaktadır :

“İstediğiniz olmadığı zaman değil, istemediğiniz olduğu zaman sabrediniz.”

MEÂRİC SURESİ / 5 : (Resulüm) O halde sabret biraz, güzel bir sabır ile.”

HADÎS-İ ŞERİF : Nas’ın arasına karışan ve onların ezâsına sabreden mü’mîn, insanların arasına karışmayan mü’mînden daha hayırlıdır.

Nas, her türlü kültür seviyesinde bulunan insan topluluğu demektir. Dolayısıyla insanların arasında imtihan vermek daha hayırlıdır. Okuduğumuz Evliya Menkıbelerinde veli ve evliyanın, hayatlarının belli dönemlerinde, kendilerini dünya ve dünya nimetlerinden soyutlayarak, yanlızlığa çekildiklerini görüyoruz. Ama aynı zamanda da, insanlar arasındaki imtihanlarını vermiş, kendilerinin olması gereken liyakâtı kazanmış ve daha sonra inzivaya çekilmiş olduklarını da anlıyoruz. Oysa bizler için farklıdır. Biliyoruz ki; Allah(c.c.) imtihan etmek için insanları da vâsıta kılar, belâları ve mihnetleri de.

Bizler; halk içinde Hakk'la beraber olmak zorundayız.

İşte bu yüzden imtihanları verebilmek sabırla mümkündür..işte bu yüzden en büyük fazîlet sabırdır.İmtihanları verebilmenin ve Hakk'a yürüyebilmenin en kısa yolu, sabır ve şükür asası ile insanlara hizmettir.
Aşağıdaki âyetler, sabır konusunun ne kadar önemli olduğunun en açık delilleridir :


BAKARA SURESİ / 155 : Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz.(Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!


ÂL-İ İMRÂN SURESİ / 120 : Size bir iyilik dokunsa bu onları tasalandırır.Başınıza bir musîbet gelse buna da sevinirler.Eğer sabreder ve korunursanız, onların hîlesi size hiçbir zarar vermez.Şüphesiz Allah(c.c.), onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.


A’RAF SURESİ / 125, 126 : Onlar: “Biz zâten Rabbimize döneceğiz.Sen sâdece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde, onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun.Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al.” dediler.


ENFÂL SURESİ / 46 : Allah(c.c.) ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider.Bir de sabredin.Çünkü Allah(c.c.) sabredenlerle berâberdir.


LOKMAN SURESİ / 31 : Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah(c.c.)’ın lûtfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi?Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.





Bir "Gönül Dostu"ndan, bir Hakk yolu yolcusundan, bir makale;

Okyanusdan bir damlacık, buhar olup yola çıktı.Yol da uzun mu uzun..damlanın hali, aynı insanoğlunun anne karnındaki hali gibiydi..safmı saf, temiz mi temiz.

Damlacık, buharlıkdan vazgeçti, tekamül edecek ve öz'üne dönecekdi. Tekrar yağmur olup yere düştü..öz'e dönmek kolay değil..asıl olan'a dönmek emek ister..zahmet ister.

Vurdu kendini taşlı, dikenli yollara..azimliydi..inançlıydı..okyanusa dönmekdi maksadı. Ama ne çare ki; onu hiç yanlız bırakmayan, bir an bile peşinden ayrılmayan ve adına Nefs dediği bir yol arkadaşı da vardı. Her yol ayrımında gideceği yönü gösterirdi ona..taşlardan, dikenlerden arınmış, rengarenk ağaçlarla bezenmiş yollara sokardı damlacığı..

Damlacığın maksadı Okyanusa geri dönmekdi ama, ufukda bir türlü görünmüyor ne ırmak, ne deniz ne de okyanus..Nerde o sevgili? diye inledi usulca..yol güzel ama yolun sonu yok..

Bir an muhasebe yaptı nefsiyle."Bak arkadaş dedi..ben seni tanımadan, önce saf temiz bir damlacıkdım ama şimdi şu halime bak, her türlü karanlıkları bünyemde barındırıyorum, beni böyle gören başka damlalar, bizi de kirletecek diye korkuyorlar. Ben görünürde güzel ama karanlık olan bu yolu terkediyorum...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabır
« Posted on: 19 Nisan 2024, 09:43:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabır rüya tabiri,Sabır mekke canlı, Sabır kabe canlı yayın, Sabır Üç boyutlu kuran oku Sabır kuran ı kerim, Sabır peygamber kıssaları,Sabır ilitam ders soruları, Sabırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes