> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Putlar putçuluk ve gelenekçiler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Putlar putçuluk ve gelenekçiler  (Okunma Sayısı 614 defa)
30 Kasım 2010, 17:30:42
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Kasım 2010, 17:30:42 »



Putlar, Putçuluk Ve Gelenekçiler


İnsanoğlu, özünde var olan ibadet etme arzusunu çeşitli şekillerde gidermeye çalışmıştır. Bunun tezahürleri, kimi zaman kendi elleriyle yaptığı, şekil verdiği maddelere tapmak şeklinde  görülebiliyor.

Tarihte bunlar ‘put’ olarak isimlendirilmişlerdir.

Aslında basit gördüğümüz, belki de burun kıvırdığımız, ilkel addettiğimiz bu inanç biçimi bile, üzerinde derin derin düşünülmesi gereken bir mevzudur.

Tahtadan, taştan, mermerden, kimi zaman da helvadan (!) (işi bittiğinde hemen yenilmek üzere) yapılan bu putların o insanlar nezdinde sadece somut şekiller olduğunu söylememiz, meseleyi hafife aldığımızı gösterir.

Üzerinde yeteri kadar kafa yormadığımız için belki; bugün hâlâ putçu zihniyetler var ve ‘putçuluk’ devam ediyor.

Belki de ilânihâye putçuluk hep var olacak.

Hz İbrahim’in , Hz Muhammed’in kırdığı putların yerine yenilerini koymakta insanoğlu pek de zorluk çekmemiş gördüğümüz kadarıyla..

 

İnsanoğlu Tapınmak İster


 Çünkü, insan yaşamı şekillendirirken, kendinden güçlü aşkın yüce bir varlığa inanmak, onun öğretilerine göre hareket etme arzusu ile doludur. Hiçbir şeye inanmıyorum diyen insanın bile zor zamanlarında sığındığı, yardım dilediği bir varlık, güç vardır.

Onun öğretilerine göre hareket etmediği zaman cezalandırılacağını düşünerek korkması o güce tanrılık vasfı kazandırır.

Bir ritüeli yerine getirmediği zaman çarpılacağını, başına bir kötülük geleceğini düşünmesi en bariz örneklerindendir. Veya başına gelen herhangi bir sıkıntıyı ona bağlaması, atfetmesi, bir nesneye yüklenen anlamın değerini göstermesi açısından çarpıcı bir örnektir.

Sevilen, bağlanılan, emirlerine itaat edilen, saygı duyulup korkulan varlık, her ne ise o, kişinin ilahı, tanrısı oluyor.

O halde insan durup düşünmeli; kimi ya da neyi en çok seviyor ve onun sevgisini celp etmek için uğraşıyorum diye…

Kimin sevgisini kaybedersem bu benim yıkımım, sonum olur?

Hayatımın merkezinde ne var?

Hayatımın olmazsa olmazı nedir?

Neleri kaybedersem fazla üzülmem. İşimi, mesleğimi, statümü, ailemi kaybedersem mi daha çok üzülür, yıkılır mahvolurum; yoksa ilâhımın rızasını, hoşnutluğunu kaybedersem mi daha çok üzülürüm?

Hangisi bizim için daha değerli?



Hayatımızı Sorgulamalıyız


 Elbette hayatın gereği olarak bunların herhangi birini kaybetmek insan için gerçekten zordur. Ama her defasında yeniden başlangıç yapmak, hayata yeniden tutunabilmek için insan güç bulabilir kendinde..

İçimizdeki yaşama arzusu, birinin bizi sürekli gözettiğine ve sevdiğine dair inancımız bizi hayata bağlar ve güç verir.

Onun için her şeyini kaybetmiş gibi gördüğümüz bazı insanların nasıl da yeniden yaşayabildiklerine hayret ederiz.

Hayatının merkezine işini alan bir insan, onu kaybettiğinde yıkılır, bir daha ayağa kalkamaz. O işi ile vardır. İşi yoksa kendi de yoktur.

Onun için hayatımızın merkezine neyi aldığımızı sık sık sorgulamalıyız diye düşünüyorum.

Hayatının merkezine ilâhını, Rabbini almışsa kişi; tüm zorlukları O’na olan inancı ve güveni sayesinde kolayca aşar.

Evet o ilâh, kaybolmayan yitip gitmeyen, terk etmeyen, sonsuz güç sahibi, her zaman var olagelecek gerçek ilâh ise..

Sahte ve düzmece tanrılar, gerçek ilâhın karşısında yok olup gitmeye mahkûmdurlar…

İnsanların kendi zihinlerinde ürettikleri zanlar, ideolojiler, kahramanlar insanı gerçek anlamda tatmin edemez.

Hepsi sınırlı bir güce sahiptir. İnsanların onları gözlerinde büyütmeleri, onlara olağanüstü güçler atfetmeleri onları yüceltmez.

Bilakis insan, kendi zihin dünyasında yarattığı tanrısını korumak ve kollamak zorunda hisseder kendisini..

Çünkü onlar kendilerini koruyamazlar, Hz İbrahim’in kırdığı putlar gibi..

Kimsenin çağrısına cevap veremezler, sorunlarını çözemezler..

Kimseye bir fayda sağlayamadıkları gibi kendileri hizmet edilmeye muhtaçtırlar..

 
Putların Arkasına Sığınanlar

 
Peki bu sahte ve düzmece tanrıların gerçek mahiyetlerini ona tapan, inanan insanlar bilmiyorlar mı dersiniz?..

Elbette biliyorlar. Onlar o şeklin, o figürün arkasında gizledikleri kendi dinlerine, ideolojilerine tapıyorlar.

Bunu kamufle etmek için de ona olağanüstü özellikler yüklemeye çalışıyorlar.

Kurdukları düzen başkaları tarafından fark edilecek diye ödleri kopuyor. Çünkü üzerinde oturdukları rant sisteminin bozulacağından ve eskisi gibi sistemin kaymağını yiyemeyeceklerinden endişe ediyorlar. Onun için putlarına sıkı sıkı sarılıyorlar..

Ne pahasına olursa olsun iktidarlarını kaybetmemek için her çareye başvurmaktan çekinmiyorlar..

Zor kullanmak, manipüle etmek, sindirmek, göz boyamak aldatmak kullanılan yöntemlerin en mâsumları..

Yurtlarından etmek, ambargo uygulamak, dahası öldürerek, yakıp yıkarak ortadan kaldırmaya çalışmak..

Yaptıklarını meşru hale getirmek için de isim takmak, yaftalamak, iftiraya başvurmak..

Bu yöntemler ne kadar da tanıdık öyle değil mi?

Tarih ve zaman mefhumunu ortadan kaldırıyor neredeyse…

Tanrılarına, put edindiklerine tam bağlılık gösteren bir kesim de gelenekçilerdir.

Onlar için insanların zulme maruz kalmaları önemli değildir. Gencecik fidanların hayatının kararmasının bir anlamı, kıymeti-harbiyesi yoktur. Varsa yoksa gelenek, adet, alışkanlık..

Bu nitelendirmem bazılarına haksızlık gibi gelebilir. Ancak mantığına baktığımızda aynı şeyleri görürüz.

Müntesipleri o geleneklerin yanlışlığını, anlamsızlığını görürler de değiştirmek ya da ortadan kaldırmak için hiçbir şey yapmazlar.

Çünkü kurulu sistem onlara rant sağlamakta, statülerini sağlamlaştırmaktadır.

Bu devranın sürmesi için bazı kurbanların verilmesi normaldir, vaka-i âdiyedendir. Geleneklerinin, adetlerinin arkasına sığınarak insanları sömürmeye devam ederler.

Bazı yasaklar, kurallar sorgulanamaz bile…

Özellikle kız çocuklarına karşı akıl almaz baskıcı tutumlar sergilenmektedir. Sırf bu yüzden yüzlerce kadın ve kız intihara sürüklenmektedir. Meraklıları istatiklerden somut rakamları edinebilirler. Geleneğin sert yapısını sağlamlaştırmak için dinin(İslam) bazı hükümlerini işlerine geldiği gibi yorumlayarak kullanmakta bir sakınca görmezler. Özellikle ataerkil toplumların atalarının dinine bağlılıklarını ispatlamak için cinayet işlemekten de kaçınmadıklarını görürüz.

“Onlara (müşriklere) ‘ALLAHın indirdiğine uyun’ denildiği zaman onlar , ‘Hayır!, Biz  atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.’ dediler…”(2/170)

Kur’ a-nı Kerim’ in bu ifadesinden yola çıkarak, insanların kural kabul ederek uydukları, itaat ettikleri şeyin onların ilâhı olduğunu ve ona taptıklarını söyleyebiliriz.

“Kim ALLAHın emirlerine aykırı olarak başkalarının emirlerini daha üstün sayarsa, işte o insan onları ilâh haline getiriyor demektir.”1

Hz Muhammed’in zamanındaki müşrikler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Günümüzün müşrikleri de kızlarını namus adına, töre adına öldürebiliyorlar. İtaat ettikleri, boyun eğdikleri töre ilâhı öyle buyuruyor çünkü..

Kadınlara mirastan pay vermemek için türlü hilelere başvurmak müşriklerin önemli bir ortak paydasıdır. Köleliğin devam etmesini isterler çünkü; sınıf farkı olmadan yaşayamazlar. Ağa olmak emretmek onların hakkıdır çünkü..

Şimdi bunların atalar dini dedikleri şeye taptıklarını söylememiz haksızlık sayılabilir mi?

 
Çağdaş Putperestler

 
Bir de ALLAH’a ibadet ediyorum zannıyla ibadetlerinin içini boşaltmış, sadece şekle indirgemiş bedbahtları da anmadan geçmek istemiyorum.

İşlerine gelmediği zamanlarda ALLAH’ın prensiplerini hiçe saymaktan çekinmeyen, ama abdest suyunun üzerine sıçramasını aslî meseleymiş gibi önemseyen ham softalar ALLAH’ın gönderdiği hâlis dine zarar veriyorlar.

Kendi elleriyle yaptıkları helvadan putu yiyen putperestler gibi…

Yaşam tarzlarını modernizm denilen çağdaş putperest sisteme göre düzenleyip, üzerine biraz İslâmi figürler serpiştirerek dindar bir portre çizme telaşındaki günümüz Müslüman’ı büyük bir yanılgı içindedir.

Neşet ettikleri kaynak bakımından birbirinin tamamen zıddı iki yaşam tarzını birleştirerek bir sentez yapmaya çalışan Müslüman, yaşadığının ne olduğuna dönüp bir daha bakmak mecburiyetindedir.

Kendini başkalarına beğendirmek, ispatlamak zorunda hisseden Müslüman bu kompleksten kurtulmalıdır.

Yalnızca kendisi olabilmek ALLAH’ın hoşnutluğunu kazanmak için yeterli olacaktır.

 Bir yandan tüketim ilâhına kölelik yaparak bencilleşen, paylaşmayı dayanışmayı rafa kaldıran günümüz insanı, hâlâ Müslüman kalabildiğini sanmaktadır.

Unutmayalım ki zihinlerimizdeki putlardan tamamen arınmadıkça, Allaha tam anlamıyla teslim olamayacağız.

Hz Muhammed’in kırdığı putlarla, yeryüzünün putlardan tamamen temizlendiğini düşünür isek yanılırız.

Acaba bizim zihin dünyamızı hangi putlar işgal ediyor…

Sorgulamalıyız…  Sorgulanmadan önce…
...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 30 Kasım 2010, 17:34:46 Gönderen: Sumeyye »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Putlar putçuluk ve gelenekçiler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 11:15:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Putlar putçuluk ve gelenekçiler rüya tabiri,Putlar putçuluk ve gelenekçiler mekke canlı, Putlar putçuluk ve gelenekçiler kabe canlı yayın, Putlar putçuluk ve gelenekçiler Üç boyutlu kuran oku Putlar putçuluk ve gelenekçiler kuran ı kerim, Putlar putçuluk ve gelenekçiler peygamber kıssaları,Putlar putçuluk ve gelenekçiler ilitam ders soruları, Putlar putçuluk ve gelenekçilerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes