> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  >  Peygamberlerin masumiyeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberlerin masumiyeti  (Okunma Sayısı 2383 defa)
02 Ekim 2010, 17:45:43
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Ekim 2010, 17:45:43 »





     Peygamberlerin masumiyeti

Herkes bilmektedir ki Peygamberler diğer insanlardan farklıdır. Söz, davranış ve duruşlarıyla, onlar diğerlerinden ayrılır, en akıllı, en ahlaklı insanlardır. Davalarına en ufak bir zarar verecek, kıymetini düşürecek, lekeleyecek her türlü davranışlardan korunmuşturlar. Onların biz diğer Müslümanlardan ayrılan bir önemli farklılığı, bu anlamıyla masumiyetleridir.

Masumiyet-ismet; peygamberlerin kötülük, günah ve bidat gibi hallerden korunmuş olma ve bunları işlememe halidir. Onlar temiz yaradılışlı, temiz düşünceli, temiz hareketli insanlardır. Buna bağlı olarak da amel defterleri tertemizdir. Yahudi ve Hıristiyanlar, peygamberleri için en olmadık inanışlara sahiptirler. Hatta bozulmuş Kitabı Mukaddes içerisinde bunlara genişçe yer bile verilmektedir. Onların algısı bir cinayet ve sapıklıktır, Allah'a ve peygamberine apaçık bir iftiradır. Ancak Allah'ın son ve değişmez dini İslam inancına göre, yukarıda da belirttiğimiz gibi, onlar tertemiz, kötülüklerden arınmış, iyilik abidesi, örnek şahsiyetlerdir.

Masumiyetin Sınırı


İmam Maturidi, "İsmet, külfeti kaldırmaz" diyerek önemli bir ilkeyi dile getirmiş oluyor. Peygamberlerin ve Efendimiz Hz. Muhammed'in masum oluşları, onlarda günah işleme kabiliyetlerinin olmadığı ve ilahi emir ve yasaklardan muaf tutuldukları anlamına gelmez. Kendileri insanlığın bütün zaaf ve kuvvetlerini taşımalarına rağmen kasten hiçbir günah işlemeye yeltenmeyecek kadar nefislerine hâkim olup Allah'tan korkarlar. Vicdanları öylesine temizdir ki nefislerinin onları günaha itecek tüm isteklerine anında karşı koyabilirler. Şayet istemeden bir hata yaparlarsa hemen Allah tarafından uyarılır ve düzeltilir. Çünkü bunun aksi takdirde ümmete yansıması çok farklı olur.

Allah Resulü'ne ilahi uyarılar...


Cenab-ı Allah'ın büyük günah işlemeyen peygamberlerini, yaptıkları küçük hatalarında hemen uyarmış olduğunu belirttik. Diğer peygamberlerden sadece Hz. Davud örneğini hatırlatalım; İki düşman arasında bir tartışma doğmuştu. Hüküm vermesi için taraflardan biri Hz. Davud'un yanına gelmiş, o da tek tarafı dinleyerek karar vermişti. Bunun üzerine bunun yanlış olduğunu belirten vahiy gelmiş ve durum düzeltilmişti. (Sa'd 38/21-24)

Allah Resulü Hz. Muhammed (sav)'a yapılan ilahi uyarılarla ilgili kapsamlı bir makale yazan değerli akademisyen Doç. Muhittin Akgül (Diyanet İlmi Dergi Hz. Muhammed Özel Sayı 200 Yılı) şu konuları dile getirir:

İbni Ümmü Mektum olayı: Allah Resulü Mekkelilerin ileri gelenlerine İslam'ı anlattığı, onları davet ettiği ve mümin olmalarını umduğu bir ortamda, uzaktan Abdullah bin Ümmü Mektum gelir. Gözleri görmediğinden Allah Resulünün kimlerle ne yaptığını bilmemektedir. Onun tek amacı, yeni ayetler varsa onları almak, Kuran'la feyizlenmektir.

Abdullah'ın onların bulunduğu meclise destursuz girip, sözlerini kesmesi, Efendimiz (sav)'ın hoşuna gitmez ve yüzünü ekşitir. İşte bu olay üzerine Peygamberimizi uyaran ayetler gelir. (Abese 80/1-10)

Bedir esirleri: Bedir savaşı sonucu yakalanan savaş suçlularına ne yapılması gerektiğini Allah Resulü ashabıyla istişare eder. Genel eğilim, suçluların cezalandırılmalarıdır. Ancak rahmeti sonsuz Peygamberimiz, onların fidye karşılığı salıverilmeleri kararını verir. Bunun üzerine uyarı ayeti gelir. (Enfal 8/67-69)

Münafıklara izin verilmesi: Tebük Seferi öncesi cihada katılmak istemeyen münafıklar, Allah Resulüne gelerek sahte ve yalandan mazeretler öne sürmüşlerdi. Bunun üzerine onların izin talebine müsaade eden Allah Resulü uyarılmıştır. (Tevbe 9/44-46, 49, 81)

Fakirlerle ilgili uyarı: Mekkeli kendini beğenmiş ekâbir, Allah Resulünün mesajını dinlemek, aynı mecliste bulunmak için, yanındaki fakir ve köle müminleri uzak tutmalarını istemişti. Efendimiz, bu teklifi reddeder. Ancak bazı sahabeler bu yolun da denenmesi, dolayısıyla onların hidayete ermesi için Allah Resulüne fikirlerini söylerler. Peygamberimiz bu olayı düşünürken, ayet iner ve böyle bir şeye yönelmemek gerektiğini belirtir. (Kehf/1880)

Tahrim meselesi: Allah Resulünün hanımlarına olan kızgınlığı sonucu bal şerbet içmeyeceğine dair yemin etmesi üzerine ayet inmiştir. (Tahrim 66/1-3 Hz.Peygamberin eşleri bölümünde bu konu biraz genişçe ele alınmıştır.)

Münafık ve müşriklere dua: Bir ara bir gurup münafık Allah Resulüne gelerek kendilerine duada bulunmalarını istemişti. Peygamber Efendimiz de bunu arzu etti ve istiğfarda bulundu. Hemen uyarı mesajı geldi. (Tevbe 9/80)

Görüldüğü gibi Allah resulünün yaptığı zelleler, diğer insanlar için gayet sıradan ve günah olmayacak işler. Ancak ilahi denetim altında olan Hz. Muhammed en küçük bir hatayı bile kabul etmeyecek temizlikte ve güzellikte olduğundan hemen düzeltilmiştir.

Peygamberlikten önce ve sonra

Başta Efendimiz (sav) olmak üzere tüm peygamberler, ilahi sorumluluk almadan önce ve aldıktan sonra her türlü büyük günahtan ve şirkten tamamen uzaktırlar. Kasden büyük günah işlemezler. Aşağı ve sıradan insanların yaptığı basitlikler de yapmazlar.  Eğer onlar günahla malul olsalar, kendilerine inanan insanlara diyecek bir sözleri olmaz, insanlara, günah işlemeyin, Allah'a itaat edin dediklerinde inandırıcı olamazlardı. Onlar helal haram sınırında masum oldukları gibi, özellikle şer'i işlerde, dini hükümlerin tebliğ edilmesinde, ümmetinin irşadı ile ilgili konularda da kesinlikle korunmuşlardır.

Zelle

Zelle bir nevi ayak sürçmesi, ayak kaymasıdır. Allah elçilerinin kutlu yürüyüşlerinde kazayla, hatayla, unutarak yaptıkları küçük kusur ve günahlardır. Yapılan bir işin zelle olarak nitelendirilmesi, o işin günah olmasından değil, bir peygamberin yüce ve üstün makamına yakışmadığındandır. Çünkü onlar mükemmel insanlar olduklarından sıradan, normal insanların çok rahat yapabileceği hatalara, kusurlara bulaşmamaları gerekmektedir. Allah peygamberlerini zelle'de bile bırakmaz, uyarır ve onlar da kendilerini düzeltirler.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberlerin masumiyeti
« Posted on: 24 Nisan 2024, 10:53:07 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberlerin masumiyeti rüya tabiri, Peygamberlerin masumiyeti mekke canlı, Peygamberlerin masumiyeti kabe canlı yayın, Peygamberlerin masumiyeti Üç boyutlu kuran oku Peygamberlerin masumiyeti kuran ı kerim, Peygamberlerin masumiyeti peygamber kıssaları, Peygamberlerin masumiyeti ilitam ders soruları, Peygamberlerin masumiyetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes