> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ölümün ardından
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölümün ardından  (Okunma Sayısı 770 defa)
02 Ağustos 2010, 19:29:16
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Ağustos 2010, 19:29:16 »



Ölümün Ardından




"Atomlar âleminden, zerreler âleminden derler toplar bir hamur yapar, yoğurur, bir şekil verir, tam kıvamına getirir, en mükemmel şekilde güzelleştirir, insan eder Sonra gül gibi soldurur, pörsütür, tekrir Kudret ayağının altına alır, ezer ve tekrar yok eder O böylece ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır"

Güneşin henüz doğduğu vakitlerdi ki, kapalı perdelere dıştan parça parça kızıllık vuruyordu Sabahın sâkinliğinde âniden sokakta başlayan gürültüler dikkatimi çekerek pencereye yürüdüm Perdeyi açtığımda gördüğüm manzara karşısında birden beynimde bir kontak kapanmış ve hafıza bantları dönmeye başlamış gibi bir hâlet oldu Pencerenin önünde dikilip kalmış, dışardaki telaşlı gidip gelme ve bir eve girip çıkmalara anlamsız, donuk bakışlarla bakıyordum Ne olduğunu hemen anlamıştım, fakat onlar beni hiç ilgilendirmiyordu Hayalim çoktan yıllar öncesine uçup gitmişti

İnsan çocukluğunu ekseriyetle perdeli bir sis bulutu içerisinde hatırlar Fakat ben çocukluğumu hatırlamış olmaktan ziyade, zihnimde çok derin bir iz bırakmış olan o hâtırâdan bulanık bir halet hissediyordum

Serin, alaca karanlık, müthiş, inanılmaz o sabah Sanki o gün, hayatımın film şeridinden kesilip çıkarılarak hafızama tesbit edilmiş soğuk bir karesi

Çok severdim onu Enerji ve hayat doluydu Hep güler, başımı okşayarak "Nasılsın?" diye sorardı her seferinde O dehşetli günün akşamı onu son defa gördüğümü kimse bilemeyeceği gibi ben de ölümün ne olduğunu anlayacak yaşta değildim Kimsenin, kendimin bile bir gün öleceğimi idrak edemezdim Belki de bu hadise üzerinde düşünme ihtiyacını hissetmemiştim henüz

O gece sabaha karşı birden uyanmış, karanlık olduğunu görerek tekrar yatmıştım, içime giren bir hüzünle bir müddet gözlerimi karanlığa dikip uyuyamamıştım

Sonra Bugünkü gibi sabahın sessizliğini feryatlar bozmuştu Diğerlerinin açık bıraktığı kapıdan şaşkın şaşkın dışarı çıktım Hafif, serin bir rüzgâr tüyleri diken diken ediyordu Ufukta yavaş yavaş ağartı yayılırken ağır ağır hüzünlü bir salâ sesi dalga dalga yankılanıyordu

Sağa sola koşuşanlara mânâsız gözlerle bakıyor, duyduklarıma hiç inanamıyordum Her şey bitip o götürülüp gidince ve içimde koskoca bir boşluk kalınca ne olduğunu biraz idrak etmiştim Beyaz örtünün altında yatan oydu Çünkü ondan başka herkes oradaydı Zihnime müthiş bir düşünce yavaş yavaş kama gibi saplanıyordu Bir daha göremeyecektim, ebediyen gitmişti Neden örtüyü kaldırıp son defa bakmamıştım! Ölüm mevzuunda o güne kadar çocuk aklıma girebilmiş olan sağdan soldan duyarak edindiğim bilgileri o an değerlendirme fırsatı bulabilmiş oluyordum Bilip de ne kendimin, ne de hiç bir sevdiğimin başına gelebileceği hatırımdan geçmemiş olan ölümün birden bütün çıplaklığıyla karşıma dikilmesi ruhumu alt üst etmişti Neden, niçin, nasıl'lar zihnime taktıkları soru kancaları ile çocuk aklımı karmakarışık ederken, etrafımda kiler ise dudakları buruk, sadece susuyor ve önlerine bakıyorlardı Konuşan apaçık bir gerçek yardı ki ruhuma haykırıyordu: Artık o yoktu!

Vakit erken diye beni odama götürüp uyutmaya çalıştılar Fakat ruhun keşmekeşliğini uyutmakla gidermeye çalışmak ne boş bir çaba! Sabahın karanlığında ufuktan fışkıran ışık hüzmeleri ümit getireceğine âdeta müthiş hakikati daha kuvvetli ihtar ediyordu Güneş niye doğuyordu sanki? Ne lüzum vardı? Bu devran niye dönüyordu? Sonunda hepsi dipsiz bir kuyuya dökülüp hâk ile yeksân olup gidecek değil miydi? Çocuk aklım bu müthiş sorular karşısında kabuğuna sinip ürkek ürkek bakıp durmaktan başka bir şey yapamıyordu

Zamanın geçişi, çocukluktan kurtuluş ve hissiyatın değişmesi çok şeyleri silip götürüyor Arada sırada gülen bir hayal zihnimde canlanır, dudaklarım acıyla burulurdu Parmaklarını saçlarım arasında hissedemiyeceğim donuk, silik bir hayal O enerji ve hayat dolu insanın bir şu'le gibi umulmadık anda aniden sönüp gidivermesi ve sonra hiç! Ruhum bu anlaşılmazlığa karşı şiddetle feveran eder fakat elimden bir şey gelmezdi ki!

Bugün çok geç de olsa, gidenlerin ebedî bir âleme gittiklerini ve bâki olarak bizi beklediklerini ruhuma duyuran olmuş ve öğrenmiş bulunuyorum O acı hatıra bir iç burkuntusundan öte bir tesir yapmıyor Fakat o çocuk ruhunda açılan derin yaranın izinin kaybolması mümkün mü?

Keşke ölümün bir tebdîl-i mekandan ibâret olduğu, idam, hiçlik olmadığı o zamandan zihnime işlenmiş olsaydı Beynimde karıncalanan o müthiş sorulara muknî, tatminkâr cevaplar verilse de hayatın mânâsı şuurumda berraklaşsaydı Şuuraltımda hâkim olamadığım bu buruk his olmaz, kimbilir çocuk ruhunda gelişme istidadı gösteren bir çok kâbiliyet baskı altında kalmazdı

Sonra da şöyle düşünür şükrederdim: Ya, daha hâlâ bundan bihaber kalmış olsaydım?

Buğulanan camı elimle silip dışarıda biriken insanlara baktım Acaba bunların kalblerine de hakikatin nağmesini ulaştıran oldu mu? Yoksa onlar da şaşkın, çâresiz ve suskun; çâreyi, unutup uyutmakta mı buluyorlar?



Bilal OK
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ölümün ardından
« Posted on: 19 Nisan 2024, 00:31:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ölümün ardından rüya tabiri,Ölümün ardından mekke canlı, Ölümün ardından kabe canlı yayın, Ölümün ardından Üç boyutlu kuran oku Ölümün ardından kuran ı kerim, Ölümün ardından peygamber kıssaları,Ölümün ardından ilitam ders soruları, Ölümün ardındanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes