> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Pamuk tarlaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Pamuk tarlaları  (Okunma Sayısı 883 defa)
23 Kasım 2010, 14:59:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Kasım 2010, 14:59:47 »



Pamuk Tarlaları


Bazen ne zor oluyordu yaşamak… Sadece karın tokluğuna çalışmış olmak… Bir kaplumbağa gibi evlerini yanlarında taşımaktı onların ki… Ve adları belliydi: mevsimlik işçi…

            ***

Güneş batmaya hazırlanıyordu dağların arkasından ve usulca dağıtıyordu son huzmelerini ve haber veriyordu, yeni bir günün daha bittiğini…

Saatlerdir çalışıyor olmanın verdiği yorgunlukla yavaşça doğruldu genç kız. Ellerindeki pamukları önlüğüne doldururken bütün bedeni hemfikir olmuş bir halde ‘artık yeter’ diyordu.

Sahi yeter miydi? Kendisinden az ötede hızlı hızlı çalışan annesine, babasına, kardeşlerine baktı. Hayır yetmezdi. Çünkü boş olan çuvallar vardı. Ve biraz sonra pamuk çuvalları tartılıp kaç kilo topladıklarını öğrenince babaları, ‘yarın daha erken bir saatte kalkmaları ve ellerini daha çabuk tutmaları gerektiğini söyleyecekti. Oysa zaten ellerinden geleni yapmıyorlar mıydı?

Elleri… Elleri, topladığı o pamukların yumuşaklığına ve beyazlığına inat nasıl da çatlamış, güneşten yanmış ve kavrulmuştu. O masum beyazlığın akdikenleri, al kanlar akıtmıştı ellerinden… Ah şu pamuklar… Artık güzel görünmüyorlardı gözüne…

Aslında pamukları suçlamak yanlıştı. Yani başka türlü olsaydı… Mesela… Mesela şu kıvrım kıvrım yollardan gelen otobüsün içinden bu pamuk tarlalarına bakıyor olsaydı, düşündükleri bambaşka şeyler olabilirdi…

Kıvrım kıvrım yollardan gelen otobüsün cam kenarında oturan yolcu, bembeyaz pamuk tarlalarını görünce elindeki kitabı okumayı bırakarak doğayı okumaya başladı… Gözün görebildiği her yer beyazlara bürünmüştü. Kış aylarında nadiren görülebilen bu manzarayı, yazdan kalma bir sonbahar gününde görebilmek gerçekten çok güzeldi. Bazı yerlerdeki pamuk tarlaları adeta kendi aralarında kümeler oluşturmuşlar ve bu halleriyle gökteki bulutlara benzemişlerdi. Sanki gökyüzü bulutlarını yerde unutmuştu.

Şimdi o tarlaların tam ortasında olmayı ne çok isterdi. Hatta bütün zorluklarına rağmen işçilerle beraber pamuk toplamayı.

İnsan betonlar arasında, yapay ortamlarda kaldıkça yabancılaşıyor doğal hayata. Modern hayatın ucuz zevkleri peşinde koşarken ne çok şey kaybettiğinin farkına varamıyor. Varsa bile artık vazgeçemiyor. Çünkü öylesine kırılgan ve öylesine narin büyüyor ki başka türlü yaşayacağına inanamıyor, dünyasının dışında dünyalar olabileceğini hatırlayamıyor. Şimdi şurada çalışanlardan kaç tanesi yerinde olmayı ister… Buradan kurtulmayı bir nimet sayar. Hâlbuki buradan kaçtığı ne varsa gittiği yerde daha büyümüş bir halde kendisini beklemektedir… Ama şimdi dursa şu otobüs… Dursa…

 ‘Keşke dursa şu otobüs… Alıp beni de götürse’ diye söylendi genç kız. Biraz olsun rahat etmek onun da hakkı değil miydi? Önlüğünü çözüp atmak, buradan kaçmak geldi içinden.  Başka bir yere gitse, başka bir işte çalışsa… Böyle güneşte yanmasa, böyle elleri kanamasa… O zaman daha mutlu olmaz mıydı acaba?

Şimdi dursa şu otobüs, koşa koşa inerdi içinden. Ve işçilerin yanına giderek selam verirdi. Şaşkın şaşkın bakarlardı kendisine: Ne diyor bu adam böyle, ne işi var burada diye…

Anlatsa belki de gülerlerdi kendisine. Hele de bir reklâm şirketinde çalıştığını söylese ama işinden sıkıldığını, konuşmaktan yorulduğunu, birçok güzel şeyi, biraz daha kazanma uğruna kaybettiğini ve şimdi onları özlediğini, kaba nezaketlerin, görgüsüz görgülerin içinde bunaldığını ifade etse… ‘Deli’ derlerdi ya da ‘git işine, uğraşma bizimle’ diye yüz çevirirlerdi. Ve haksız da sayılmazlardı hani: Bu kravatla, bu takım elbiseyle, elindeki bu çantayla hele de bu narin ellerle, kim inanırdı pamuk toplamak istediğine…

Hem kim inanırdı ki onun bir yolcu olduğuna… Üstündeki bu şalvarla, önündeki bu önlükle, eli-yüzü kir içinde bir halde… Hem gitse bile büyük şehirlerde ne yapardı ki? Onlar gibi olamaz, onlar gibi konuşamazdı bile… Gülerlerdi, dalga geçerlerdi kendisiyle. Olmazdı, olmazdı işte…

-          Kız Dicle, ne bekliyon sen orda? Hem nereye bakıyon ki öyle? Gel gel şu çuvalların ağzını açta… Bak güneş battı neredeyse…

‘Ya’ dedi, Dicle. Kıvrım kıvrım yollardan gelen otobüs artık gözden kaybolurken… Akşamın hüznü çöktü içine ve hayallerinin üstüne perdeler çekti. ‘Ya’ dedi, otobüste gitti işte…

İşte suyunuz beyefendi. Beyefendi… Hı… deyip başını çevirdi yolcu. Aklı hala geride kalan pamuk tarlalarındaydı. ‘Ne istiyorsun’ der gibi baktı muavinin yüzüne. Muavin elindeki suyu göstererek ‘su istemiştiniz ya hani’… Hı… Evet… Ben… Su… ‘teşekkürler’ deyip aldı, su istediğini unutmuş bir halde…

Sonra cama yapışmış bir şekilde yeniden baktı yola. Ne yazık ki artık görünmüyordu pamuk tarlaları.

Ve şimdi mevsimlerden sonbahardı…

Ve şimdi pamuk tarlalarında olmak vardı… Ama batıyordu güneş…

Ve kendisine kalan sadece gördüğü güzel manzaralar mıydı? İşte böyleydi hayat. Gördüğünü sanırsın ama bakarsın öylece. Yaşadığını sanırsın ama hayatla aranda kalın duvarlar vardır ve sana düşen bir cam kenarından bakmaktır.

Ve hızla giden şu otobüs gibi hızla geçiyor hayat…

Ve şimdi ‘hiç bitmesin’ derken,

Ve şimdi geride kalıyor her şey…


 
Besime Özgür…
 

 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Pamuk tarlaları
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:38:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Pamuk tarlaları rüya tabiri,Pamuk tarlaları mekke canlı, Pamuk tarlaları kabe canlı yayın, Pamuk tarlaları Üç boyutlu kuran oku Pamuk tarlaları kuran ı kerim, Pamuk tarlaları peygamber kıssaları,Pamuk tarlaları ilitam ders soruları, Pamuk tarlalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes