> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Özü sözü bir olmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Özü sözü bir olmak  (Okunma Sayısı 2973 defa)
26 Kasım 2010, 12:13:35
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Kasım 2010, 12:13:35 »



Özü Sözü Bir Olmak


Doğru, dürüst, istikamet üzere olmak hep olumlu ve güzel şeyleri çağrıştırır zihinlerde…

Doğruluğa dürüstlüğe herkes gıpta eder, kendileri olamasalar da, ulaşamasalar da…

Peki, doğru olmak, dürüst olmak, istikamet üzere olmak kolay bir iş midir?

Kolay olsaydı Allah(cc) sevgili peygamberimize, onun şahsında tüm müminlere belki de tüm insanlığa hitaben “Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun”  der miydi?

Doğru olmak için iki şey lazım. Birincisi gidilen yolun, takip edilen izlerin doğru olması…

İkincisi de gidiş tarzının ve yolcunun doğru olması…

Öyle ya. Takip ettiğiniz yol doğru değilse, izlediğiniz izler yanlışsa doğru hedefe varmanız imkânsız.

Aynı şekilde, yol doğru olsa bile, üzerinde yürüyenler, doğru yürümez, yalpalayarak, zikzaklar çizerek yürürlerse yine hedefe varmaları çok zordur.

Yol ne kadar düzgün olursa olsun, o yolun üzerinde yolcuları saptırmak isteyenler, ilerlemelerini engellemeye çalışanlar mutlaka olacaktır.

Onların niyetleri yolda yürümek değil, gelenin geçenin ayağına takılarak, düşenlerin, yolda kalanların sayısını artırmaktır.

Hatta bazıları insanların doğru yolunun üzerine oturup, onların sapmaları için çeşitli yönlerden yaklaşacaklarına ant içmişlerdir.

Demek ki her yola çıkan, yolun sonuna kadar gidemiyor.

Bazıları tali yollara sapıyor veya çıkmaz sokaklara dalıyor.

Bazıları da yolda kalıyor, ilerleyemiyor.

Başkalarının da ilerlemesine mani olacak şekilde engeller oluşturuyor.

O halde istikamet üzere olmak için; hem yolunuz doğru olacak, hem siz doğru olacaksınız, hem de gidişiniz doğru olacak.

Burada bir soru daha çıkıyor karşımıza.

Doğru yolu kim belirleyecek?

Yaşayan insan sayısınca doğru yol gösterenler olabilir.

Ama en doğruyu, dosdoğruyu belirleyen Allah’tır.

Kur’an-ı Kerim’in başında, Fatiha suresi’nde kuluna âdeta dikte ettirerek sıratı müstakim’e, dosdoğru yola ulaşabilmesi için dua ettiriyor.

Bununla da yetinmeyip o yolu en ince ayrıntısına kadar tarif ediyor.

Yolda kendilerine gerekli azığın ne olduğunu bildiriyor.

Karşılaşacağı engellere, düşmanlara karşı uyarıyor.

Daha önce gelmiş geçmiş insanların yoldan nasıl saptıklarını, nasıl hakikatten ayrı düştüklerini anlatarak ibretler/dersler veriyor.

Yolcunun nasıl bir donanıma sahip olması gerektiğini yalnızca anlatmakla kalmıyor, Resulü’nü de örnek gösteriyor.

Resul’ün şahsında nasıl yaşanılası bir hal aldığına şahitlik ediyor.

Bundan sonrası kulun tercihine kalıyor.

Ya doğru yolu seçerek, o yolda doğru dürüst yürüyecek, ya da o yolun dışında başka yollara sapacak.

Allah’ın bizim yürümemizi istediği yol Kur-an’ı Kerim’de bize gösterdiği, seçip beğendiği yoldur.

Peygamberlerin, şehitlerin, sıddıkların yoludur.

Sözün burasında Kur-an’ı iyi anlamanın, fehmetmenin, fıkhetmenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Kur-an’ı yanlış anlayanların sırat-ı müstakim’e ulaşabilmeleri mümkün mü?

Peygamberlerini, önderlerini, dava adamlarını anlayamayanların, gereği gibi örnek alamayanların dosdoğru olabilmeleri ne mümkün?

Vahye tam bir teslimiyetle tâbi olmak, akletmek, fikretmek dua edip istemek gerekiyor.

Samimi bir şekilde doğruyu arayanları Allah(cc) ne zaman doğruya eriştirmemiş ki?

Kendisinden yardım isteyenleri ne zaman yardımsız bırakmış ki?

Sinelerin özünü bilen Allah(cc) ne zaman o ‘öz’ e sahip çıkmamış ki?

Allah(cc)’ın Ahsen-i takvim üzere yarattığı özünü kirletmeyenler, üstünü örtmeyenler, ne zaman rahmetten, inayetten mahrum kalmışlar ki?

Allah(cc) kendisine yönelenleri hiçbir zaman cevapsız bırakmamıştır, bırakmaz da…

O’nun sözleri, vaatleri mutlaktır.

O sözünden, vaadinden caymaz.

Aslında Allah(cc) bizim de bu ahlâktan nasiplenerek sözümüzün eri olmayı, söylediğimiz sözlere değer vermemizi, onlara sahip çıkmamızı istiyor.

Aksi halde nasıl doğru insan olarak addedilebileceğiz?

Düşmanımız da olsa diğer insanlara karşı âdil olmayı beceremiyor isek nasıl ‘âdil’ olarak tanınacağız?

Hakkın karşısında teslim olmuyor isek, özümüz sözümüz bir değilse, gittiğimiz yolun, istikametin doğru olduğunu nasıl iddia edeceğiz ve başkalarını da o yola davet edeceğiz?

İstikamet üzere olmak, öyle kolay değil…

En başta ihlas/samimiyet, bilgi ve adanmışlık gerektiriyor.

Sonra sabır, sebat, merhamet, dürüstlük, cesaret gerektiriyor.

Kendini tanımayı, yolu tanımayı, yolun sahibini tanımayı gerektiriyor.

Özünü, tertemiz bir şekilde Allah(cc)’a sunma gayreti gerektiriyor.

Ne mutlu halisâne duygularla gayret edenlere…



Nihal İlimen

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Özü sözü bir olmak
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:07:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Özü sözü bir olmak rüya tabiri,Özü sözü bir olmak mekke canlı, Özü sözü bir olmak kabe canlı yayın, Özü sözü bir olmak Üç boyutlu kuran oku Özü sözü bir olmak kuran ı kerim, Özü sözü bir olmak peygamber kıssaları,Özü sözü bir olmak ilitam ders soruları, Özü sözü bir olmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes