> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Özgürlük için dört işlem
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Özgürlük için dört işlem  (Okunma Sayısı 608 defa)
10 Kasım 2010, 08:10:04
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 10 Kasım 2010, 08:10:04 »



Özgürlük için dört işlem


Kendini kendinle topla

Herkes biliyor ki:
Herkes için her şey olamazsın
Her şeyi bir anda yapamazsın.
Her şeyi mükemmel yapamazsın.
Her şeyi herkesten iyi yapamazsın.
Sen de herkes gibi bir insansın.

Öyleyse:
En azından, birisi için önemli bir şey ol.
Bir anda sadece bir şey yap.
Bir şeyleri hep eksik bırakacağını hatırla.
Bir şeyi herkesten iyi yapmaya bak.
Böylece hiç kimsenin “senin gibi” olamadığını gör.
Herkesin herkes gibi olmaya çalıştığı yerde,
sen “sen” ol, böylece herkesten daha iyi ol.

Kendini kendinden çıkar

Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yaşın kaç ise, bir o kadar rakamı yaşından çıkar ki geriye sıfır kalsın. Hayata başladığın güne git. Doğduğun gün ağzından çıkan ilk çığlığı hatırla. Şu anda yaşadığın şehirde bir günde yüzlerce, binlerce bebek doğuyor. Hepsi de bir çığlıkla karışıyorlar hayata. Kendine bir sor; onların doğması ne kadar umurunda? Ne kadar önemsiyorsun uğramadığın bir yerde, tanımadığın bir kadının tanımadığın/tanımayacağın bir bebeği doğurmasını? Doğduğu gün işte sen de böylesine umursanmaz biriydin. Şükür ki yanı başında annen baban vardı da, dünyaya ilk acemi bakışlarına şefkatli bakışlarıyla karşılık verdiler. Elinden tuttular, ninni söylediler, büyüttüler, beslediler seni.
Seni önemli kılan onların sevgisiydi. O sıralar seni ne Nike tanıyordu, ne Coca-Cola önemsiyordu, ne de LCW düşünüyordu. Seni önemseyenler, üstünde hiçbir şey olmadığı halde önemsiyordu seni. Seni sadece sen olduğun için seviyorlardı.

İstersen doğduğun günden biraz daha geriye gidelim. Birkaç ay daha geriye.. O zamanlar annenin karnında karanlıklar içindeydin. Sadece onun fark ettiği, onun hissettiği biriydin. Oracıkta kala kalsaydın ya da hiç çıkamasaydın, kimse önemsemeyecekti seni. Bildiğin bütün markalar seni hesaba katmadan satmaya devam edecekti, sevdiğin bütün reklamlar seni düşünmeden oynayıp duracaktı.
Bir de şöyle düşün: Sen “içerideyken” henüz gözlerin tamamlanmamıştı; gözlerinin olmadığını gören, gözlerinin olması gerektiğini düşünen, gözlerini olması gerektiği gibi olması gereken yere koyan ne annendi, ne babandı, ne de kendindin. Sana sorulmuş olsaydı, henüz ışığı bile tanımadığın için gözlerine ihtiyacın olmadığını söylerdin. Sana sorulmuş olsaydı, henüz yolları, bahçeleri, kaldırımları, vitrinleri görmediğin için ayaklarıma gerek yok derdin. Belki ellerini bile istemeyecektin. Belki yüzünü bile gereksiz görecektin. Şimdi bir düşün seni önemli kılan, gözlerinin önüne taktığın gözlük mü, ayaklarına geçirdiğin ayakkabı mı, ellerine taktığın eldiven mi, boynuna doladığın atkı mı?

Birkaç ay daha geriye gidelim. Henüz iki hücreden ibaretsin. Annen bile farkında değil varlığının. İki hücre hâlâ daha nasıl olduğunu anlayamadığımız bir hızla, olağanüstü bir düzenle çoğalıp ayrışmasaydı da, anne rahminden düşüverseydin kimse fark etmeyecekti seni, kimsenin fark ettiği biri olmayacaktın. Hatta, bir adın bile olmayacaktı.

Hiç doğmasaydın, şu an aramızdan eksik olacaktın. Ama eksikliğini bile fark etmeyecektik. “Caner şimdi burada olsaydı!” bile diyemeyecekti annen baban ve sınıf arkadaşların. Çünkü olmayacaktın ve olmadığın için de olmadığın fark edilmeyecekti. Örneğin “Sümeyye seni ne kadar özledim!” diyen bir arkadaşın olmayacaktı. Çünkü hepten eksik olduğun için arkadaşın eksikliğini çekmeyecekti.

Senin anlayacağın hiç var olmamak ölmekten beterdir. Öldüğünde hiç olmazsa, ardın sıra ağlayanların olur, eksikliğini çekenler olur, özleyenlerin olur. Ama hiç yaşamadığında, hesaba katılmazsın, sözün bile edilmez.

İşte şimdi hesabını yeniden yap; kendini kendinden çıkar. Geriye sıfır kaldığında, yani sen adı bile olmayan bir hücre topluluğu olduğunda seni önemseyen kim olabilir? Tanıdıkların içinde öyle biri var mı? Sevdiklerin arasında seni hiç yokken seven biri var mı? Örneğin, yüzün ortada bile değilken yüzünü özleyen biri var mı?

Nasıl olabilir ki? Seni en çok sevenler bile seni sen varolduğun için sevdi. Şimdi sen, seni sen yokken bile seven birini düşünmek istemez misin? Seni sen var olduğun içen sevenleri hatırladığın kadar, seni sevdiği için var edeni hatırlamak istemez misin?

Kendini kendinle çarp

Bu sabah aynaya bir bak. Bakalım kimi göreceksin. Elbette yeryüzündeki bütün insanlara benzeyen bir insan yüzü. Kaşları, gözleri, yüzü, burnu, kulakları, saçları ile sen de herkes gibi bir insansın. Ama aynada herhangi bir insanı görüyor değilsin. Kendini görüyorsun. Tümüyle sana özel, sadece senin için yaratılmış bir yüz görüyorsun. Yani senin yüzün gibi başka bir yüz yok. Onun için yüzüne bakanlar seni, sadece seni görüyorlar. Seni tanıyanlar yüzünden tanır, sevenler yüzünü sever. Herkese benzeyen birini değil. Bütün zamanlarda, senin yüzün gibi bir yüz olmadı, senin yüzün gibi bir yüz olmayacak.

Şimdi tekrar düşün. Sen, en azından yüzüne bakarak anlayabileceğin gibi, seni yaratan için bir tanesin, biriciksin, çok özelsin. Aynaya bakıp yüzünü gördüğünde, hep bunu hatırla. Sen hayran olduğun birilerine benzediğin için önemli değilsin. Sen şarkılarını severek dinlediğin şarkıcı gibi konuştuğun için özel değilsin. Sen giydiğin ayakkabı sayesinde, tuttuğun takımın başarıları yüzünden, tişörtünün üzerinde yazan marka için biricik değilsin. Sen, sadece “Sen” olduğun için önemlisin. Seni biricik, bi’tanecik ve özel olarak yaratan, yaşatan bir Yaratıcı seni önemsediği için önemlisin.

Kendini kendine böl

Etrafına bir bak. Ne kadar çok insan ne kadar çok şey peşinde koşuyor. Çok para, çok mal, çok yer, çok iş, çok yemek, çok araba, çok tatil, çok çok… Ne kadar telaşla yaşıyorlar. Herkesin çok acelesi var, çok telaş içindeler, çok koşturuyorlar, hep bir yerlere yetişmek istiyorlar. Durup kalsalar kaybedecekler sanki.. Koşturmasalar ellerindekileri düşürecekler gibi.
Şimdi bir de kendine bak. En çok ne mutlu ediyor seni? Kimler sana gerçek dostluk yüzü gösteriyor? Kaç sahici arkadaşın var? Kaç sırdaşın var? Çok az şey mutlu ediyor seni. Dostların pek az. Arkadaşlarının ve sırdaşlarının sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Bazen sadece nefes almak seni mutlu etmeye yetiyor. Özlediğin bir dostunu görmek, özlediğin bir sahilde yürümek, sevdiğin bir yiyeceği yemek, sevdiğinin iki gözünün içine içine bakmak mutlu ediyor seni. Hepsi az şeyler.. Çok az şeyler…

Şimdi geri dön. Dur ve yeniden bak. Meydanlarda koşturan insanların aradıklarını bir düşün. Merdivenleri telaş içinde tırmanan, otoyolları son hızla tüketen kalabalıkların neyin peşinde olduğunu düşünmeye çalış. Aslında onların çoğu senin çoktan bulduğun çok az şeyin peşinde. Ama çok koşturdukları için bir türlü durup kendilerine soramıyorlar. Yazık ki aradıklarını sandıkları şeyi bulduklarında da tanımayacaklar.

Sen senin için önemlisin. Biricik olduğun için önemlisin. Kendini başkalarıyla kıyaslamayı bırak. Kendini kendinle kıyasla. Kendini başkalarının yaşadıkları ile tanımlamak yerine kendi yaşamınla tanımla. İçinde başkasının plağı çalmasın. Kendi sesinle konuş. Kendi yüzünle bak hayata. Kendini önemli bilerek yürü sokaklarda.

Nefes alıp verebildiğin için, güneşe çıplak gözle bakabildiğin için, rüzgârı hissedebildiğin için mühimsin. Yaratıldığın için önemlisin. Kendini kendine bölersen, eline tam tamına bir 1 geçecek. Ne yarımsın, ne eksiksin, ne de kimselerin seni tamamlamasına ihtiyacın var. Sen mühimsin.

Senai Demirci


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Özgürlük için dört işlem
« Posted on: 24 Nisan 2024, 02:06:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Özgürlük için dört işlem rüya tabiri,Özgürlük için dört işlem mekke canlı, Özgürlük için dört işlem kabe canlı yayın, Özgürlük için dört işlem Üç boyutlu kuran oku Özgürlük için dört işlem kuran ı kerim, Özgürlük için dört işlem peygamber kıssaları,Özgürlük için dört işlem ilitam ders soruları, Özgürlük için dört işlemönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes