๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 16:05:10



Konu Başlığı: Örnek Topluluk Olmak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Temmuz 2010, 16:05:10
ÖRNEK TOPLULUK OLMAK




Bebekler dünyaya geldiği zaman bir ailede ve o ailenin mensubu olduğu bir toplulukta bulurlar kendilerini O bebek için dünya ve hayat o topluluktur Çocukluk devresi; öğrenme devresidir ve toplum kendi geleneklerini, inançlarını çocuğa aktarmaya başlar Okul çağı gelir ve eğitim sistemi de o çevreye uygun olduğu için çocuğun beyni tam olarak çevresinin inançlarıyla ve gelenekleri ile dolar Artık o insan için doğrular onlardır, çünkü atalarını o durum üzere bulmuştur Gençken arkadaşlıkları başlar, aynı kültürü ve aynı eğitimi alan dostları onun bu inançlarını pekiştirir
Bazı insanlar çok kısmetlidir, dünyalarını ve ahiretlerini kurtaracak güzel bir ortamda dünyaya gelirler ve onlara güzel bir eğitim verilir Ekstra bir şeyler yapmalarına gerek yoktur, dinin kuralları onlara zor gelmez, ibadetlerini zevkle ve severek yaparlar Ancak bazıları için durum bunun tam tersidir, aldıkları eğitim tamamen cahili bir eğitimdir veya değişik dinlere mensup ailelerin çocuklarıdırlar Çevreleri de aynı eğitimi aldığından ve karşılarında bu tip yanlış örnekler çok olduğu için İslam doğrultusunda değişmeleri ve dini kurallara uyum sağlamaları çok zordur
İçinde yaşadığımız toplum atalarının dini üzere yaşayan cahili bir toplumdur Toplumumuzda usul ve esaslarda olmasa da yaşantıda deforme olmuş, bozulmuş bir din anlayışı hakim Çocuklarımız İslami değerlerden tamamen uzak, değişik bir anlayışla yetişiyorlar Aileleri ve toplum onlar için genelde olumsuz bir örneklik teşkil ediyor İnsanların bilgileri araştırmaya, değil; falancanın demesine ve filancanın yaşantısına göre şekillenmiş, ayrıca kimi çıkarcı din mensuplarının yaptıkları ağır hatalar da kötü örneklik oluşturmuş durumda Dolayısıyla böyle bir durumda yeni nesillerle konuştuğumuzda mevcut örneklikleri gündeme getirerek “Din buysa biz yokuz “ veya “Biz onlardan çok daha iyiyiz, eğer onlar cennete gidecekse biz cennetin en yükseğinde olacağız” söylemleriyle karşılaşıyoruz
Peki toplumda meydana gelen bu erozyonu önlemek için ne yapmalı ve nasıl bir metod izlenmelidir? Asıl sorumuz ve sorunumuz bu Öncelikle birey olarak bilgiyi kaynağından almalı ve yaşantımıza yansıtmalıyız Dinimiz öyle muazzam bir dindir ki; hiçbir şey anlatılmasa da yaşantı yoluyla insanları etkileyen ve değişmelerine yol açan bir özelliğe sahiptir Toplumsal boyutta örneklik ortaya koyabilmek için önce kendi ailemizde İslami yapıyı oturtmuş olmamız gerekiyor Yaşantımız ve söylemlerimiz aynı olduğu zaman yaşadığımız toplumla aramızda farklılıklar oluşacak ve bu durumda topluma yeni katılan bireyler iki yaşantıyla karşılaşacaklar, akıllarında soru işaretleri oluşacak, araştırma ihtiyacı duyacaklar, doğruluğunda ve muazzamlığında şüphe olmayan bu din onları kendisine çekecek, böylece yaşantımızla dinimizi tebliğ etmiş olmakla birlikte, gençlerimizi de o bataklıktan kurtarmış olacağız
Ancak şeytan ve dostları da bunu gayet iyi biliyorlar ve böyle bir örnekliliğin oluşmaması için tüm güçlerini harcıyorlar Maalesef müslümanlar da bu doğrultuda kurulan tuzaklara düşüp birbirleriyle uğraşarak tefrikaya düşüyorlar ve örnekliliklerini kaybediyorlar Dolayısıyla sorun temsiliyet sorunudur İslam'ın yani Allah’ın dininin temsil edilmesi, onun gönderdiği ulvi kuralların yaşantı yoluyla insanlara sunulması sorunudurUnutulmamalıdır ki; bu tefrikayla baltalanan İslam'dır ve kendisine ihanet edilen de Allah’tır
O halde ne yapılmalıdır da bu ihanetten kurtulmalıdır? Aslında sorunun cevabı çok kolay : Din ancak Allah’a has kılınmalıdır "Bence"ler, "Sence"ler bırakılmalı ve mevcut sorunlar karşısında Allah hakem kılınmalıdır Bireylerin hataları değil Allah’ın kelamı araştırılmalı, kusurlar değil Tevhid dillendirilmeli, nefse hoş gelen şeyler değil İslam'a faydalı olan işler yapılmalıdır Aksi halde nefsi tatmin için yapılan her hareket peşinden binlerce insanı da cehenneme sürüklemekte ve Ebu Cehil'in verdiği zarar gibi dine zarar verilmektedir Zira Ebu Cehil, Muhammed’i (sav) hiç kimsenin dinlememesini ve bu dinin anlaşılmamasını arzu ediyor ve bu uğurda her türlü çabayı göstermekten geri durmuyordu İşte tefrikayla ve nefsi hareketlerle yapılan da aynı şeydir Dinin anlaşılamaması ve örnekliliğinin yok olmasına vesile olmak
Dinin yalnız Allah’a has kılınması, hevanın terkini ve fedakarlığı gerektirir Toplum içerisinde örneklik oluşturmak, çevremizdeki insanları düşünmeye sevk etmek, birilerinin kurtuluşuna vesile olmak, bugün için kaleler fethetmekten çok daha hayırlı olacaktır
Allah'a emanet olun


Hasan Enes