İman ne zaman lazım olur

İman Ne Zaman Lazım Olur

Bir tek oğlunuz Sevimli, saygılı ve size çok düşkün Üzerine titrediniz, yemediniz yedirdiniz, giymediniz giydirdiniz
Her türlü ihtiyacını karşıladınız Okul çağı geldi, okuttunuz Hayata hazırladınız Üniversiteyi kazandı, güzel bir fakülteye girdi Şehir dışında okuyor

Yıllar çabuk geçti Genç bir doktor olarak mezun oldu Sevinçten yerinde duramıyor Yola çıktı, otobüse bindi, yanınıza geliyor Anne de evde oğlunun sevdiği en güzel yemekleri hazırlıyor İkindiden sonra evde olacaktı

Heyecanla geleceği anı bekliyorsunuz Öğle saatlerinde bir telefon aldınız Bir trafik kazası Koşarak yola çıktınız Kaza mahalline vardınız Otobüs devrilmiş, etrafta can pazarı yaşanıyor Hayatını kaybedenler arasında oğlunuzu da gördünüz Birden kalbinize bir sükûnet geldi Telaştan, heyecandan eser kalmadı

Boylu boyuna uzanan cesedin başında sizi görenler meraklı gözlerle izliyorlar Bir anda dilinizden "Biz zaten Allah'ınız, yine O'na döneceğiz" âyeti dökülüyor "O verdi, O aldı" dediniz "Fani hayattan sonsuz hayata geçti" düşüncesi kalbinize geldi "Ya Rabbi, üzerime sabır rahmeti yağdır" gerçeğini hatırladınız

Bir iki ay önce "ölümle" ilgili bir kitap okumuştunuz Ölümün bir terhis, bir paydos, bir yer değiştirme, yüzde doksan dokuz sevdiklerinizle buluşma olduğu zihninize yer etmişti
İçinizden, "Bana bu kitabı okumayı ilham eden Rabbim, demek ki beni böyle bir olaya hazırlıyormuş" dediniz

•••

Bu olayı dört sene önce bir okuyucumun telefonundan öğrenmiştim Bu okuyucum kitap fuarına gelmiş, benden bir kitabımı istemiş Ben de ona ölümü anlatan bir kitap vermişim Baştan sonra kitabı birkaç defa altını çizerek okumuş, âdeta ezberlemiş Kitabı okuduktan kısa bir süre sonra da bu olayla karşılaşmış
Âhirete iman imdadına yetişmiş, kendi kendini teselli etmiş, imanı bütün gerçekleriyle yaşamış

•••

Artık işi iyice öğrendiniz, yeteri kadar sermayeniz de var Kendinize göre bir iş kurabileceğinize karar verdiniz Konuyu ortağınızda açtınız, anlaştınız, payınızı alarak ayrıldınız

Gittiniz, bir iş yeri açtınız Makineleri getirdiniz, kurdunuz, işçi aldınız Üretime başladınız Tanıdığınız müşterilerin biri gidip diğeri geliyor İşi oturttunuzBorçlarınızı da ödediniz

Gece gündüz demediniz, işi büyüttünüz, geliştirdiniz İlk açtığınız yere sığmadınız, daha büyük bir yere taşındınız Piyasada isim yapan bir firma haline geldiniz Yıllar yılları kovaladı Mutlu ve huzurlu bir hayatınız var Çevrenize de yardımlar ediyorsunuz

Bir sabah kalktınız, işe gittiniz Bir de ne göresiniz, muhasebeciniz size acı haberi verdi Mal sattığınız önemli iki firma iflas etmiş, yüklü miktarda paranız oralara takılmış, bir anda tıkanıp kaldınız

Eliniz ayağınız kurudu Değirmenin suyu kesilmişti Maddi olarak yapacak bir şey kalmamış Birkaç ay içinde her şey bitti, alacaklılar kapıya dayandılar Ceketinizi aldınız, çıktınız

İnanıyorsunuz, güveniyorsunuz ve biliyorsunuz ki, veren de O, alan da O "Sıfırdan gelmiştiniz, yine sıfıra döndünüz" Fakat maddi açıdan yıkılsanız da, manen ayaktasınız, olayları soğukkanlılıkla karşıladınız, kendinizi kaybetmeden çareler üretmeye başladınız

Bu olayı da geçen sene tanıdık bir arkadaşımdan dinlemiştim
İman en sıkıntılı anda imdada yetişiyor

Mehmet Paksu
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın