๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Temmuz 2010, 15:13:42



Konu Başlığı: O nun yokluğunda O nunla beraber
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Temmuz 2010, 15:13:42
O'nun Yokluğunda O'nunla Beraber

İnsan, sahabenin, Hz Peygamber (sas) henüz hayattayken yaşadığı hasreti düşündükçe titriyorBizler, O'ndan şu kadar yüzyıllık uzak bir gurbette yaşayan bizler ne yapmalıyız? Sahabenin O'nun yanındayken ve ondan ayrılınca yaşadığı ruhi kesafet farklılığı, bizde kim bilir nasıldır, diye düşünüyor ve titriyoruz
HANZALE'NİN PANİĞİ
Hanzale b er-Rebî el-Üseyyidî, yolda, Hz Ebûbekr (ra)'e rastlıyor ve büyük bir panik içinde:
- Hanzale münafık oldu,eyEbû Bekr! diyor
Hz Ebû bekr şaşırıyor:
- Sübhanallah, ne diyorsun sen ey Hanzale, diye mukabele ediyor Hanzale içinde bulunduğu halet-i ruhiyeyi büyük bir yürek ezikliği içinde anlatıyor:
- Biz, diyor, Peygamber aleyhissellam'ın huzurunda bulunuyoruz O bize Cenneti ve Cehennemi anlatıyor Biz gözlerimizle görmüş gibi oluyoruz Peygamber aleyhissellam'ın huzurundan çıkıp da çoluk çocuğumuza kavuşup, işimizin başına gidince (bu öğütlerin) çoğunu unutuyoruz
Hazreti Ebû bekir Hanzale'yi teselli ediyor Ancak Hanzale'nin içindeki yangın sönmüyor Rasûlullah'a gidiyor O'na da aynı duyguları ifade ediyor:
- Ya Rasûlallah, Hanzale münafık oldu, diyor Hazreti Peygamber;
- O nasıl şey, diye hayretini belirtiyor
Hanzale, O'nunla beraberveO'ndan ayrıyken yaşadığı duyguları Rasûlullah'a da anlatıyor Allah Rasûlü Hanzale'yi dinledikten sonra şunları söylüyor:
- Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, huzurumda bulunduğunuz hal üzere ve zikirde devam edebilseydiniz, yataklarınızda ve yollarınızda melekler sizinle musafaha ederlerdi Lakin ya Hanzale, bir saat ibadetle bir saat dünya işleriyle uğraşınız yeter
Allah Rasûlü bu sözlerini üç kere tekrarlıyor
Bu, bir sahabinin, Peygamber ve gurbeti ile ilgili olarak yaşadığı bir hadise
Bir başkası da şöyle:
BİR KÖLENİN AŞKI
Hazreti Peygamber bir gün, kölesi Sevban'ın büyük bir üzüntü içinde olduğunu, zayıfladığını, benzinin sarardığını görüyor Ona üzüntüsünün ve zayıflamasının sebebini soruyor Sevban cevap veriyor:
- Ey Allah'ın Rasûlü! Bir kaç gün seni görmemeye dayanamadım Beni öylesine korku sardı ki anlatamam Ahirette seni görmeme ihtimali aklıma geldi Çünkü şayet ben bir ihtimal cennete girersem sen nebîler derecesinde ve makamında olacaksın, bense o derecede olamayacağım için seni göremeyeceğim!"
Sevban'ın büyük aşkından doğan bu sorunun cevabını vahiy veriyor:
"Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği Peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve salihlerle beraberdirler Onlar ne güzel dostlardır" (Nisa Suresi, 69)
ONLAR NE GÜZEL!
ONLAR ne güzel dostlardır! Onlar ne güzel aşıklardır! Onlar, sevdikleri insandan ayrılığı, bir lahzacık ayrılığı, cennetteki ayrılığı, yüreklerinde bir sızı halinde ne güzel yaşayanlardır! Onlar, bu ayrılıktan doğacak ruhi kesafetteki düşüşten ne güzel acı duyanlardır! Onlar ne güzel insanlardır?
Ey güzel dost, ey Hanzale! Senin ölçülerinde bizim durumumuz nedir? Bizler ki Allah Rasûlünden yüzlerce yıllık bir gurbet halindeyiz Bizim durumumuz nedir Allah aşkına? Biz, sizlerin Rasûlullah yanında ulaştığınız yücelişi nasıl tadacağız? Sizin ulaştığınız iman kesafetini nasıl bulacağız?
Ey Sevban sen söyle!O acınasıl bir şey? Peygamber'e hasret nasıl bir duygu? O duyguya nasıl ulaşılır? Senin köleliğindeki bu aşkla bizim hürriyetimiz de yaşadığımız bütün duygular tartılsa inan senin aşkın ağır gelir Söyle bu aşkın sırrını bize!
BİZLER, gurbete mecbur olanlar Kendimizi büyük bir sorgulamadan geçirmeliyiz Hazreti Hanzale'nin canhıraş feryadını anlamalı Peygamber'in yokluğunda O'na ümmet olabilmenin yollarını bulmalıyız İçimizdeki imanın kesafetini sürekli yoklamalıyız "Nifak"tan korkarcasına aşkımızdaki eksilmeden korkmalıyız Ona aşkın, onun sünnetine sımsıkı sarılmakla büyüyeceğine inanmalıyız O sanki karşımızdaymışçasına, her davranışımızda ondan izin istiyormuşçasına, onu içimizde ikinci bir ben gibi hissedercesine, onu bir vicdan ölçüsü, onu bir kafa yapısı, onu bir iman mihveri yaparcasına, onunla birlikte olmalıyız "O ki o yüzden varız"

 

ALINTI