Rabbini Gören Topluluk

RABB'İNİ GÖREN TOPLULUK

İslam'la tanıştığım ilk günlerde 'Tevhidi Müslüman' kavramı oldukça yaygındı Bu kavramın önemini gün geçtikçe daha iyi anlamaya başlamıştım Birisiyle karşılaştığımızda onun da Tevhidi çizgide olduğunu öğrenince içimde büyük heyecanlar uyanırdı Sanki o ilk sahabeler bizlermişiz gibi sevinir, saygıyla onların anlattıklarını dinler, onları örnek almaya gayret gösterirdim
O günkü ortamda Din'ini seven ve yaşatan bu insanlar, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılamayacağının bilincinde olup, tağuti sisteme kulluk etmeyi redderek küfür sandıklarının başına gitmiyor, imanlarına zulüm bulaştırmamak için çoğu şeyden sakınıyorlardı
Ancak zaman ilerledikçe pek çok şey değişmeye başladı Allah'ın indirmiş olduğu "Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" (Zariyat 56) ayeti unutulmaya yüz tuttu ve bu insanlar Tevbe süresindeki o muazzam ayetin muhatabı olmaya başladılar: "Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu İsa'yı ilah edindiler Oysa onlar ancak bir olan ilah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardıO'ndan başka ibadete layık ilah yoktur O, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir" İsterseniz sevgili peygamberimizin ayeti okuduğu ortamı bir anımsayalım Adiyy bin Hatem Rasulullah'ın daveti kendisine ulaşınca hemen Şam'a kaçmıştı Çünkü o cahiliye döneminde Hıristiyan olmuştu Sonra kız kardeşi ile beraber kavminden bir grup Müslümanların eline esir düşmüştü Rasulullah İbn-i Ebi Matem’in kız kardeşine iyilik ve ihsanda bulundu Kız kardeşi daha sonra Şam'a dönünce kendisine yapılan muameleyi kardeşine anlattı ve onu İslam’a davet etti Adiyy, Meşhur Hatem et-Tai'nin oğlu idi O, cömertliği ile tanınırdı ve Tayy kabilesinin reisi idi Medine'ye geldiği günlerde bütün halk ondan bahsediyordu Adiyy bin Hatem boynunda gümüş bir haç olduğu halde Rasulullah'ın huzuruna geldi O sırada Rasulullah
"Onlar hahamlarını ve rahiplerini Allah'ı bırakıp Rabler edindiler" ayetini okuyordu Adiyy, Rasulullah'a "Onlar hahamlara ve rahiplere ibadet etmiyorlar" deyince Rasulullah şu cevabı verdi :
"Evet, fakat âlim ve rahipler onlara helali haram, haramı da helal kıldılar Ve onlar da bunlara tabi oldular İşte onların alim ve rahiplerine ibadet etmelerinin anlamı budur " İnsanlar Allah'ın kitabını arkalarına atarak din adamlarından nasihat istediler Ve din adamlarının koymuş oldukları hükümlere tabi oldular Bu sebeple Allahu Teala, ayetin devamında : "Oysa onlara sadece tek bir ilaha ibadet etmeleri emredilmişti" buyurmuştur Yani o tek ilah'ın haram saydığı haram kabul edilecek yine o tek ilah'ın helal saydığı helal kabul edilecektirO'nun koyduğu yasalara uyulacak, O'nun verdiği hüküm yürürlüğe konacaktır
Buna benzer ayetleri ve hadisleri örnek göstererek tağutun sandıklarına gidenleri eleştiren 'Tevhidi Müslüman' kardeşlerimiz, maalesef bugün kendileri sandık başına giderek bu ayetin muhatabı olmuş durumdalar
Bizleri tanıyan ve bilen kardeşimizle karşılaştık geçen günlerde Hoş bir sohbetten sonra konu dönüp dolaşıp sandıklara geldi Yanımızdaki arkadaşlardan biri yüzünde hafif tebessümle ’’Ne oldu size ?" dedi Daha düne kadar siyasete bulaştığı için Erbakan'ın imanını sorgulayan sizler, onun kadar imanı olmayan birinin arkasına düşmüş sandıklara koşuyorsunuz" Her ne kadar bu sözlerin muhatabı bizler olmasak da arkadaş haklıydı Birçoklarında bu yönde bir kayma olmuş ve hepsi de AKP çatısı altında bulunmayı benimsemişlerdi
Hepsinde aynı düşünce hakimdi : ’’İnşallah İslam adına bir şeyler yapacağız, fakir fukaranın doymasına vesile olacağız, boş durmaktansa bu çatı altında adımlarımızı daha sağlam atacağız’’ Bundan da öte bu insanların dünyalık kaygılarının ne kadar çok arttığını gördüm Sanki ahiret dünya, dünya da ahiret olmuştu
Maalesef daha önce Tevhidi düşünen bu kardeşlerimiz, laik sistemde din adına bir şey yapılamayacağını yıllardır öğrenememişler Fondan verip karınlarını doyurdukları insanların yanlarında olduklarını savunurlarken, diğer taraftan oy verdikleri Başkanları Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da ABD tarafından yürütülen 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin altına Eşbaşkan olarak imza atıp Müslümanların kanlarına girmiş durumdadır "Adımlarımızı sağlam atarız" diyenlerin ise ayaklarının gerisin geri gittiğini görüyoruz Bugün gelinen son nokta ise başlı başına içler acısı
Düşüncelerinde geri adım atmayan bu kardeşlerimiz, her ne kadar kabullenmeseler de başlangıçta zikrettiğim hadisin muhatabı oldularÜstüne üstlük hiç kimsenin görmesinin mümkün olmadığı bir şeyi, Rabblerini görmüş oldular
Evet, ne yazık ki, Rabb'ini gören bir toplulukla karşı karşıyayız Buradaki gizli şifreyi sizlere sunabilirim :
Recep…
Abdullah…
Bülent…
Hala göremeyecek kadar körseniz, bu isimlerin baş harflerini birleştirin
Allah'ım sen bizi Rabb'ini gören topluluktan eyleme !

Hasan Enes
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın