> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık  (Okunma Sayısı 668 defa)
25 Eylül 2010, 14:59:15
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Eylül 2010, 14:59:15 »



Peşin Hükümler ve Etnik Ayrımcılık

Hiçbir müfsid, 'ben müfsidim' demez, daima suret-i haktan görünür, yahud bâtılı hak görür. Evet, kimse demez 'ayranım ekşidir.' Fakat, siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz; belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler ha-yalin elinde kalsın mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalpte saklayınız, bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz."
Bediüzzaman Said Nursi, Münazarat, ss. 48-49

Peşin Hükümlerin Kaynakları

Peşin hükümler, at gözlükleriyle eşya ve hadiseleri yorumlamaktan doğarlar. Peşin hüküm sahibi insanlarda hakperestlik, kadirşinaslık, esnek düşünme, alternatifli tefekkür, farklı perspektiflerden meseleleri ele alma, firaset, dirayet ve hikmet gözükmez. Bu insanlar zihinlerine hâkim olan peşin hükümlerle hem kendilerini hem de başkalarını mahkûm ederler. Kendilerini mahkûm ederler, zira peşin hükümlerinin farkında değildirler; bilmediklerini bil-memekte, bildiklerini de doğru zannetmektedirler. Başkalarını mahkûm ederler, zira nazarlarında "kalem kırılmıştır", savunma yapılsa da yapılmasa da, bu insanlar görüşlerini açıklasalar da açıklamasalar da netice değişmeyecek, zihinlerindeki taş gibi paradigmalar yerinden bile oynamayacaktır. Meselâ, "Ben görmediğime inanmam" diyen bir insan, işte böyle bir peşin hükmün mahkûmudur. Hâlbuki görmemek olmamağa delil değildir. Gö-rülmediği halde mevcut olan çok şey vardır.

Peşin hükümler ya bilgisizlikten veya inat, enaniyet ve düşmanlık gibi faktörlerden kaynaklanır. Bilgisizliğin izalesi nisbeten kolaydır. Yeter ki bu insan hakikati öğrenmede samimi olsun. İnat, enaniyet ve düşmanlıktan kaynaklanan peşin hükümler ise çok tehlikelidir. Sahibinin fani hayatını semeresiz kılar, ebedî hayatını ise mahvederler.

Yaptıkları hata kendilerine açıklandığı halde hatalarında ısrar eden, sürekli olarak olumsuzmuş gibi gözüken hususları öne süren, bıkıp usanmadan kusur arayan, olumlu noktalar ne kadar çok olursa olsun gözlerini kapayan ve bunlara yüzde birlik bir yer bile vermeyi çok gören, başarısızlıklara "zum" (odaklanan) yapan, başarılara ise büyük bir kıskançlıkla kulak tıkayan insanların objektif oldukları söylenebilir mi? Bu insanların peşin hükümlerinin kibir ve husumetten kaynaklandığından şüphe edilir mi? Yeni bilgiler edindikleri halde tavırlarında zerre kadar değişiklik olmayan bu insanların zihinleri, ve kalpleri taştan daha katı değil midir?

Peşin Hükümlerin Tezahür Ettiği Ortamlar

Peşin hükümler günlük konuşmalardan medyadaki beyanlara, ders kitaplarından siyasî propagandaya, kanun metinlerinden toplantılara, mülakatlardan edebiyata kadar birçok ortamda, farklı şekillerde tezahür edebilir. Mesela; batılı ülkelerde yaşayan azınlıklara karşı beslenen peşin hükümler konusunda yapılan araştırmalarda, bu farklı ortam ve üsluplara dikkat çekilmektedir. Bu ülkelerde (özellikli Avrupa'da) yaşayan azınlıklar medyada da azınlıktadırlar Basın-yayın dünyasında azınlıklar içinden seçilmiş gazetecilere çok az rastlanır (Hollanda gibi bazı ülkelerde isi hemen hemen hiç rastlanmaz) (Greenberg ve Mazingo, 1976 Husband 1983).

Onlar hakkında hazırlanan haber, makale veya TV programları nisbeten az sayıdadır. Filmlerde kendilerine yakıştırılan roller, hep ikinci plandaki, basmakalıp rollerdir. Çoğunlukla olumsuz haberlere mevzu olurlar. Suç çatışma, sosyal problemler, uyuşturucu ve göçün getirdiği menfi neticelerden bahsedilince onlar akla gelir. Kendilerine medyada pasif bir rol verilir. Onlar lehine veya; aleyhine karar veren, inisiyatif sahibi olan, faaliyete geçenler hep çoğunluk yetkilileri, üyeleri veya gruplarıdır. Kendileriyle alâkalı mevzularda bile fikirleri nadiren sorulur.

Tarih, coğrafya veya sosyal bilimlere ait ders kitaplarında tarafsız ve çok yönlü bir şekilde azınlık gruplarının takdim edildiğine rastlanmaz. Batılı kültürel, teknolojik veya siyasî müesseseler, sistemli bir şekilde müsbet olarak takdim edilirken bu insanların alınlarındaki "İlkellik" damgası bir türlü silinmez. Kültürleri, kurumları siyasî faaliyetleri ve günlük hayatları sistemli olarak, hem basında hem de ders kitaplarında, olduğundan daha ehemmiyetsiz gösterilir. (Ferro, 1981; Redmond, 1980; van de Borg ve Reinsch, 1983).

Peşin Hükümlere Ait İdraki Çerçeve

Etnik bilgilerin zihnen işlenmesine ait bu tablo, peşin; hükümlerin nasıl oluştuğu hakkında oldukça detaylı ve şümullü bilgiler vermektedir. (Van Dijk, 1984: 27). Tabloya göre insanlar, belli bir konuyla alâkalı (burada etnik azınlıklar) hadise, davranış ve beyanları kısa süreli hafızalarında, seçici bir şekilde algılarlar. Bu taraflı yaklaşımda "ayrımcılık" hemen göze çarpar, zira azınlıkların olumsuz davranışlarına grup içi üyelerinin olumsuz davranışlarından daha çok dikkat edilir. Adeta bu tür hadise davranış ve beyanlar "aranır". Bu taraflı yoruma; Kontrol Sistemi, Episodik, Semantik ve Uzun Süreli Hafıza tesir eder. Kontrol sistemi, mevcut mevzunun hususî gayeler, stratejik hedefler ve çıkarlar açısından ele alınmasına sebep olur. Episodik Hafıza (şahsi tecrübelerle şekillenen hafıza) bir tek tecrübeye dayanarak aşırı genellemelere sebep olabilir. Semantik Hafıza (daha çok sosyal tecrübelerle kelime ve kavramları, gruplar ve sınıflar halinde tasnif eden hafıza) bünyesinde oluşan kavramlar, çerçeveler, modeller, genel gayeler, normlar, değerler, temel ideolojiler ve inançlar ışığında ele alınan hususî hadise, davranış veya beyana karşı bir tavır takınılmasına yol açar. Kontrol sistemi, Episodik ve Semantik Hafıza biraraya gelerek Uzun Süreli Hafıza'yı şekillendirirler. Yani karşılaşılan özel durum bu eleklerden geçe geçe neticede daha sonra hatırlanacak ve anlatılacak bir şekilde Uzun Süreli Hafıza'ya nakşedilir.

Zihindeki bu çerçeveler, modeller ve inançlar; eğitim, şahsî tecrübeler, sosyal ilişkiler ve medya tarafından inşa edilir. Bu tür kavram çerçeveleri ve inançlar, peşin hükümlerin rengine boyanmışsa ve bu hükümlerin sahibi kasten esnek düşünmek istemiyorsa, karşılaştığı her hususî durumu, zihnindeki katı paradigmalar açısından değerlendirecek, bilgiler yetersiz olsa bile boşlukları zaten bildiği gerçeklerle (!) dolduracak, sarsılmaz eski inançlarını bir defa daha takviye edecek; sözün özü yakıştırmaya, yaftalamaya ve kendini kandırmaya devam edecektir.

Bu tür peşin hükümleri telkinlerle edindiği halde hakperest olan insanların kavram çerçeveleri ise, ikna edildiklerinde değişebilir. Bu insanlar bütün anlatılanlara rağmen, şahsî tecrübeleri yardımıyla eğitim ve medyanın kendilerine aşıladıkları peşin hükümleri sorgulayabilirler. Eğer talihliyseler, yani tabloda anlatılan zihnî modellere yepyeni renkler verecek bir ruh, kalp ve vicdan donanımına sahipseler, ufukları açılır. İradeleriyle bu donanımı ifrat ve tefrite kaçmadan kullananlar "gerçek inançlara" sahip olma liyakatini kesbederler. Mesela İslam'a karşı peşin hükümler taşıyan böyle bir insan, bu tür bir liyakata sahipse, yavaş yavaş peşin hükümlerin zincirlerinden kurtulur ve kendisine iman nimeti bahşedilir.

"Medenilere galebe icbar ile değil, ikna iledir" sözünün muhtemel bir yorumu da bu zaviyeden yapılmalıdır. Kasıtlı bir eğitim felsefesi, hasım bir medya ve saf yığınlar ortamında yetişen Batılıların paradigmaları, cebren kesinlikle değişmez. Yapılacak her hata, bu ortamın taraflı unsurlarının eline bir koz verecektir. Fazileti şiar edinmek ve zikzaksız bir hayat felsefesine sahip olmak "peşin hüküm imalcilerine" en büyük darbedir. Ellerinde malzeme kalmayınca yalan haberlere, iftiralara ve tezvirlere tevessül etmeyi göze alırlarsa, yatsıda sönecek mumlarını yakmış olacaklardır. Yalanlar kesinlikle uzun ömürlü olmayacak, insanlar yavaş yavaş da olsa kimin haklı, kimin haksız ve rezil olduğunu idrak edecek, zihnî modelleri değişecek, ikna olacak ve hayatları farklılaşacaktır.

Peşin Hüküm Modellerinin Oluşumu

Eğer bir insan taktığı gözlüğü değiştirmeye kesinlikle yanaşmıyorsa, dünyayı hep o gözlüğün rengiyle görmekten kurtulamaz. Böyle bir insan için sıradan davranışlar bile "özel anlamlar" taşır. Mesela bir batı ülkesinde alış veriş yapan bir azınlık üyesinin pazarlık yapmasını kendi kültürel normlarına yakıştıramayan çok insan vardır. Hâlbuki bazı durumlarda kendi insanlarının da pazarlık yaptıkları bir gerçektir. Fakat bahsettiğimiz gibi "algıda seçicilik" yüzünden azınlıkların her davranışı büyüteç altında incelenmektedir. Öyle ki başkalarına yardımcı olmaya çalışan bir azınlık mensubu, "başkalarının işine karışıyor" şeklinde görülebilmektedir.

Kurban Bayramı'nda evinin banyosunda bir koyun kesen Müslüman'ın hikâyesi kulaktan kulağa yayılır durur. Aslında batı ülkelerinde bu iş için hem Müslümanlar'a hem de Yahudiler'e hususî yerler tahsis edilir ve belki de bu tür hikâyeleri anlatan çoğu batılı da bunun farkındadır. Ancak bu istisna, onların zihniyetlerinde meknî olan peşin hükümleri tasdik ettiği için, bir anda öncelik kazanır. Bu tür istisnaî hikâyeler anlatıla anlatıla sosyal bir idrak oluşur. Evet, peşin hükümler, sosyal idrak vakalarıdır. Yani peşin hükümler fıtrî değildir, doğuştan gelmezler, sonradan edinilirler. Peşin hükümlerin muhtevası, kategorileri, şematik organizasyonları; sosyal fonksiyonlar, kültürel norm ve değerler ve o toplumun tarihî arka planı tarafından şekillenir. Fertler böyle bir toplumun üyesi olarak, sosyalleşme süreçleriyle birlikte, farkına varsalar da varmasalar da peşin hükümlerle aşılanırl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık
« Posted on: 24 Nisan 2024, 01:12:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık rüya tabiri,Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık mekke canlı, Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık kabe canlı yayın, Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık Üç boyutlu kuran oku Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık kuran ı kerim, Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık peygamber kıssaları,Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık ilitam ders soruları, Peşin hükümler ve etnik ayrımcılık önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes